Gece

2.9K 296 226
                                    

Beğenin lütfen 😽

Haftalar sonra:

Üstümü giyinip aynadan kendime baktım, hazır olduğuma emin olunca eşyalarımı elime aldım.

Yatağımın üstünde uzanan Gece'ye baktım, bu birkaç gündür solgun ve halsiz duruyordu. Hasta gibiydi.

Yatağıma yaklaşıp yavaşça onu okşadım, "Hasta mısın acaba güzelim?"

Yavaşça gözlerini açıp bana baktı, "Okuldan dönünce seni veterinere götüreceğim. Tamam mı?"

Yataktan kalktım ve ayakkabılarımı giyerek evden çıktım.

~~~~~~~~~~~~~~~

"Lora, ne istiyorsun?"

Daldığım yerden gözümü ayırdım ve menüye baktım, "White chocolate mocha, lütfen."

Kuroo ile üniversitenin kafesinde oturmuş bir şeyler içecektik. Nedense içimde kötü bir his vardı.

Kuroo telefonunu masaya bırakıp kısık gözlerle bana baktı. "Neyin var?"

"Bilmiyorum, içimde kötü bir his var."

Kuroo anlarcasına başını salladı ve sandalyesine yaslandı. "Suna ile kavga mı ettiniz?"

"Hayır, aramız iyi."

"Başka bir şey mi oldu?"

"Hayır, olmadı. Ama nedense içimde kötü bir his var."

Kahvelerimiz geldi ve onları içmeye başladık.

Birkaç dakika sonra telefonum çaldı, arayan Suna'ydı. Telefonu açtım ve kulağıma dayadım.

"Alo?"

"Napıyorsun güzelim?"

Suna bu birkaç haftadır bana 'Güzelim' gibi kelimeler kullanıyordu, ilk başta garip gelse de alışmıştım.

Ama hâlâ sevgili değildik, yani... Neden bilmiyordum ama değildik işte.

"Kuroo ile kafede kahve içiyorum."

"Hmm öyle mi? Selam söyle o salağa."

Gözlerim Kuroo'ya kaydı, "Sana selam söylüyor." Tekrar telefondaki Suna'ya döndüm, "Sen napıyorsun?"

"Antrenmandaydık, birkaç dakikalığına mola verdik. Ben de seni arayayım dedim."

"Güzel..." Derin bir nefes aldım, "Suna, bugün içimde kö-"

Telefonun diğer tarafından başkalarının bağırışları duyuldu, "Mola bitti! Gelin hadi!"

"Güzelim, koç çağırıyor. Söyleyeceğin önemli miydi?"

"Hayır, evde konuşuruz."

"Tamam o zaman, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonu kapattım ve masaya koydum. Moralim bozulmuştu ama Suna yüzünden değildi, onun bir suçu yoktu zaten.

Hâlâ içimdeki kötü hissi anlamdıramıyordum.

~~~~~~~~~~~~~~~

Kapının kilidini açarak eve girdim, eşyalarımı yorgunlukla yere bıraktım ve ayakkabılarımı çıkardım.

Normalde direkt yanıma gelen Gece, yanıma gelmemişti.

Etrafa baktım ama salon ya da mutfakta değildi. "Gece?"

Odama doğru gittim, yerde yatıyordu. Önce uyuyor sandım ve rahat bir nefes aldım.

Tam geri dönecekken bir şey dikkatimi çekti, neden nefes almıyor gibiydi?

Korkuyla ona yaklaştım ve eğilerek ona dokundum. "Gece?"

Nefes almıyordu.

Onu sarsmaya başladım, "Gece! Uyansana kızım!"

Gözlerim yaşarmaya başlamıştı, dizlerimin üstüne düştüm ve titreyerek cebimden telefonumu çıkardım. Direkt Suna'yı aradım.

Birkaç çalış sonra telefon açıldı, "Alo? Suna şu an antrenman-"

"Telefonu Suna'ya ver. Hemen."

Telefonda bir süre sessizlik oldu, daha sonra uzaktan gelen birkaç konuşma sesi geldi.

"Alo? Lora?"

"Suna..." Ağlamaya başlamıştım. Karşımda, annemden hatıra kalan tek varlığın ölü bedeni duruyordu.

"Lora? Neyin var? Ağlıyor musun sen?"

"Gece..."

"Gece'ye ne oldu?!"

Suna'da bu birkaç gündür Gece'nin biraz halsiz olduğunu biliyordu.

"Gece... Ölmüş."

Telefonda sessizlik oldu. Saniyeler boyunca Suna'nın bir şey söylemesini bekledim.

Telefonun diğer tarafından birkaç hızlı adım sesi geldi, daha sonra da biraz uzaktan Suna ve birinin konuşma sesi.

"Koç! Benim çıkmam gerekiyor!"

"Suna?! Nere-"

Sesler kesilmişti, Suna sanırım onların yanından ayrılmıştı.

Şimdi ise derin nefes ve koşu sesleri geliyordu, eve mi koşuyordu. "Lora, bekle güzelim tamam mı? Geliyorum, bekle."

Gözyaşlarım gözümden daha da hızlı akarken yavaşça telefonu kulağımdan çektim ve kapatma düğmesine basarak yere bıraktım.

Dizlerimi kendime çektim ve kafamı dizlerime gömdüm.

Suna x Reader (Haikyuu x Reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin