14

1.4K 123 75
                                        

hoş geldinizzz

bu ficte kaos falan çok olmayacak açıkçası fluff gitmek istiyorumm 

görüşlerinizi ve yorumlarınızı bana belirtirseniz mutlu olurumm

iyi okumalarr

----

Burnuma dolan kahve kokusuyla gözlerimi açtığımda, başımda dikilen Hoseok'u gördüm. "Günaydın Jiminssi!" Kendimi toparlayamamışken bana sarıldığında duraksadım. "Senin evimde ne işin var?"

"İkimiz de kendi evimizde değiliz?"

Şaşkın bakışlarım odanın içinde gezindiğinde kendi evimde olmadığımı kabullenmek çok üzün sürmedi. Dün geceyi anımsadığımda Yoongi ile içtiğimi ve ardından armut koltuğun üzerinde  oturduğumu hatırlıyordum. Hoseok elindeki diğer kahve bardağını uzattığında almadan ayağa kalktım. "Neden uyandırmadınız beni? Neden Jungkook'un evinde kaldım?" 

Odanın etrafında volta atarken omuzlarımdan tutulduğumda bakışlarımı beni tutan kişiye yönlendirdim. Jungkook gülümseyerek yüzüme bakıyordu. "Benim misafirim oldun, bunda ne gibi bir problem var?"

"B-Bir problem yok ama eve gitsem daha iyiydi. Geç kalacağım çocuklar gelmiştir."

Jungkook elini saçlarıma attı ve yavaşça sevdi. "Bence olduğun gibi iyi görünüyorsun."

Elini tutup, çektim. Diğer elini de omzumdan indirdiğimde hızlı adımlarla odadan ayrıldım. Peşimden geldiğini duysam da hızlı adımlarla hareket etmeye çalışıyordum. Dün gece oturduğum koltuğun yanındaki sırt çantamı aldım ve evin çıkışına yöneldim. 

Kapıya geldiğimde evde çalışan kişi kapıyı açmıştı. Kolum tutulduğunda durdum. "Jimin neden böyle yapıyorsun?" 

Sana karşı koymak istiyorum ama yapamıyorum. Seninle olmak istiyorum ama affedemiyorum. Hiçbir şey bilmemenden nefret ediyorum ama sürekli seni yanımda görüyorum.

İçimden böyle öyle çok cümle geçti ki o anda. Hiçbirini söyleyemedim, sessizce durdum. Neden böyle olduğumu anlamıyordu, anlamalı mıydı onu da bilmiyordum sadece gitmek istiyordum. "Jungkook lütfen, okula geç kalacağım."

Biz konuşurken Jaehwa eşyalarını almış ve kapıya gelmişti. "İkinizi bırakmama izin ver, araban okulun orada kaldı. Daha fazla geç kalmazsın." Gülümseyerek yanıma gelmiş ve elimi tutmuştu. "Hem bak seni bırakmak istemiyor Jaehwa." Babasının cümlesiyle elimi minik parmaklarıyla iyice sarmaladı. 

"Sen mi bırakmak istemiyorsun Jaehwa mı?" Dedi kapının oradan bizi izleyen Hoseok. Jungkook bana arabanın kapısını açtığında ilk önce Jaehwa'yı bindirdim. "Öğretmen Park Jimin'i kim bırakmak ister ki? Benim ondan öğreneceğim çok şey var." Ardından beni ön koltuğa oturtup kapıyı kapattığında stresten ellerimle oynuyordum. 

Dediklerinden hiçbir şey anlamıyordum. Ne öğretebilirdim ki ben ona? Resim çizmeyi falan mı? Arkadaşına el salladıktan sonra arabaya bindi ve bana döndü. "Okuldan önce uğrayacağın bir yer var mı?" Başımı iki yana salladım. Bir an önce uzaklaşmak istiyordum. "Ben sana ne öğretebilirim ki Jungkook?"

Gülümsedi ve iki parmağıyla hafifçe yanağımı okşadı. "Bunun cevabını, yarın akşam yemekte versem?"

Kavrayamazken şaşkınlıkla ona döndüm. Gerçekten bir anda ne oluyordu bu adama? "Ne yemeği? Anlamadım."

"Sen ve ben, ikimiz yemeğe gidelim diyorum işte. Jeon da söyleriz, sen Jeon seversin değil mi?" Alaylı ses tonu öyle sinir bozucuydu ki başımı diğer tarafa çevirmiş, dışarıyı izlemeye başlamıştım. "Bu sessizliğini evet olarak mı kabul edeyim?"

chance with you | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin