•24

3.2K 183 35
                                    

Berabaaaa

Genç adam okuldan çıkmış, çalıştığı kafeye gitmek için otobüs durağına ilerledi. Ödevini teslim etmişti. Yüksek puan almayı umuyordu.

Durakta beklerken kulağında çalan şarkı ile aklına sevgilisi geldi. Sınavlar bir hafta sonra başlıyordu. Bu aralar da ikisinin de final ödevleri, Furkan'ın okulu bitirmek için verdiği ödevler vardı. Furkan'ın son senesi olduğu için daha yoğundu. Çağlar da zaten hep işe gidip ödev yaptığı için görüşememişlerdi.

Saat on ikiydi. Hava biraz esiyordu. Sarışın, uzaktan gelen otobüs ile binmek için yola yaklaştı ve derin bir nefes verdi. Kafeyi seviyordu. Bazen küçük çocuklar geliyordu ve onlarla ilgilenmek hoşuna gidiyordu. İlerde o da küçük bir yer açıp çocuklarla ilgilenmek istiyordu. Hala okuduğu mesleğini seviyordu.

Otobüs kafeye yakın durakta durduğunda indi. Kafe denize yakındı. Bu yüzden deniz havası alarak ve sakin müziğini dinleyerek kafeye yürüdü.

Renkli, küçük binaya yaklaştığında gülümsedi. Furkan ile hep gittikleri çocuk yetiştirme yurdundaki Alina gelmişti. Kapıda sarışının yollarını gözlüyordu. Kızı çok sevmişti. Son kalan zamanlarında mutlu olmasını istiyordu. Çünkü kızı bir aile sahiplenmişti ve başka bir şehirde yaşayacaklardı.

"Hoş geldiniz güzel hanım." Çağlar küçük kızın saçlarını öptü ve içeri girdiler.

Sarışın gidip personel odasında üstüne iş kıyafetlerini giyip küçük kızın yanına gidip onunla ilgilendi. Bir saat falan durdular. Sonra ise veda ederek gitmişlerdi. Furkan'a veda etmişti küçük kız.

Çağlar birkaç siparişi masalara götürürken kapının küçük çanı çaldı. Müşteri geldiğini tahmin ederek oraya dönmedi. Çıkış saati yaklaşıyordu. Bu yüzden hemen işleri halledip eve gitmek istiyordu. Yorulmuştu.

Tüm siparişleri bitirdiğinde kasanın orada oturan Hazel'e yaklaştı. O konuşmadan sarışın kız konuşmuştu.

"Hadi sen üzerini değiştirip eve git sarı papatya. Zaten ben de birazdan kapatacağım." Demişti gülümseyerek.

"Tamam. Zaten iki kişi kalmış." Demiş ve personel odasına ilerlemişti. Bugün üç ders artarda görmüş, ödevi teslim etmek için hocayı aramıştı koca okulda. Kafede de çok müşteri olunca enerjisi kalmamıştı.

Personel odasına girdiği anda biri onu tutmuş ve sımsıkı kollarını etrafına sarmıştı. İlk şaşırsa da uzun bedenin boynundaki dövmeler ve kokusu kim olduğunu gayet belli ediyordu.

"Seni çok özledim sarışın." Demişti Furkan, sarı saçları ve beyaz boynu koklayarak öperken. İki haftadır doğru düzgün görmüyordu sarışınını. Bir kere okulda beş dakika görmüşlerdi birbirlerini sadece.

Sarışın da kollarını sevgilisinin beline sarıp kafasını göğsüne koydu. O da çok özlemişti. Sevgili olduktan birkaç hafta sonra görüşememişlerdi. Ve bu Furkan'ı aşırı sinir ediyordu. Tek dayanağı okul bittikten sonra tatile çıkacak olmalarıydı. Bir buçuk yıldır hayalini kurduğu kişi artık hemen yanındaydı.

Furkan birkaç öpücük daha kondurdu sevgilisinin boynuna ve saçlarına. Sonra geri çekilip bir elini hafif dolgun yanaklara, diğerini de ince bele koydu.

"Kısa bir vaktim vardı. Ben de seni görmeye geldim. Eve bırakırım hem." Demiş ve diğer yanağa öpücük kondurmuştu.

"İyi ki geldin. Ben de özledim." Bunu söyledikten sonra ona söz hakkı vermemiş, kollarını dövmeli boyna sarmış, ayaklarının ucunda hafif yükselip kendisininkine göre dolgun olan dudaklara bastırmıştı kendininkileri.

Popo Meselesi | GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin