Köylü kadının kapısı şiddetle çalındığında saat 1'e geliyordu. Kapıyı açtı. Yağmurdan ıslanmış genç bir çehre göründü.
"Merhaba hanımım. Biz gezgin tüccarlarız. Ben ve dedem. Bize 2 kişilik oda temin edebileceğinizi söylediler."
Kadın yarım kapıyı tamamen açtı.
"Geçin, geçin. İçeri geçin."
Kurulanmaları için ikiliye kalın kumaşlardan verdi.
"Açsanız bir şeyler hazırlayabilirim."
Genç kafasını iki yana salladı.
"Sağolun hanımım. Sadece yorgunuz."
"Tamam o zaman ben sizi bırakayım dinlenin."
Sonraki gün köylü kadın yüklerini boşaltan genç tüccara kahvaltı getirdi. Havadan sudan sohbet etmeye başladılar.
Ama yaşlı adam sonunda uyandığında kadın az daha tepsiyi elinden düşünüyordu.
"Kralım!"
Hızlıca eğilirken Arwen etrafı kolaçan etti. Neyseki kimse onları görmemişti. Tepsiyi kadının elinden alıp fısıldamaya başladı.
"Onun kral olduğunu kimseye söylemeyin lütfen."
Kadın tekrar eğildi.
"Tabiki."
"Bunu yapmayın"
Arwen tepsiyi bırakıp eğilen kadını kaldırdı.
"Nereden biliyorsunuz. Onun kral olduğunu?" Arwen dedesine döndü.
"Sen onu tanıyor musun büyükbaba?"
Adam bir süre baktı.
"Tanıdık geliyorsun."
"Oğlum sizin için çalışıyor kralım. Bir kere huzurunuza çıkmıştım."
Hangi görevle krallığımdaydı oğlun?"
"Çocuğunuz kral Arthur'un hizmetlarından biri olarak."
Kral başını salladı.
"Adı nedir?"
"Merlin, kralım."
Arwen atıldı.
"Babam mı? Sen babamın annesi misin?"
"Baba mı?"
Kadının yüzü allak bullak olmuştu. Kral Arwen'in omzuna elini koyup onu geri çekti.
"Tabiki de gerçek oğlu değil. Oğlum ve oğlunuz bu çocuğu yıllar önce kurtarmış. Zavallı çocuk onları ailesi olarak görüyor."
Kadın tuhaf bir şekilde başını salladı. Kadına işin aslını çok sonra anlatmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merlin Küçük Prens
FanficBir cadı Gwen'i ona yardım etmesi için büyüler. Arthur ve sadık hizmetkârı Merlin'in, Gwen'i kurtarmaya geleceğinden habersizdir. Pişman olan kadın Gwen'i bırakır ve Arthur'a bir armağan sunar. Büyülü bir armağandır bu ama işler pek istediği gibi...