4. BÖLÜM

21.9K 1.9K 1K
                                    

Yeni bölümden merhaba😍 Umarım her bir satırı keyifle okursunuz💜

Yeni bölümden merhaba😍 Umarım her bir satırı keyifle okursunuz💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ACI ÇİKOLATA
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
"Paslı Zincirler."

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu, Bile Bile

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu, Bile Bile.

🖇

Bazı duyguları ne kadar ardınızda bırakırsanız bırakın, hepsi yalnızca birer illüzyondan ibarettir. Görünmez zincirlerin sizi bağladığı insanlardan ne yaparsanız yapın kopamazsınız.

Ta ki o zincir artık paslanıp bu bağı tutacak gücü tamamen kaybedene kadar.

İlkim içinde kopan bütün fırtınaları kenara itmiş bir halde Emir'in karşısında oturuyorken duruşundan sakinlik akıyordu. İçin için acıyordu ve kalbinde o zamandan bu yana ilk kez böyle bir ateş hissediyor olsa da bunu göstermemek için büyük çaba sarf ediyordu.

Odağını etrafındaki eşyalara verdiğinde, bu odanın Berin'in odasına göre daha büyük olduğunu fark etti. Camların olduğu alan üçe ayrılmış gibiydi. İki yanı camları gösterecek şekilde açık olsa da ortada bir bölümü, yerleştirilen panelle masanın arkasında bir dekor oluşturmuştu. Panelin içine yerleştirilmiş büyük, kapaksız bir dolap ve kitaplık vardı. Odada siyah ve koyu kahverengi tonlar ağırlıklıydı ama tavandan yapılan ışıklandırma ve yere döşenmiş açık renkli zemin odayı fazlasıyla ferah, aydınlık göstermişti.

Kocaman, koyu kahve ve gri arasında bir tona sahip masası L şeklindeydi ve yana uzanan kısmın altına raflar konularak güzelce değerlendirilmişti. Masanın ardında büyük bir ofis koltuğu, önünde ise alçak iki koltuk duruyordu.

İlkim oraya oturmamıştı. Ofisin, daha doğrusu masanın hemen solunda ikili bir koltuk vardı. Önünde, bugün ofisin hemen her yerinde gördüklerine benzer, aynı onlar gibi alçak bir sehpa duruyordu. Diğerlerinden tek farkı, masanın üstünde dergi yerine üçlü bir sukulent saksısı olmasıydı, o kadar. Oraya oturmayı tercih etti. Amacı olabildiğince uzakta olmaktı.

ACI ÇİKOLATA (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin