Beğenin lütfen 😽
Saat akşam 7'ye geliyordu. Tüm eşyalarımı yerleştirdim ve mutfağa gittim.
Suna denen çocuğa yemek yapmam lazımdı, para istememesi benim için daha iyiydi. Param değerliydi.
Buzdolabını açtım, sonuna kadar dolu bir dolaptı ama hiç hazır yiyecek yoktu.
"Gerçekten çok sağlıklı besleniyor sanırım..."
Birkaç sebze ve kıyma çıkardım. Kıymayı ocakta pişirirken sebzeleri doğruyordum.
~~~~~~~~~~~~~~~
Yaklaşık 1.5 saat sonunda yemek hazırdı ama Suna bu süreye kadar hâlâ gelmemişti. Tencerelerin kapaklarını kapattım ve lavaboya ellerimi yıkamaya gittim.
Tuvaletten geri dönünce salonda masanın üstünde duran not kağıtları ve kalemi gördüm.
Mutfak ve salon birleşikti, bu tarz evleri çok seviyordum.
Kalemi açtım ve bir not kağıdına yazmaya başladım.
"Yemeğin ocağın üstünde, gelince ısıtsan daha iyi olur. Afiyet olsun."
Notu mutfak masasının üstüne bıraktım ve geri odama gittim.
~~~~~~~~~~~~~~~
İçerden gelen sesler ile gözlerimi araladım. Telefona uzanıp saate baktım, 00.25'ti.
Mutfaktan sesler geliyordu, sanırım yemeğini yiyordu.
Bu çocuk gerçekten eve bu saatte mi geliyordu?
Yerden yatağıma zıplayıp yanıma sırnaşan Gece'yi okşayarak tekrar gözlerimi kapadım.
~~~~~~~~~~~~~~~
Odamdan içeri giren parlak güneş ile gözlerimi ovuşturdum. Tam yorganı üstüme çekip geri yatacakken aklıma okul geldi.
"Okul! Ben okula gidiyordum!"
Sinirle yorganı üzerimden attım, her seferinde okula geç kalan biriydim.
Zaten kalacağım kadar geç kalmışım diye düşünerek sakince hareket etmeye başladım.
Önce odadan çıkarak lavaboya gittim. Lavabodan geri odama geldim ve üstümü değiştim.
Suna sanırım evde değildi, hiç ses gelmiyordu.
Tam dış kapının önüne giderken mutfak masasının üstünde duran notu gördüm.
"Yemek için teşekkürler."
Not kağıdını buruşturarak çöpe attım ve evden çıktım.
2 gün sonra:
Şaka gibi gelebilirdi ama şu ana kadar evde Suna denen çocukla hiç karşılaşmamıştım.
Sabahları çok erken çıkıyor, akşamları çok geç geliyordu.
Ben ise sabahları geç çıkıyor, akşamları erkenden odama giriyordum.
Ayrıca, Suna'nın görünüşünü bilmiyordum. Hiç umrumda olmadığı için bir fotoğrafına falan bakmamıştım.
En son ev ararken uygulamada göz ucuyla bakmıştım ama umrumda olmadığı için onu da unutmuştum.
Suna'nın yemeğini hazırladım ve üstümü değişerek evden çıktım.
Bu aralar evde çok sıkılıyordum, kafa dağıtmak için bir bara gittim.
Bara girdim ve içecek bir şeyler söyledim. Yaklaşık 10 dakika sonra yanımdaki sandalyeye bir çocuk oturdu ama sadece gazoz istedi.
Göz ucuyla ona baktım. Hafif çekik, kısık gözleri ve çok az gözaltı torbaları olan biriydi. Saçları kulaklarına kadar geliyordu.
Sanki bir yerden tanıdık gibiydi ama çıkartamamıştım. Belki okulumdan biridir diye düşündüm.
Çocuğun da gözleri bana kaydı, birkaç saniye düz bir ifade ile ona baktıktan sonra önüme döndüm ve içkimi içmeye devam ettim.
Bir süre sonra barda çalan gruplardan birinin bateristi bağırmaya başladı.
"Gitarist ve solist olan kimse yok mu burada?! Tanrım hadi ama! Sadece gitar çalıp şarkı söyleyen kişiler gerek!"
Kafamı ona doğru çevirdim ve elimdeki içki bardağım ile kalkarak yanına gittim. "Eğer çalacaksam parasını da alacağım."
Çocuk, baştan aşağı beni süzdü. "Sarhoş değilsin, değil mi?"
Bardağımı hafif sert bir şekilde yan masaya bıraktım. "Sarhoş olsam böyle mi görünürüm?"
Çocuk tam bir şey diyecekken yanımızda biri daha belirdi. Kafamı ona çevirdiğimde az önce yanımda oturan çocuk olduğunu gördüm. "Ben de çalacağım."
Baterist ikimizi de süzdü, "Peki... Bir salaklık yapmasanız iyi olur. Ücretinizi sahneden inince vereceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suna x Reader (Haikyuu x Reader)
FanfictionSadece ev arayan bir kızdı oysaki. Nereden bilebilirdi ki, evinde yaşamaya başladığı çocuğun, ruhunu kurtaracağını?