Merlin hızlıca ayağa kalktı ama kalkarken sendelemişti.
"Olamaz, imkansız. Bu imkansız. Bir can yaratmak için bir canı feda etmen gerekir."
Gwen'in gözleri ağacın altına kaydı. Merlin bakışlarını takip ettiğinde gördüğü şey bir toprak birikintisi olmuştu.
Gwen açıklamaya başladı.
"Cadı kadın çok hastaydı. Sadece son günlerini birlikte geçirmek için birini arıyordu. Son nefesini vermeden önce ona bu şekilde küçük bir macera yaşattığınız için teşekkür etti."
Merlin olanları anlamıştı.
"Sana ve Arthur'a küçük bir çocuk vermek istedi ama ben araya girdim. Lanet olsun, neden hep yanlış zamanda yanlış yerdeyim."
Gwen başını iki yana salladı.
"Merlin, şu an bu önemli değil. Önemli olan onun burada olması. Bu ikimiz arasında bir sır olarak kalmalı. Uther ya da Arthur çocuğun büyüden oluştuğunu duyarlarsa ne olacağını biliyorsun."
Arkadan gelen ses ikisinin de panikle o tarafa dönmesine neden oldu.
"Duydum bile."
"Arthur, Arthur bunu yapamazsın!"
Arthur çocuğun kolundan tutmuş sürüklüyordu. Gwen arkadan hızlıca atları getirmekteydi.
"Merlin, senin duygusal sözlerin ile zaman harcayamam. Bu sadece bir büyü. Gerçek bir çocuk değil. Ona baksana konuşamıyor bile."
Arthur haklıydı. Çocuk konuşmuyor ya da herhangi tepki vermiyordu. Hatta biraz önce Merlin'den korktuğu halde Arthur onu sürüklerken sakin bir şekilde ona bakıyordu.
Arthur Merlin'in bakışlarına dayanamadı. Göz devirip çocuğun önünde diz çöktü.
"Hey, bana bak. Beni anlıyor musun?"
Çocuk cevap vermiyordu. Gözlerini dikmiş Arthur'a bakıyordu. Arthur sonunda dayanamayıp endişeyle ona bakan Merlin'e döndü.
"Gördün mü? Tepki falan yok. Boş bir kabuk. Cevabını aldıysan artık gidebilir miyiz?"
Merlin konuşmadı. Çoktan çocuğu gizlice mahzenden kaçırma planı yapmıştı bile.
Vardıklarında Merlin'e çocuğu alıp Gaius'un odasında beklemesini emretti. Ama çocuk Merlin ona uzanır uzanmaz Arthur'un arkasına saklanmıştı.
"Aferin Merlin. Çocuk seni yarım saattir tanıyor ve şimdiden istemiyor."
Kolundan tutup Merlin'e vermek istedi ama çocuk onu bırakmıyordu. Arthur burnundan soluyup konuştu.
"En azından inatçılığını kimden aldığını biliyoruz."
Arthur çocuk koluna dolanmış bir şekilde yürümeye başladı.
"Nereye gidiyorsun?"
"Nereye olabilir Merlin? Sen çocuğu Gaius'a götüremezsen ben götürürüm."
Merlin arkasından onun taklidini yaptıktan sonra takip etmeye başladı.
Çocuğu Merlinmtuttuktan sonra Gaius arkasından kapıyı kilitledi. Ne kadar çırpınsada konuşup ses çıkaramadığı için çok büyük bir sorun olmamıştı.
Gaius şaşkınlıkla konuştu.
"Bu çocuk da nereden çıktı?"
Merlin huzursuzca ona baktı.
"Benim çocuğum."
"Neden bahsediyorsun?"
"Yaşlı cadı bana ve Arthur'a büyü yaptı.İkimizin çocuğu."
Fısıldamaya başladı.
"Hemen bir plan yapmazsak Uther onu yarın akşama meydanda sallandırır. Hemen bir şey düşünmemiz lazım."
"Merlin."
Merlin umutla ona baktı.
"Bir plan mı geldi aklına?"
"Üzgünüm ama hayır. Sana kötü bir haberim var."
"Ne?"
"Çocuk nerede?"
Merlin birden ayaklandı.
"Hayır, olamaz."
"Merlin!"
Arthur'un sesi koridorda yankılandı.
"Merlin!"
"Gitsem iyi olacak."
Merlin odadan çıktı ve dış kapıda Arthur'u gördü. Arkasında yine sarışın küçük çocuk duruyordu.
"Merlin, bir çocuğa bile sahip çıkamaz mısın sen?"
Merlin mırıldandı.
"Çıkıyorum. Hem de asil olan bir çocuğa."
"Ne geveliyorsun ağzında sen?"
"Hiç, hiçbir şey. Kralla konuştun mu?"
"Hayır babam avlanmaya gitmiş. Akşam dönecekmiş. Yani senden en azından birkaç saat daha ona bakmanı rica edeceğim."
Merlin itiraz etti.
"Neden ben bakıyorum? Senin de çocuğun."
"Merlin hatırlatmama gerek var mı acaba? Ben kralım, sen hizmetkârım."
"Hatırlattığın iyi oldu. Benim yapacak önemli hizmetkar işlerim var. Sen ise boş görünüyorsun."
Arthur Merlin uzaklaşırken arkasından bağırdı.
"Dur nereye gidiyorsun? Merlin! Geri dön! Biri görürse ne diyeceğim? Merlin!"
Merlin bağırdı.
"Eminim odanda kimse görmez."
Merlin Gaius ile paylaştığı odasına gitmeden zindanlara indi. Küçük bir büyüyle gardiyanları bayıltıp anahtarları Gwen'den aldığı kutuya bastırdı. Sonra geri dönüp kutuyu Gwen'e verdi.
Bir saat sonra Gwen elinde anahtarla geri gelmişti.
"Arthur ve çocuk nerede? Nasıl oyalayabildin bu kadar?"
Merlin Gwen'e bakarken tek kaşını kaldırdı.
"Çocuğu mu Arthur'u mu?"
Gwen ona gülümsedi ve odadan çıktı. Çok geçmeden kapı tekrar açıldı. Gelen Arthur'du. Merlin hemen anahtarı sakladı ama önemi yoktu. Arthur fark edemeyecek kadar panikti. Kollarında yaralı çocuğu tutuyordu.
"Gaıus nerede? Ona ihtiyacımız var. Hemen şimdi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merlin Küçük Prens
FanfictionBir cadı Gwen'i ona yardım etmesi için büyüler. Arthur ve sadık hizmetkârı Merlin'in, Gwen'i kurtarmaya geleceğinden habersizdir. Pişman olan kadın Gwen'i bırakır ve Arthur'a bir armağan sunar. Büyülü bir armağandır bu ama işler pek istediği gibi...