§Buğday Tenli

178 25 31
                                    

§Lee Haechan

Bu dünyaya herkes belli bir amaç üzerine gelmektedir. Bir işçi, bir hizmetli, bir çocuk, bir patron... Bu hizmet çeşitleri bizim yaşam biçimimizi oluşturan belirli konular arasında yer alırlar. Bir anne ya da bir kadın, bir çocuk, bir adam ya da bir baba... Bunların hepsi toplumumuzda yer alan kalıpların en başındadır.

Pekala şuanda bir çocuğa bakıyorsunuz... Teknik olarak ben ailemin bir çocuğuyum değil mi? Evet öyle. Ailem bana sen daha çocuksun, çocuksun karışma diyeli uzun yıllar oluyor. Aramızda bayağı bir sene olmasına bağlıyorum sanırım bana çocuk demelerine. Ama bir gün ben de istediğim yaşa geldiğim zaman artık bir yetişkin sayılacağım.

Ama başka bir sorunumuz daha var... Bu konu sizin bildiğiniz gibi basit bir şey değildi. Benim toplumumda yetişkin olmak daha... Farklıydı(?) Çocuk diye sayılmama rağmen ben tam 99 yaşındayım. Normal insanlar 18 yaşında yetişkin sayılıyorlar değil mi? Ama benim toplumumda 100. Yaşına girdiğin zaman artık kimse sana çocuk diyemezdi.

Evet. 99 yaşındayım demiştim size... Ve doğum günüme tam birkaç ay kalmıştı. Artık çocuk laflarından ve o iğrendiğim, sinirden kudurduğum küçük laflarına maruz kalmayacaktım. Sadece biraz sabretmem gerekiyordu.

Ailem ve ben bu durum ve insan topluluğu yüzünden yüzlerce kez ikametgahımızı değiştirmek zorunda kalmıştık. Tabi bir 60 sene öncesine dek böyleydi.

Vampirler olarak toplumda karışık bir şekilde yaşardık ve hayvanları avlamak zorunda kalırdık. İnsanları avlayan yasak tarafa geçmiş vampirler elbette vardı ama bize yasaktı. O nedenle gizli gizli yaşamımızı sürdürüyorduk. Kaç arkadaşımı gömdüm, bunu sayamadım bile.

En kötü şey de aşk olmasıydı... Sevgilim olan kişiler ölürken ben asla yaşlanmadığım için onların ölümünü izliyordum. Bizde dönüştürmek yasaktı. Yasak tarafa geçenler eğlencesine insanları dönüştürmek için zehirlerini verirlerdi.

Tabi insanlar güçlüyse dönüşürdü, güçlü olmayanlar anında ölürdü. Tabi dönüşenler de kontrol altına alınmazsa çıldırmaktan dolayı ölüme mahkum kalıyorlardı. Bu nedenle yasaktı ya dönüştürmek.

Aceli ile ölmelerinin daha mantıklı olduğunu bildiğim için buna izin veriyordum. Öl benim minik sevgilim... Öl ki... Cehenneme gidersem eğer seninle orada buluşabileyim.

¬¬¬¬

Kore'nin normal bulutlu ve esen havası ile sabahın erken saatlerinde öğrencilerin çocuğu okullarına, işi olan insanlar ise işlerine sessizce gidiyordu. Sessiz mi?

"Onları görüyor musun? Tanrım çok havalı arabaları var!" Renjun omzuna sürekli vuran arkadaşına sinirle bakarken üniversitelerine resmen konvoy gibi arka arkaya arabalarıyla giren topluluğa baktı. "Tanrım! Çok sert vuruyorsun Jaemin!"

Arabaları önemsemiyordu ki. Okullarında zengin olan birden fazla insan vardı bu grup da onlardan birisiydi işte. "Neyi var arabaların bunları sen her gün görüyorsun Jaemin?"

"Önemli olan araba değil aslında  içindeki şapşal!" Jaemin, Renjun'un kafasına vurduğu zaman Renjun elindeki kitabı kapatıp onun kafasına geçirmişti. Şiddetli geçimlilik sahibi bir arkadaşlıkları vardı. "Ne varmış o grupta?"

"Ne yok ki... Lee Haechan, Lee Jeno, Zhong Chenle, Lee Felix, Hwang Hyunjin, Park Seonghwa.... Oooo!" Jaemin saymaya devam ederken Renjun gözlerini devirdi, arkadaşları parmakları ile sayarken değişik yüz hareketleri yapıyordu. Renjun sadece o grubun Beraber geldiklerini biliyordu evet onlar 'Grup' oldukları için beraberlerdi lakin içerisinde sevgili olanları saymazsak cidden az olduklarını söyleyebilirdik.

𝙄𝙣 𝙏𝙝𝙚 𝙈𝙤𝙤𝙣 𝙊𝙛 𝙉𝙞𝙜𝙝𝙩 § 𝖱𝖾𝗇𝖧𝗒𝗎𝖼𝗄Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin