"Geçmiş olsun."
Renjun birkaç gün sonra sonunda okula gitmeyi başarmıştı. Bunu bir başarı olarak görmesinin tek sebebi babası ve abisinin kendisine karşı olan yüksek seviyedeki koruma yüzünden okula gitmesini istememeleriydi.
Doktor kendisine bedensel bir çöküntü olduğunu ve bunun için vitaminler yazacağını söylemişti ki anında reçeteyi kendisine vermişti. Çok normal olabilirdi aslında çünkü Renjun ders çalışırken çoğu zaman yemek yemeği unuturdu ve zayıfladığının da farkındaydı kendisi.
Ama sonunda vitaminlerini aldığından bu yana yani yemeğe başlamış yüzüne resmen bir renk gelmişti ve fazlasıyla enerjikti. Abisi ve babasına bunu defalarca kez anlatmaya çalışsa da işe yaramıyor olduğundan salmıştı onların bu telaşını. Hadi ama sadece vitamin eksikliği, kansızlık zaten vardı kendisinde. Sıkıntı yoktu, iyiydi.
Şuan ise sınıfındaki sırasında oturuyor, önünde açık bulunan tabletinden açtığı bir makaleyi inceleyerek üzerinden notlar alıyordu tabi yanına gelerek kendisini belli eden kişi olmasaydı devam edecekti. "Haechan?"
"Proje için seni aramak istediğimde abin açtı telefonu ve rahatsız olduğunu söyledi." Haechan yüzünde bulunan düz hal ile fazlasıyla ciddi görünürken ses tonundaki o kalın tını Renjun'u dik oturmaya zorlanmış gibi hissediyordu. "Evet bir iki gündür kötüydüm... Teşekkür ederim."
"Kötü bir şeyin yoktur umarım?"
Hayatında birkez bile göz göze gelmeyi bırakalım selam bile vermediği insanla bu denli normal bir şekilde sohbet kurmayı dert etmemişti Renjun. Sonuçta proje arkadaşıydı ve merak etmiş olması çokça normaldi.
"Hayır cidden iyiyim. Doktorlar vitaminlerimin ciddi seviyede düştüğünü o nedenle bayıldığım farkettiler o nedenle bir sürü vitamin yazdılar. Sanırım hastalıklı bir birey gibi gezmem gerekiyor." Renjun konuşarak mimiklerini kullanırken Haechan'ın anlık olarak hafifçe gülümsediğine şahit olmuştu.
"İyi olmana sevindim. Projenin büyük kısmını sen yorulma diye hallettim. Geri kalan kısımları senin yapman yeterli olacaktır." Haechan çantasından kalın kapağı olan ama ince olan dosyayı kendisine doğru uzattığında Renjun hızla eline aldı mavi dosyayı.
İçerisine baktığında ilk farkettiği şeyin onun el yazısı olduğunu görmüştü." Keşke zahmet etmeseydin..."
"Yapacak bir işim yoktu. O nedenle ben de yazarak uğraşmayı seçtim." Haechan içerisinden 'Aslında yapacak çok işim vardı, seni gözetlemek gibi' demek isterdi lakin susup derin bir nefes alarak gülümsemeye çalıştı.
"El yazın çok güzel. Araştırma ise çok iyi olmuş Haechan." Renjun bir yandan konuşurken bir yandan yavaş bir şekilde dosyayı incelemeye devam ediyordu. Dosyada bulunan araştırma en ince şekilde hazırlanmıştı çünkü bu açıkça belli oluyordu. "Ben daha ne yaparım bilmiyorum sen hepsini halletmişsin neredeyse."
"Sıkıntı yok ben farketmedim bile. Sadece Tesla ve onun çalışmaları adlı bölümü sana bıraktım. Ayriyeten bana nereleri konuşacağımı mesaj atarsan onun hakkında kendimi ayarlarım diye düşünüyorum." Haechan bu sefer tam olarak gülümsemeyi başardığı anda Renjun ilk önce onu inceledi.
Yanakları yana kıvrıldığı anda gerçekten fazlası ile tatlı görünüyordu. Derin nefes alarak kafasını salladı. "Tamam ama çok mahçup oldum. Telafi etmek istiyorum."
"Bir ara kahve ısmarlarsın olup biter?"
"Elbette ne zaman istersen bana haber ver ve birlikte buluşup bir kahve içeriz. Hem proje hakkında konuşuruz." Renjun yaşadığı hafif heyecan ile Haechan'ı birkez daha gülümsetirken kafasını sallayıp yanından sessiz bir şekilde uzaklaştı kısa olanın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙄𝙣 𝙏𝙝𝙚 𝙈𝙤𝙤𝙣 𝙊𝙛 𝙉𝙞𝙜𝙝𝙩 § 𝖱𝖾𝗇𝖧𝗒𝗎𝖼𝗄
FanfictionBen sadece senin korumanım, yıllardır seninleyim. Bebekliğin, çocukluğun ve ergenliğin her zaman yanındaydım... Majestemin emaneti sensin ve sana bakmak zorundayım. Ama bu hissettiğim aşk mı yoksa sana karşı edindiğim bir koruma duygusu mu? °Düzenle...