20.bölüm AYRAZ...

791 22 11
                                    

Ayşe yüksel

"bakıyorum da sesin soluğun çıkmıyor güzelim. Yoksa benmi yanılıyorum?"

Yiğit alp  aptal ama fazla sexi  Poyraz beni yüz üstü bir şekilde masaya yatırıp gögsünü sırtıma yaslayarak dudaklarını kulağıma  yaklaştırıp derin sesiyle beni çıldırtırken hiç rahat değildim...

Yalamnn çok rahattım!!!

Tabikide ona cevap vermedim bunun yerine sadece gözlerimi devirmekle yetindim. Çünkü kesinlikle kendime güvenmiyorum.

Malum kalçalarımın arasına sertçe bastırılan alet yüzünden heran inleyip çığlık atabilirim.

Bunun olmasını elbette istemeyiz öyle değilmi?
"ahh demek konuşmuyorsun. Oysaki ben de senin o güzel sesini duymak istiyordum. O zaman başka yöntemler deneyelim"

Anlamadım. Eğer konuşmazsam sesimi nasıl duyabilirki?

Çok düşünme sen Ayşe bırak herşeyi yaşayarak öğren. Bunu söylüyorum çünkü beklemediğim bir anda poyrazın beni belimden tutup sertçe kendine bastıracağını elbette  düşünememiştim.

"ahh...ımmm"

"ahhh işte beklediğim ses. Nasıl da güzel öyle değil mi?"

Kesinlikle konuşmama kararı almıştım. Zaten az önce olanlar yüzünden boğazım da ağrıyordu buda bahanesi olurdu işte.

"demek hala ısrarcısın konuşmamak adına. O zaman bana da bunun olmaması için harekete düşmek geçer sevgilim"

Eli çok nazik bir şekilde ensemden başlayarak tişörtümü üstünden sırtımdan dolaşmış ve en sonunda pantolonumun başlanğıç noktasına gelerek durmuştu. Tabi bununla birlikte benim kalbimde.
Nefeslerim hızlanmış kalp atışlarım sanki hıçkırıyormuşum gibi arada tekliyordu. Vücudumun geri kalanıysa zanğır zanğır titremekle meşkuldü. Oysaki daha başındaydık. Her şeyin.....
Poyrazın eli beli geniş olduğundan rahatça pantolonumdan ve hemen onun ardından çamaşırımın içeri girmiş orta parmağını deliğime sürmeye başlamıştı.

Allahım sanırım daha ilerisini görmeden burda ölecektim!!!

Sonra üçüncü sayfa haberlerinde şok. Sevişemeden öldü!!! Yada ön sevişme yaparken heyecandan öldü!!!! Yada yiğit alp sexi Poyraza dayanmadan öldü!!!

Çok iyi başlıklar değilmi?

Poyrazın eli sürtündükçe inlememek adına alt dudağımı ısırıp kayan gözlerimi kapadım. İnat etmiştim bikere. Sesimi çıkarmayacaktım. En azından ben öyle düşünüyordum. Ama benim bu kararımı kırmak için yüksek derecede enerji harcan adam sayesinde kendime inancım sıfırın altındaydı.

Daha içime girmemiş parmakları yüzünden bile deli gibi çığlık atmak istiyordum. Bu normal mi?

"neden o taptığım dudaklarına bu şekilde zara veriyorsun? Hemde ben öpmeye bile kıyamazken?"

Evet... Evet sen öpmeye kıyamıyorsun.. Ihmmmm.... Hayır sakın... Sakın bağırma.... Ahhh.... İçinden istediğin gibi bağır ama asla dışarı.... Ihımmm.... Yansıtma.... Lanet olsun sana be adamm!!!

Biran da orta ve işaret parmağını kuru oldukları halde hızlıca deliğime göndermesi yüzünden az daha yeri gögü iletecek kadar büyük bir çığlık atacaktım ki kendimi son anda frenlemiştim. Pislik herif. Canımı acıtarak bağıracağımı düşünüyordu....ama kesinlikle benim inadımdan hala haberi yoktu. Elbet öğrenecekti..

"canın acırsa eğer hiç çekinmeden söyleyebilirsin. Senin için yavaşlayabilirim"

Aslında şuanda dönüp yüzüne yalan söyleme piç diye bağırasım vardı ama o zaman da kendi sözümü çiğnemiş olacağım için susup sadece biran önce ne olacaksa olsun derdine düşmüştüm.

AŞKTAN DA ÖTE!!!! ( AYRAZ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin