Berabaaaa
Saçını havlu ile kurularken, son kez çantasını kontrol ediyordu. İhtiyacı olan her şeyi koymuş ve yapacağı şey için gerekli malzemeleri de yerleştirmişti.
Furkan birazdan gelecekti. Birlikte kısa bir tatile gidiyorlardı. Çok uzun durmayacaklardı ama, birlikte ve baş başa oldukları her an önemli ve güzeldi onlar için. Dört gün de olsa bir sürü şey için plan yapmışlardı.
Havluyu kenara atıp, dolabına ilerledi. Hava sıcak olduğu için şort ve tişört giymişti. Giydikleri siyah olsa da, başka renk seçeneği yoktu. Genelde siyah şeyler giymeyi severdi. Sandaletlerini de giymek için çıkardı.
Aynanın karşısına geçip, saçlarını kuruttu. Saçları dalgalı olduğu için şekil vermekle uğraşmayıp arkaya doğru taradı. Sarı tutamlar kendiliğinden şekil aldığında, aynadaki görüntüsünü sevmişti. Takılarını da takıp, son kez etrafa baktı. Her şeyi tamamdı.
Eline telefonu aldığı anda çalmıştı. Arayan sevgilisiydi. Açıp kulağına götürdü.
"Günaydın Sarışın! Hazır mısın?" karşıdan gelen neşeli ses ile gülümsedi sarışın.
"Sana da günaydın sevgilim. Hazırım ben. Sen neredesin?" diye sordu aynı neşeli sesi ile.
"Geldim sayılır."
"Tamam o zaman. Bekliyorum." Demiş ve kapatmışlardı.
Sarışın küçük valizini ve sırt çantasını alıp evden çıktı. Aşağı indiğinde dövmeli olan da arabayı park ediyordu. Çantayı bırakıp sevgilisine ilerledi.
Arabadan indiğinde kendisine doğru gelen sarışına bakarak gülümsedi ve kollarını açtı iki yana. Şuan sokakta kimse yoktu. Birbirlerine sarıldılar. Burnunu, sarışının boynuna yaslayıp kokladı ve öptü. Sarı saçlara da öpücük kondurduğunda geri çekildi.
"Hadi gidelim."
Birlikte arabaya binip, havaalanına gittiler. Her şeyi tamamlayıp uçağa bindiler. Üç saat sürecekti zaten uçuş. Sarışın kafasını, dövmelinin omzuna koyup gözlerini kapadı. Furkan da aynısını yapıp başını sarı saçlara yasladı. Bir tane öpücük kondurup, ellerini birleştirdi.
Birkaç saatlik uçuşun ardından indiklerinde, tamamen başka bir yerdeydiler. Kimsenin onlara yargılayan gözlerle bakmadığı, rahat oldukları ve kendi kendilerine kaldıkları bir yer.
Furkan kiraladığı arabaya çantaları koydu ve kalacakları yere sürdü. Sevgilisine baktığında, gülümseyerek etrafa bakıyordu. Kendisine döndüğünde o da gülümsedi.
Sonunda şehrin biraz dışında, sessiz sakin bir yerdi. Tek katlı bir ev vardı. Evin arkası ağaçlarla kaplıydı. Ön tarafta da, az ilerde deniz vardı. Burası çok güzeldi.
"Beğendin mi?" diye sordu dövmeli, kollarını sarışının beline sarıp. Başını da omzuna yerleştirmişti.
"Evet beğendim. Burası çok güzel." Arkasını dönüp, o da kollarını dövmelinin boynuna dolayıp, dudaklarına uzandı. Birkaç küçük öpücükten sonra geri çekilmişler ve eve girmişlerdi.
Ev, mutfak, salon, banyo ve bir tane yatak odasından oluşuyordu. Küçük ve tatlıydı. Ormana doğru açılan bir bahçesi vardı.
Eşyalarını yatak odasına koyup, bir süre oturmuşlar ve dinlenmişlerdi. Sarışın, dövmelinin göğsüne yaslanmış ve kollarını da beline sarmıştı. Siyah saçlı olan da kollarını sarışına sarmış, arada sarı saçlarına ve ensesine öpücük konduruyordu. Onun için dinlenmek, Çağlar'ı öpmek ve sevmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Popo Meselesi | Gay
Teen FictionBilinmeyen Numara: Zor olmuyor mu? Çağlar: Ne zor olmuyor mu? Bilinmeyen Numara: Götünü taşımak. Bilinmeyen Numara: Kocaman da...