Beğenin lütfen 😽
Kuroo ile biraz daha konuşmuş ve eve dönmeye başlamıştım.
Lora ile ne konuşacağımı, ona nasıl davranacağımı bilmiyordum.
Bu kız yıllar boyu böyle bir travma ile yaşamıştı. Ve bunu kimse bilmiyordu, bu çok... Tarif edebilecek bir kelime bulamıyordum.
Annesi ölmüştü, peki babası? O neredeydi, yaşıyor muydu, Lora ile arası mı bozuktu?
Binanın önüne geldiğimde kafamı yukarı kaldırarak evin pencerelerine baktım. Işıklar açıktı.
Derin bir nefes aldım ve binaya girerek daireye gittim.
Nedense kapıyı ben açmak istemedim, Lora bana kapıyı açsın istedim.
Anahtarı cebimden çıkaracakken tekrar cebime koydum ve kapıyı tıkladım.
İçerden adım sesleri geldi, birkaç saniye sonra da kapı açıldı. Lora, kapıyı açtıktan sonra içeri girmem için kenara çekildi. Bana meraklı gözlerle bakıyordu. "Anahtarını aldın sanıyordum."
"Almıştım..." Dedim ayakkabılarımı çıkarırken.
"Ee, neden kapıyı sen açmadın?"
Yanıma gelen Gece'yi kucağıma alarak sevmeye başladım. "Bilmem... Senin açmanı istedim."
Yaslandığı duvardan doğrularak karşıma geçti, beni baştan aşağı süzdü. "Suna? Bir şey mi oldu?"
Yutkundum, "Hayır, olmadı."
Anlarcasına kaşlarını kaldırdı ama inanmadığını biliyordum. Gece'yi tekrar yere bıraktım.
Odama ilerlerken hâlâ arkamda duran Lora'ya seslendim. "Bugün film izleyelim mi?"
"Film mi?"
Odamın kapısını açtım ama girmeden Lora'ya döndüm. "Evet."
Bir süre sessiz kaldı, "Olur."
~~~~~~~~~~~~~~~
Romantik bir film açmış ve televizyonun karşısındaki ikili koltukta oturmuş izliyorduk.
Filmin sonlarına yaklaşıyorduk, Lora tüm ciddiyeti ile filmi izliyordu. "Kız çok şanslı."
Kafamı ona çevirdim, "Neden?"
Hâlâ filme bakıyordu, "Kimseye inanmazken, kimse onu sevmezken biri çıkıyor ve her şeyi ile onu sevip ona inanıyor."
"Bunu yaşamak çok zor değil."
Gözlerini bana çevirdi, "Öyle mi? Ben, gerçek hayatta böyle bir şeyi hiçbir zaman görmedim."
Hiçbir şey demedim, cümlesine devam etti. "Bir insan nasıl birinin kendisini her şeyiyle sevebileceğine inanıyor ki? Buna anca kendisini gerçekten mükemmel bulanlar inanır."
"Sen inanmıyor musun?"
Birkaç saniye gözlerime baktı ve kafasını televizyona çevirdi. "Kendisini sevmeyen birini başkası nasıl her şeyiyle sevebilir?"
Kendisini sevmeyen biri... Lora kendisini sevmiyor muydu? Yani, aslında bunu anlamak çok zor değildi ama, kesinlikle kendisini sevmeliydi.
"Kendini sevmelisin, Lora."
Hafifçe güldü, ama mutluğun gülüşü değildi, daha çok üzüntüsünü saklamaya çalışan birinin gülüşü gibiydi. "Kendimi sevmeliyim, öyle mi?" Gözlerini bana çevirdi. "Ben de sevilebilecek bir özellik söyler misin, Suna?"
Birkaç saniye sessiz kaldım, neyi söyleyip söylemeyeceğimi tartarken film bitti ve Lora ayağa kalktı.
"Saat gece yarısını geçti, uyu artık."
"Lora-"
"Sabah antrenmanın var, geç kalma. İyi geceler, Suna."
Ben bir şey diyemeden odasına yöneldi, peşinden de Gece minik adımları ile gitti.
Koltukta, tek başıma kalmış, hâlâ açık olan televizyona bakıyordum.
Dakikalar boyu televizyonun ışığı ile hafif aydınlık odada sessizce durdum.
Fısıldayarak konuşmaya başladım.
"Kendini... Sevmelisin Lora..." Yutkundum. "Yoksa benim seni sevebileceğime nasıl inanacaksın ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suna x Reader (Haikyuu x Reader)
FanfictionSadece ev arayan bir kızdı oysaki. Nereden bilebilirdi ki, evinde yaşamaya başladığı çocuğun, ruhunu kurtaracağını?