Little One Tears the Villain's Script

Bölüm 3

Üç Buçuk Yaşındaki Kötü Kadın Kahraman (3) 

O zamandan beri Jiang Xiaoman artik sistem veya gelecek hakkında konuşmaya cesaret edemedi. 

Kendine bir yol bulması gerekiyordu Jiang Xiumei onu okula taşıdı, baozis ve mantous buhannı pişirmeye başladı .

O sırada iki büyükanne daha gelmişti biri soya sütü kaynatıyordu, diğeri sebze yıkıyordu. Mantu için malzemeler dün gece çoktan hazırlanmıştı, bu yüzden  fazla zaman harcamadan bir sepette buharın üstünde pişirebildiler. Jang Xiumei mutfakta meşguldü bu yüzden Jiang Xiaoman'in yemek salonunda oturmasına vo kendi başına oynamasına izin verdi. Jiang Xiaoman insanları asla endişelendirmeyen çok iyi ve itaatkar bir çocuktu. Bazen bütün gün orada oturabilirdi.

 Diğerleri, Jiang Xiaoman'nin nasıl sakinleşeceğini bilen, itaatkar ve mantıklı bir çocuk olduğunu söylüyordu. Ama kimse onun ne zaman sessiz kalsa aslında sistemle sohbet ettiğini bilmiyordu. Ama bugün gerçekten havasında değildi. Sistem de çok sessizdi ve tek kelime etmedi. Jang Xiaoman'in yumuşak ve beyaz küçük yüzü sıkıntıdan kırışmıştı. 

Amcasının nerede olduğunu ya da ne yaptığını bilmiyordu. Büyükannesi her zaman evde olmadığı için amcasını azarlardı ve onun yerine bir ¹çubuk doğursaydı bile ondan daha mantıklı olacağını söylerdi. Ama ne zaman eve gelse, Amcası  Jiang Xiooman'a sadece şehirde bulunan tatlılar ve atıştırmalıklar getirirdi.

Bunların arasında çok sevdigi çikolata denen bir şeydi. Jiang Xiaoman amcasını çok sevdi ve ölmesini hiç istemedi 

"Büyükanne" Jiang Xiooman bunu düşündükçe yerinde oturamadı ve mutfağa gitti. Kapıda durup "Amca neden hala gelmedi?" diye sordu.

Jiang Xiumei, Jiang Xiaoman'nin  salak oğlundan bahsettiğini duyduğunda, hemen alay etti:" Geri gelmese daha iyi. Belki de çoktan dışarda bir yerde ölmüştür. Her zaman iyi olmayan arkadaşlarıyla takılıyor, orada kalsa belki daha  iyi olur, bu beni cenazesiyle ilgilenmekten kurtarır."

Jiangg Xiumei, her zamanki gibi onu azarladı. Bitirdikten sonra başını çevirdi vo Jiang Xiaomanin çok acınası bir şekilde ağladığını ve gozleryini kırptıştırıp ona baktığını gördü.Gözleri suya batırılmış üzümler gibi o kadar suluydu ki Jiang Xiurmei'nin kalbi acıdı."Sorun ne? "

Jiang Xiumei ellerini sildi ve hemen sormak için koştu. Jang Xiaoman hıçkırarak ağladı. "Ben, ben amcamın ölmesini istemiyorum, istemiyorum geri gelmesini istiyorum Büyükanne, rüyamda amcamı gördüm. Korkunçtu .Ben, onun geri gelmesini istiyorum."

 Çocuk o kadar acınası bir şekilde ağlıyordu ki Jiang Xiumei sadece "Tamam onun ölmesine izin vermeyeceğim . Büyükannen bu boaozlieri pişirmeyi bitirdikten sonra, amcanı arayıp nerede oldugunu soracağım" diyebildi. Jiang Xiaoman'nin gözyaşları bir gülümsemeye dönüştü ve büyük annesini öptü. 

Okulda çok fazla öğrenci yoktu  bu yüzden de  çok fazla porsiyon hazırlamasana gerek yoktu.

Jiang Xiumei buharlı pişiriciyi çubucak kapattı ve pişirmeyi bitirdi. Şanssız oğlunu düşününce sinirleniyordu. Bunu düşününce, gerçekten de eve golme zamanı gelmişti. Jiang Xing bu sefer uzun süreliğine gitmişti.

 Kahvaltıdan sonra Jiang Xiumei bir telefon ödünç almak  için Jong Xiaomon'ı müdürün odasına götürdü.

Jiang Xiumei oldukça cimriydi ve zaten evde muhatap olacak kimse yoktu, bu yüzden sabit hat kurmamıştı. Ancak Jiang Xing, trendleri ve modayı takip eden ve her şeyden önce cep telefonu alan biriydi. Kişiyi anında bulmak gerektiğinde oldukça uygundu. Birkaç bip sesinden sonra arama nihayet bağlandı.

 Jiang Xiumei hemen, "Neredesin, seni aptal oğlum ? Eve geliyor musun, gelmiyor musun? Xiaoman seni özlüyor, neredesin? Çabuk annenin yanına gel!" Karşı taraftaki kişi bir süre sessiz kaldı ama cevap veren kadın sesiydi. "Merhaba, hastanın ailesi olup olmadığınızı sorabilir miyim? Lütfen şehir hastanesine gelin, telefonun sahibi şu anda acilde tedavi görüyor--"

(🥺🥺)

*Birinin gerçekten aptal olduğunu belirtmek için kullanılır.