•9

6.9K 397 81
                                    

Finaller bana giriyordu ben ona dönüşümlü seviyoz biz

Bir de önceki bölümleri atlamayın sizi çoh lav

Furkan: Güzel şeftalisine parmak bandığım hazır mısın?

Furkan: Eve yaklaştım

Çağlar: Hazırım

Çağlar: Aşağı iniyorum şimdi.

Çağlar, küçük sırt çantasını tek koluna astı ve converselerinin bağcıklarını kurdele yapıp çıktı evden. Merdivenleri hızla inerek dışarı çıktı.

Çok heyecanlıydı. Çünkü ilk defa biri ile bir randevuya çıkıyordu. Ya da o öyle düşünüyordu, bilmiyordu. Tek bildiği, Furkan'ın yanında eğlendiğiydi. Her ne kadar kabul etmek istemese de.

Bir dakika sonra Furkan, arabasını sarışın çocuğun önünde durdurdu. Furkan beyaz bir tişört giymiş, altına giydiği siyah kotun içine sıkıştırmıştı. Üstünde de pantolonu ile uyumlu olan kot ceketi vardı. Boynundaki, ucunda hilal ay olan bir zincir kolye ile siyah jeepinin içinde çok yakışıklı duruyordu.

"Selam sarışın." Diye kocam gülümseyerek söyledi. Sarışın çok güzel olmuştu. Kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı bu güzellik ile.

Çağlar ise, üstüne beyaz bir tişört ve altına da açık mavi bir kot şort giyip tişörtü onun gibi içine koymuştu. Onunda pantolonu ile uyumlu ceketi vardı. Tıpkı çift gibi duruyorlardı. Bunun için anlaşmamışlardı bile.

"Selam Furkan." Dedi Çağlar da gülümseyerek. Saçlarını dağınık bırakmıştı ve hafif rüzgar ile dağılıyorlardı. Furkan bir an önce o saçlarda elini gezdirmek istiyordu.

"Atla bakalım. Bugün çok güzel olacak." Dedi dudaklarındaki gülümsemeyi genişleterek. Çağlar da çantasını kucağına alıp oturdu yolcu koltuğuna. Furkan beyaz bacaklardan gözlerini zorla çekip arabayı çalıştırdı.

"Gideceğimiz yer küçük bir derenin kenarı ve çimler, çiçekler falan çıkmış. Çok fazla kimse yok. Umarım seversin." Sesi heyecanlı çıkıyordu. Çünkü aylardır sevdiği kişi yanındaydı ve onunla bir şeyler yapacaktı.

"Severim. Hem çizim defterimi de aldım. Belki o yerin resmini yaparım." Diye söyledi Çağlar. Uzun zamandır ilk defa gerçekten mutluydu.

Bir yarım saatin sonunda şehrin dışına doğru olan bir yere gelmişlerdi. Etraf yemyeşil ağaçlar ve güzel çiçeklerle kaplıydı. Sonunda küçük, berrak bir şekilde akan dere kenarına geldiler. Etrafta meyve ağaçları bile vardı. Tabii daha olmamıştı meyveler. Onlardan başka iki kız da ileride oturmuş kitap okuyorlardı. Biri diğerinin kucağına uzanmış, diğeri de kızın saçlarını okşuyordu. Çağlar gülümsedi.

"Hadi gel bakalım. Piknik için bir sürü şey var burada." Furkan arabasının arkasına ilerleyip kapıyı açtı ve içindeki büyük piknik sepetini ve mavi örtüyü çıkardı. "Bak şurada küçük yastıklar var. Onları alabilirsin."

Çağlar, Furkan'ın dediği ile arabanın arkasındaki renkli minderleri kucağına aldı ve yakışıklı gencin yere serdiği mavi örtünün üstüne koydu. Çantasını da kenara koyup, yastıkları gökkuşağı gibi dizdi.

"Kahvaltı yapmadın değil mi?" Diye sordu Furkan, sepetten bir sürü yiyecek ve içecek çıkarırken.

"Hayır. Zaten iki saat önce uyanmıştım." Diye cevapladı. Furkan'ın çıkardığı şeyleri düzgünce koydu örtünün üstüne. Sabah 10'da kalkmıştı ve şuan saat 12 falan olmalıydı.

Popo Meselesi | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin