§Haechan

21 1 14
                                    

Kollarımı, göğsüme doğru çektiğim dizlerime sıkıca sardığımda yatağımın hemen oradaki pencerenin kenarında oturur vaziyette dışarıyı izliyordum. Şu birkaç gün yaşadığım şeyleri birisine anlatsam ya beni deli sanardı ya da izlediğin filmin etkisinde kalmış rüya görmüşsün derdi ve ben de kendimi buna inandırmaya çalışıyordum ancak asla yapamadığım bir şeydi. Düşünceler beni iki gündür uyutmuyordu ve iştahım yoktu beynim bulanık saçma bir haldeydim.

Kabullenme evresine girdiğimin farkındayım, okulun tatile girmesi beni açıkça rahatlatmıştı çünkü bir de onu düşünemezdim bu vaziyette.

"Renjunnie... Lütfen odandan çıkar mısın? Yapma bak anlattık sana ama emin ol hepimiz için zordu."

Babamın yalvarışları kulaklarıma gelirken iç çekerek kapıya baktım. Günlerdir yüzüme bakmaya çalışıp benimle konuşuyordu ama ben ona asla cevap vermiyordum. Yaptıkları benim için adlandıramadığım duygular oluşturmuştu. Yıllarca annem dediğim kadın bana sevgi göstermiyor ve beni sevmiyor diye ağlayıp odamda düşüncelerle boğuşurken onun gerçek annemin olmadığını öğrenmem hayır bu olamazdı.

"Bence bir bakmalısın."

Hissettiğim rüzgar ve burnuma gelen koku ile kimin bana seslendiğinin farkında olsam da aniden gelişlere hala alışmamış her seferinde titriyordum ancak bağırma olayını aşmıştım. Saniye de olsa önceden hissediyor oluşum beni sadece ürpertiyordu."Konuşmak istemiyorum."

"Renjun, böyle kaçarak ne sen kabul edersin ne de biz sana kendimizi açıklarız." Haechan'a sinirle döndüğümde onun Pencere dışındaki çıkıntıya oturduğunu farketmiştim. "Tüm hayatımın yalan olduğunu öğrendim. Senin bile yalan olduğunu öğrendim ve seninle daha kaçtır tanışıyoruz sen gelmiş bana burada kaçma diyorsun!"

"Babanın suçu yok hele abinin hiçbir suçu yok. Abin Majeste gittiğinde 5 6 yaşlarındaydı sen ise yeni doğmuştun. Baban ise bir anda yalnız kalıp size bakmak zorundaydı. Mecbur kaldıkları şeylerden dolayı onlara kızmamalısın." Dediklerinde haklı olabilirdi ki zaten haklıydı. Yüz yıl boyunca yaşamış bir insandan zaten mantıksız bir cümle beklemiyordum. Tanrım bir de bu vardı değil mi?

"Bize de kendimizi açıklamamız için şans vermelisin özellikle de Majesteye. Ayak üstü anlatılan konu hiçbir şeydir. Arka planı bilmiyorsun kimse bilmiyor gerçi." Haechan gözlerini tepede parlayan son dördün aya diktiğinde ben de parıldayan mor gözlerine baktım, bir anlığına olduğum konumu unutmuştum. Esmer teni ile gözlerinin rengi çok güzel uyum oluşturmuştu.

Bana dediğine göre gözlerim sürekli renk değiştiriyormuş hatta en güzeli eflatun ve turkuazın olduğunu söylemişti. Farkında olmadan duygu değişimlerim sırasında anlık göz rengim değişiyormuş. "Ben... Annemi rüyamda birkaç kere gördüm aslında. Yani gerçek olanı sanırım."

"Nasıl gördün anlatmak ister misin?"

"Üvey annemin olduğu yerleri gördüğüm zaman arkadan bir yerden ortaya çıkıyor. O çıktığı zaman rahatlıyorum, bebek halimle ona yaklaşıyorum falan ama çok net hatırlamıyorum." hayır gayet net hatırlıyorum ama o anların daha özel kalmasını istemiştim." Annem nasıl birisi? "

"Majeste görünenin aksine çok nazik ve saygılı bir insan, merhametlidir. Bakma ona sizin yanınızda bir bebek gibi çünkü size muhtaç, hüzünlü ve pişman." Haechan'ı dinlerken çenemi kollarım ile sardığım dizlerime yasladım anlattığı şeyler nedensizce beni mutlu ediyordu, bir çocuk gibi annem ile alakalı şeyler dinlemek hoşuma gitmişti.

"Bana kendinden bahset ama o ürkütücü bir şekilde her anımı izlediğin anları duymak istemiyorum." cümlem bittiğinde güçlü kahkahasını duydum gecenin karanlığına inat yükselmişti odamın içerisinde. Gülümsemiştim istemsiz bir şekilde, beni bu ruh halinden yanıma gelerek çıkarmıştı açıkça iyi olmamı istiyordu. Kendisi zaten söylediğine göre her anımda yanımdaydı ve beni benden daha iyi tanıyordu. "Ciddiyim. Başka şeyler düşünmek istiyorum şuanda."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝙄𝙣 𝙏𝙝𝙚 𝙈𝙤𝙤𝙣 𝙊𝙛 𝙉𝙞𝙜𝙝𝙩 § 𝖱𝖾𝗇𝖧𝗒𝗎𝖼𝗄Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin