Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneş geniş odanın içini aydınlatıyor, balkondan gelen rüzgarlar perdeleri hafifçe dalgalandırıyordu. İki beden birbirine sımsıkı sarılmış vaziyette uyuyorlardı. Neredeyse öğlen olmuştu. Ancak sarışın ve dövmelinin gecesi biraz hararetli ve hareketli geçmişti. Bu yüzden uyanmak biraz zordu. Belki biraz da birbirlerinin sıcaklıkları onlara huzur veriyordu.
Ormana ve denize yakın olduklarından, kuş sesleri ve dalga sesleri geliyordu açık balkon kapısından. Dövmeli olan gözlerini yavaşça açtı. Sarışının hoş kokusu güzel saçlarından dağılıyordu ve Furkan'ın ciğerlerini çiçek bahçesine çeviriyordu. Biraz kendini geri çekip kollarında sarılı olan sarışınına baktı. Mışıl mışıl ve huzurlu bir şekilde uyuyordu. Gülümsedi. Önüne gelen uzun, sarı saçları narince geri itti. Alnına küçük bir öpücük kondurdu. Saate baktığında uyanmaları gerektiğini fark etti. Bugünü sadece birlikte geçirmek, evde oturmak, sarılmak ve bolca öpüşmek için kullanmayı planlıyordu.
Sarışını biraz daha kendine çekip alnını, saçlarını, yanaklarını, şakaklarını, burnunu, gözlerini, çenesi ve dudaklarını, kısaca yüzünün her tarafını öptü. Küçük küçük buseler konduruyor ve gülümsüyordu. Dudaklarından boynuna inip güzel kokuyu içine çekti. Ciğerleri asıl oksijenini aldığı için mutluydu. Açık kalan omuzlara da biraz öpücüklerinden bahşetti. Boynunu koklayarak öptü.
