Burası tek kelimeyle harikaydı!!!!
Renk renk neon ışıklar deli gibi dans eden insanlar kulakları çınlatacak kadar gürültülü ama bir taraftan da yerinde duramayacağın müzikler!!!
Dediğim gibi harikaydı...
Gerçekten de poyrazın dediği gibi eğlenebileceğim bir mekan olmakla birlikte bundan sonra da tercihlerim arasında ilk beşe girmişti."nasıl beğendinmi?"
Gürültüden dolayı birbirimizi zar zor duyduğumuz için poyraz iyice kulağıma yaklaşıp bağırarak konuşmuştu. Bu yüzden bende ona doğru eğilip yüzümdeki büyük gülümsemeyle birlikte"mükemmel bir yer burası!!! İyiki gelmişiz"
"beğendiğine sevindim. Sana söyledim pişman olmayacaksın diye"
Ona katıldığımı belli etmek için sadece başımla onayladım ardından gözlerim yine dans eden insanlara takıldı. Dans etmeyi pek beceremezdim bu yüzden genelde sadece izleyici olmakla yetiniyorum. Küçükken sık sık televizyonda dans eden çocukları gördüğümde bir ara bayağı bir heveslenmiş ardından kendi kendime odamda denemeler yapmıştım.
Ama bunun sonu iki biblo ve nasıl olduğunu hala çözemediğim bir şekilde kırılan müzik kutusuna maal olmuştu!!!
Oysaki aramızda da bayağı fark vardı.
Neyse işte o günden sonra pek dansa yönelik birşey yapmamıştım. Ama şimdi diyorum da keşke bırakmayıp devam etseydim. Şimdi burda oturacağıma gider pistte deli dans edip tüm enerjimi atardım."heyy ne düşünüyorsun öyle? Seni bara düşünmen için getirdiğimi sanmıyorum fındık burun" poyrazın dalğa geçen sesine karşılık gözlerimi devirip
"merak etme öyle önemli bişey değildi"
"hadi ama fındık burun. Söyle bana ne düşündüğünü merak etme asla çıkmaz benden"
"basit bişey aslında. Sadece keşke küçükken dans kurslarına gitseydim diye düşünüyorum"
"neden böyle bir düşünceye kapıldın peki?"
"nedeni ortada değilmi sence?" poyraz kaşlarını bilmiyorum der gibi yukarı doğru kaldırdığında derince nefesimi verdim
"çünkü dans etmesini bilmiyorum. Farkındaysan geldiğimizden beri sadece oturup kokteyl içmekten başka hiçbirşey yapmadım" benim sitem eden sesimin aksine poyraz gür bir kahkaha attıp
"gerçekten takıldığın şey bumu yani. Deminden beri bunu mu düşünüp dert ediniyorsun kendine?"
"Allah aşkına daha ne olsun. Bardayız ve ben sadece yaşlılar gibi içip insanları izliyorum. Bence gayette dert edilmesi gereken bir durum bu"
"ne kadar da saçma bir dert bu böyle. Sanki özenerek seçmişsin gibi"
"ya kendi işine baksana sen. Hem zorla söyletiyorsun hemde dağla geçiyorsun. Git konuşmuyorum seninle"
Sanırım hafifte olsa içtiğim kokteyl'lerde alkol olduğu için başım çok hafif dönmeye başlamıştı. Ama aklım hala yerindeydi.Sanırım!!!
"tamam tamam küsme bana. Sadece şaka yaptım. Yoksa çok ciddi bir sorun bu" gözlerimi birkaç defa kırpıştırp
"gerçekten ciddi bir sorunmu bu?"
Poyrazın gülen yüzü solmuş onun yerine ciddi bir ses tonuyla"tabikide öyle sonuçta sen yirmi yaşında genç bir kızsın ve hala dans etmeyi bilmiyorsun!!" poyrazın böyle sert konuşmasını beklemediğim için şaşırmıştım
"neden böyle söylüyorsun ki şimdi?"
Bağırmıyordum ama poyraz çok yakınımda olduğu için beni duymuştu"çünkü bu çok kötü bir durum. Yani basana şunlara bazıları eminimki senden de küçüktür ama bayağı güzel dans ediyorlar birde sana bak. Tanımayan biri sen otuzlarının sonunda sanar yani. Ayrıca seni burda yanlız bırakmamak için bende gidemiyorum."
Duyduklarımla birlikte gözlerim dolmuş ve alt dudağım titremeye başlamıştı.
Pislik benimle neden böyle sert konuşuyordu ki... Dans etmeyi bilmemek benim suçum değildi tamam mı? Buna zamanım olmamıştı sadece.
Burda birazcık daha durursam ağlayacağımı bildiğim için poyraza bakmadan ayağa kalktım. Gidecektim burdan birdaha da asla gelmiyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKTAN DA ÖTE!!!! ( AYRAZ)
ChickLitÜniversiteli iki gencin yaşayacakları zorluklara rağmen birlikte olmaya devam edecek olmalarının hikayesi. AYRAZZ♥️♥️