Final

582 88 10
                                    

Woozi ifadesini verdikten sonraki günü işe gitmediği için bir sonraki günü erkenden restorana gitti. Bir yanı ümit etmemesi gerektiğini bildiği halde ümit ediyor ısrarla Hoshi'nin onu görmeye geleceğini düşünüyordu. 

İnanması gerektiğini bilse de genelev baskınını Hoshi'nin düzenlediğine dair ümitleri çığ gibi içini kaplıyor ve her an restorandan içeri girecekmiş gibi hissetmesine sebep oluyordu. Ancak o gün restorandan içeri ne Hoshi ne de ona benzetebileceği biri bile gelmedi. 

Tüm gün çift vardiyanın üzerine gece yarısı mesaisi bittiğinde yorgunluktan çok beklediği ümitler gerçekleşmediği için kırgındı biraz. Arka tarafta üzerini değiştirip kasaya çıktığını bildirdi ve düşük omuzlarıyla restorandan çıktı. 

Daha önceden yaşanmış bir olay gibi birisi ona seslendiğinde arkasında Bay Kwon'u görmeyi beklemiyordu. İsim kartı meselesinden sonra onu hiç düzgün görmemişti ve bu konuda biraz kendini suçlu hissediyordu. 

Bu yüzden birazcık samimi olmak adına kendini zorladı ancak karşısındaki yüzü her gördüğünde kafasının içinde kocaman bir Hoshi ismi yankılanıp adeta beynine balyoz darbeleri indiriyordu. Sanki onu uyarır gibiydi ve Hoshi'yi hatırlatan bu yüze bakmak kendini iyi hissettiriyordu. 

Elinde ona dair tek şey benzettiği bu kişi vardı. Bay Kwon'u unutmazsa Hoshi de aklından kaybolmayacak gibi hissediyordu. Bu sebepten ötürü konuşmak için davet ettiğinde itiraz etmek yerine kabul etti. 

Kötü bir amacı yoktu sadece gittikçe silikleşen Hoshi'yi tazelemek adına ona bir süre bakacak ve aklına kazıyacaktı. İstediği konuşma gerçekleşene kadar en azından. 

Yine de bu araba yolculuğu süresinde yaptığı şeyi sorgulamasına sebep oldu. Yani birini hatırlamak için Bay Kwon'u kullanıyor olmak ne kadar doğru olurdu? Kendiyle çelişiyordu. 

Geldiği villa göz kamaştırıcıydı. Jihoon içeri girdiğinde bile hiç böyle elit bir yerde bulunmadığını düşündü. Hayatı boyunca bulunduğu elit iki yer vardı. Biri çalıştığı restoran diğeri de genelevin misafirleri karşıladığı gösterişli salondu. 

Ona içecek bir şeyler vermek isteyen adama karşı konuşmanın çabuk olmasını ve gitmeyi dilemeye başlamıştı. Vicdanen yaptığı şeyden rahatsız olmuş ve buraya gelme niyetinin aksine onun yüzüne bakamaz olmuştu. 

Vicdanı onu ezmeye başladığında daha fazla tutamadan döküldü dilinde tuttukları. Onun konuşmasına fırsat bile vermeden neden geldiğini söyledi ve kaçmak için geldiği kapıya doğru birkaç adım attı. 

"Woozi."

Bir sene sonra duymak istediği lakabı hiç bilmemesi gereken birinin ağzından duyduğunda attığı adımlar duraksadı. Şok oldu. Evet Kwon Soonyoung kesinlikle Hoshi'ye benziyordu ancak onun olmadığına o kadar ikna etmişti ki kendisini inanamadı. 

İnanamamasının asıl sebebi sonunda bu uzun ve ıstıraplı bekleyişin hiç beklemediği bir anda gerçekleşmesiydi. Buna nasıl inanabilirdi tanrı aşkına? Teyit etmek ister gibi dönüp ona baktığında yüzünde ağlamaklı bir gülümseme olduğuna yemin edebilirdi. 

"Sen…"

Duraksadı. Ne diyecekti? Dili dönmedi ona Hoshi demeye. Der de çıkmazsa nasıl yıkıldı düşünmek dahi istemiyordu. Tek istediği gerçekten Hoshi'nin karşısında olmasıydı. 

"Dedektif Jung'a benimle görüşmek istediğini söylemişsin."

Bu onun işte Hoshi olduğunu teyit eden sözlerdi sanırım. Jihoon gözlerinin dolmasına da bir gözünün duyduğu sözlerin gerçekliğiyle akmasına da inanamadı. Duyduklarının yine bir rüya olmasından korkarak hıçkırdı. 

Getting Closer | SoonhoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin