16

1.5K 126 49
                                        

helloooo

ben geldimm

bi de jikook ve kızları jaehwa

iyi okumalarr

-----

Derinlerden çıkıp, yeniden hayatımın merkezine oturmuş bir aşk. Bittiğini kabullendiğim, boş bir mezara gömdüğüm o aşk. 

Uzun siyah saçlarının süslediği alnı, biçimli dudakları, keskin yüz hatları ve insana kendini güzel hissettiren o bakışları. Şaheser diyebilirdim Jungkook'a. Şimdi karşımda durmuş, yüzündeki o naif gülümsemeyle bana bakarken içimin eridiğini hissediyorum. 

Ona attığım her bir adımda hatıralar doluyor zihnime. Canımı yakan her bir anı canlanıyor beynimdeki ücretsiz sinemada. Bana gülümsüyor ve tutmam için elini uzatıyor. 

Aklımdaki en büyük savaşsın Jeon Jungkook.

Yenilgiyi de sen yapıyorsun, zafer de senin sayende oluyor.

Vücudumun her bir zerresinde seni hissediyorum. 

"Geç kalmadım değil mi?"

Sorduğum soruyla gülümsedi ve elimi sarmaladı. "Tam zamanında geldin." Bana kısaca sarıldığında içim bayramın ilk sabahındaki kıyafetlerini giymeyi bekleyen çocuğa dönüştü. Sırtımı yavaşça okşadığında aldığım her bir nefes düzene girdi. Nasıl olabilirdi bu? Bir insan bir insana nasıl bu denli iyi gelirdi? 

Hem en sızlayan yaramdı, hem de çaresiydi. 

"Nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz olsun."

Arabaya bindiğimizde birden yanağımı öptüğünde başımı şaşkınlıkla ona çevirdim. "Ne yapıyorsun?"

"Öpüyorum." Gülümseyerek arabayı kullanıyordu. Hoseok'un dediği gibi gerçekten ya tamamen iyiydi ya da tamamen kötü. Bu hoşuma gitmişti. "Yoksa öpemez miyim?" İster istemez güldüğümde yanağımdan makas aldı bu sefer.

Dün gece heyecandan uyuyamamıştım ve fazlasıyla uykum vardı. Başımı koltuğa yasladım. "Uyu sen, biraz daha sürer yolumuz."

Başımı iki yana sallayıp, şarkı açtım. Uykumu bu dağıtabilirdi.

Şarkıyı mırıldanmaya başladığımda, Jungkook da bana eşlik ediyordu. Birbirimize dönüp, güldük. Jungkook'un müzik zevkinin daha çok popüler kültür baskın şarkılar olduğunu düşünürken böyle nadir bulunan bir grubu dinlemesi hoşuma gitmişti. "Bu grubu gerçekten çok seviyorum."

"Tanıştırayım mı seni?"

Kahkaha attım. "Niye ki?"

"Çünkü sen seviyorsun ve solisti de arkadaşım."

Hayatı gerçekten değişmişti, anılan biriydi ve çevresinin başkalarıyla dolu olduğuna emindim. "Anaokulunun adı neden Clove? Anlıyorum çiçeklere ilgin fazlasıyla var ama bunun başka bir nedeni var mı?"

"Karanfillerin anlamı masumiyettir, okuluma gelen tüm öğrenciler de fazlasıyla masum. Bu yüzden.."

Gülümsedi ve elimi tuttu. Ellerimize baktığımda gülümsedim. "Kırmızı karanfil de aşk anlamına geliyordu değil mi?" Başımı salladım. Birden bire neden bu kadar çiçeklerle ilgilenir olmuştu ki? "Sen çiçeklerle ilgili misindir ki?"

chance with you | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin