Berabaaaa
Ülke yanıyo ve baştakiler umursamıyorlar sanki şaşırdık mı -_-
Umarım biter bir an önce. Geçmiş olsun.
Bir de bir böşüm daha attım. Onu atlamayın. İyi okumalar.
Aldığı mesajlar onu o kadar sinir etmişti ki, masadan çağıran müşterileri bile duymamıştı. Yanına Hazel gelmişti bu yüzden.
"Sarı papatya? Sen iyi misin? Yüzün beyazlamış. Ne oldu?" Demişti elinin birini sarışının omzuna koyarak.
Sarı çocuk irkilerek krmdi gibi sarı saçlı kıza döndü. Birkaç saniye bakıp cevap vermişti.
"İyiyim. Sadece dalmışım. Aklıma bir şey geldi de." Tezgahın arkasından çıkıp müşterilerin yanına gitti sipariş almak için.
Akşam oluyordu ve birazdan eve gidecekti. Hızla siparişleri alıp mutfağa verdi istenilenleri. Beklerken aklında bir sürü düşünce vardı.
Nasıl numarasını bulmuştu? En son hayatının içine sıçıp gitmişti. Ona mesaj atan kişi, sarışının ilk sevgilisiydi. Onu gerçekten sevmişti. Ama ona ihanet etmişti. Ailesinin görüşünü biliyordu ve gidip onlara sevgili olduklarını söylemişti. Babası bunu öğrendiğinde onu çok kötü dövmüştü. Hala aklına geldikçe tüyleri ürperiyordu. Bir hafta yataktan çıkamamıştı. Ondan sonra dövmekle kalmayıp hakaretler başlamıştı. Babası onu evden atmıştı. Yanında olan tek insanlar arkadaşı Sıla ve abisi Ahmet'ti.
Evden kovulduğunda gidecek yeri yoktu. Sıla'nın yanına gitmişti. Ondam başka gidecek kimsesi yoktu çünkü. Ailesi hep iş için yurt dışında ya da şehir dışında olduğu için sorun olmamıştı. Hem Sıla'nın ailesi çok iyiydi. Çağlar'ı da çok severlerdi. Kendi harçlığını çıkarmak için işe girmek istemişti ama Sıla izin vermemişti. Okulun bitmesine az kalmıştı zaten. O yüzden önce okula düzgünce gidip, iyi bir üniversite kazanmasını istemişti tek arkadaşı. Dediği gibi yapmıştı. Okul bitip sınava girdiktem sonra da çalışmaya başlamıştı. Yeni hauatı için adım atmalıydı.
Birçok işte çalışmıştı. Bora ise birkaç kere gelmişti ama asla görüşmek istememişti. Her şeyi bilerek yapmıştı ve sarışının acı çekmesi umrunda bile olmamıştı. Yaptıklarından memnundu bile.
Onu hayatındam tamamen silmişti. Her ne kadar yaranın izi kalsa da hepsini atlatmıştı. Üniversiteyi istediği şekilde kazanmış, yepyeni bir defter açmıştı kendine. Hayatında eskiden sadece abisi ve Sıla kalmıştı. Abisi de zor zamanlarında babasındam gizli yardım etmişti ve hala ediyordu.
Bora'yı sevmişti. Ama son zamanlardaki hali çok değişikti. Aşırı davranıyordu. Çok kıskançtı. Çok fazla şey istiyordu. İlk birlikteliğini onunla yaşadığı için çok pişmandı. En kötü gündü onun için o gün. Ama her şeyi geride bırakıp güçlü olmaya çalışmıştı. Başarmıştı da.
Küçük kalbi çok kırılmıştı. O hep sadece az da olsa sevgi istemişti. Babası zaten cahil, kötü biriydi. Annesi suspus, asla hiçbir şeye ses çıkarmazdı. Bir abisi vardı. O da işinden ve kendi evinden ona zaman ayırmıylrdu çoğu zaman. Bir tek Sıla vardı.
Bu şehire geldiğinde nefes aldığını yeniden hissetmişti. Bu sene ise karşısına o çıkmıştı, Furkan. Her ne kadar çok sapık davransa da asla ona zarar vermeyeceğine emindi. Sevgisini hissediyordu çünkü.
Onu neden sevdiğini bilmiyordu. Seviyordu işte. Yetmez miydi?
Siparişleri götürüp tezgaha yaslandığında telefonu titremişti. İşte şimdi yüzü gülmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popo Meselesi | Gay
Teen FictionBilinmeyen Numara: Zor olmuyor mu? Çağlar: Ne zor olmuyor mu? Bilinmeyen Numara: Götünü taşımak. Bilinmeyen Numara: Kocaman da...