Dedektif Brad Mi?

424 45 16
                                    

Susuyorsa biri...
Bil ki ; İçinde ki çığlıkların
Notaları yanmıştır....

                               Anonim


Bir süredir kapının önünde dikilen ve bir türlü çalmaya cesaret edemeyen Brad'e artık acımaya başlıyordum. Dün onu baya bir hırpaladığım için kendine gelir gelmez evden dışarı atmıştı kendini şimdiyse muhtemelen okul formasını almak için gelmişti.

Bense şuan saçlarımı bağlıyordum. Bir yandan da kapıya doğru yürümeye başladım.
Kapıyı açar açmaz eli havada olan Brad beklediğim bir görüntüydü. Bana bakan şaşkın gözlerle birlikte bir adım geri giden Brad yüzüne saçma bir sırıtma yerleştirerek
" Ne var ne yok?" diye bir soru yöneltti. Sanırım dün onu fazla korkutmuştum. Ellerini sıkmasına rağmen titremesine seçebilmiştim.

Ona dik dik bakarak " Korkma beni sinirlendirmediğim sürece kemiklerin yerinde kalabilir." cümlem bittikten Sonra derin bir nefes alarak
" içeri girebilir miyim? Kıyafetlerimi almam gerek." hafifçe kenara çekilerek geçmesi için yer açtım. Az önceye göre daha rahat olan Brad hızlıca içe girmişti. Kıyafetlerini bularak kenarda olan diğer odaya girdi muhtemelen üstünü değiştiriyordu. Onu bir süre bekledikten sonra kapıdan çıkan Brad Sırıtmama neden oldu. Çünkü bedeninin gelişmesiyle birlikte eski kıyafetleri oldukça küçük duruyordu.

Gömleği bile her an patlayacak gibi duruyordu. Pantolonu ise bileklerini bir kaç karış üstüne kadar anca geliyordu. Kıyafetlerine bakıp bakıp iç çekiyordu sanırım gerçekten üzülmüş. Kafasını çevirip bir adet sırıtan beni görünce kaşlarını çatıp kafasını duvara çevirmişti. Yavaş adımlarla salona gidip orda ki formayı alıp Brad'in yanına geldim ve ona uzattım. Bir süre elimde ki kıyafetlere bakıp yüzünde ki gülümsemeyle elimden almıştı. Bana göz kırpıp odaya geri girdiğinde bende kapıya doğru ilerleyip dışarı çıkmıştım. Açıkçası okula falan gitmek istemiyordum. Bir kaç yeri dağıtmak ne kadar güzel olsa da bir grup aptal canlıyla aynı yerde kalmak işkence gibiydi. Birde bu özelliklere kibir de eklenince tahammül sınırımı bir hayli zorluyordum. Okulu ele geçirmek ve kurdukları bu saçma sistemi yerle bir etmek sadece bir kaç kelimeme bakardı. Burda biraz daha zaman geçirebilirim sanırım ama aklımda bir kaç plan yok değil. Kafamdan geçen bir kaç düşünceyle yüzümde tehlikeli bir sırıtış oluşmuştu bile. Yanımda duran adımlarla birlikte Brad'e döndüğümde bir süre yüzümde ki sırıtmaya baktı. Sonraysa  " Aklında ne var senin. Şuana kadar anladığım birşey varsa o da sen gülümsediğinde hiç iyi şeyler olmuyor." sırıtışımı hiç bozmadan onu geride bırakıp yürümeye başladım. Arkamdan gelen adım seslerinin sahibi sonunda yanımda benimle birlikte yürümeye başlamıştı.

Ne kadar fazla üzerinde durmasam da Brad şuan bambaşka biri gibi görünüyordu. Ona söylemesem de bu değişiklik sadece fiziksel değil aynı zamanda ruhsaldı. Uysal Brad artık o kadar uysal olmayacak. Ona kısa bir bakış atarak önüme döndüm. Bu benimde işime geliyordu. Her zaman uysal ve ezilmeye müsait Brad'in içinden ne çıkacağını az çok tahmin etsem de bunu görmek kesinlikle çok eğlenceli olucak.

Yürümeye devam ederken bir kaç kez derin nefesler alıp sertçe veren Brad sonunda dayanamamış olacak ki bana doğru bakıp  " Yolumuz uzun sayılır neden biraz konuşmuyoruz?" ona dönme zahmetinde bulunmayıp yürümeye devam ettim. Benden cevap almayacağını anlamış olacak ki    Önüme geçti ve bir yandan da geri geri yürümeye başladı " Senin güçlerin ne şimdi fiziksel güçlü olduğunu deneyimledim hızlısında başka ne gibi özelliklerin var?" bu konuda meraklı olduğunu bilmeme rağmen cevap olarak sadece omuz silktim. Gözlerini devirerek artık düzgün yürümeye başladığında okula yaklaşmıştık. Etrafta olan öğrencilerin gözleri bizim üzerimizdeyken kendi aralarında konuşmaları fazla gereksiz bir hareketti. Ayrıca çoğu göz ilk başta bana değse de sonrasında Brad'e odaklanıyordu. Eskisine nazaran daha iyi bir fiziğe ve dikkat çekici bir yüze sahipti.

EŞSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin