Ten farkına vardığı gerçekle hızla kafasını yatakta olan oğluna çevirip elini çekti, işi bitmişti ve gitmesi gerekiyordu ancak annelik duygusu ya da özlem mi bilemezdi, vücudu kıpırdamıyordu. Küçük oğlu korku dolu gözleri ile babasına bakıp etrafında olan bileni anlamaya çalışıyorken gitmek istemiyordu. "Baba... N-Ne oluyor burada?"
Kun, oğlu ona seslense bile çekmemişti Sapsarı gözlerin güzelliğinden. Elinde değildi, içlerinde kendi yansıması vardı aşk gözlerine yansımıştı belki de? O gitmeden önce de böyle olurdu ne zaman gözlerine baksa kendisini görürdü. "Baba... Korkuyorum." yutkundu, boğazındaki yumru kendisini belli etti. Ben buradayım ve sen ağlamalısın demek istemişti sanırım ancak Kun titrek bir nefesle o histen kurtulup kollarından kavradığı oğluna döndü. Kaç gün olmuştu? 3 mü yoksa bir hafta mı? Artık yorgunluktan günleri bile unutmuş olmalıydı.
"Sonunda bebeğim, buradasın..." rahatlamışlık hissi ile oğluna sarılıp saçlarını okşadı. Renjun ise neden odasında tanımadığı bir kişinin yanında olduğunu, en son film izleyeceklerini hatırladığından bu gece karanlığında ne ara odasına geldiğini bilmiyordu, oldukça korkmuştu." N-Ne diyorsun baba?"
"Biz gidiyoruz o zaman." Ten ortamın daha karışmasını istemediği için yatağın yanı başındaki diz çöktüğü yerden usulca kalktı. Kun o sırada oğlundan kollarını çekmiş kendisine bakıyordu, içi giden bakışları aralarındaki bağı bilmeyen bile anlardı. Kim aşık olduğu insana böyle bakmazdı ki?
" Hayır kimse gitmiyor bana hemen ne olduğunu anlatın. Abimle film izliyorum sonra bir anda gözlerimi odamda açıyorum. Yanı başımda tanımadığım birisi ve okulda alakamın olmadığı iki beden var babam ise bana ölmüşüm gibi bakıyor?" Renjun sinirle babasını itip yatakta geriye kaydığında Ten iç çekti ve Haechan'a baktı.
"Haechan vaktimiz var mı?"
"Majeste çok bile durduk, Valeria öğrenecek olursa sizi arayacaktır. Gitmemiz gerekiyor." ne kadar kendisi de açıklamak için kalmak istese de zamanları kısıtlıydı. Eğer ki Valeria gerçekten Majestenin yokluğunu farkederse zaten araları bozuk olduğundan bütün Krallığı ayağa kaldırırdı ve olay Kralın kulağına gittiği anda büyük bir kaos onları bekliyor olurdu. "Majeste mi? Aksiyon filminde miy- Bir saniye." Renjun kafa karışıklığı ile bir Haechan'a bir de yanındaki tanımadığı bedene baktığında daha önce incelemediği bedeni hızla tanımıştı.
Tanımanın verdiği heyecanla yatağında hızla ayağa kalkıp parmağını ona doğru uzattı." Geçen gördüğüm rüyadaki kişisin sen!"
Ten beklemediği davranışa karşı ilk önce şaşkınlıkla bakakaldı, bir adım geri gitti. Bu rüya meselesini bilmiyordu kimse ona bir şey anlatmamıştı çünkü ve bu nedenle yaşadığı şaşkınlık gayet yerindeydi. Oğlunun minik parmaklarına baktı, bir kere ısırsa ne olurdu? "Ne rüyası?"
"Rüya işte. Annem beni kucağına alıyordu ağlıyordum ama sen geldiğin zaman susmuştum. Bebektim daha ama hatırlıyorum yani rüya gördüm. Kimsin sen?" o kadından tekrar anne olarak bahsedilmesi asabını bozup sinirlenmesini sağlasa da oğlunun bu olayı sanki dün yaşanmış gibi hatırlaması aynı şaşkınlıkla bu sefer Kun'a bakmasını sağlamıştı. Kun ise kaşlarını çatıp büyük ihtimal ile Renjun'un ona anlattığı rüyayı düşünüyordu. Gerçek olacağını düşünmemişti çünkü Ten kendisini bırakıp gitmişken Renjun'un görmeye geleceği düşüncesi hatta Young'un yanına geleceğini hiç düşünmüyordu. "Gerçek miydi yani? Cidden Young'un yanına gittin mi?"
"O kadından bahsetme bana ve Ben... Yani şey..." Ten elleri ile oynamaya başlarken Renjun onun bu yakınışına karşı babasına bakıp yataktan inmeye çalıştı ancak yumak olmuş yorgan dağınık olan aklına uyup takılmasını sağlamış onu tutan kişi ise hemen yanında olan Ten'di. Tıpkı Xiaojun küçükken yaşadıkları sahneler olduğu gibi Ten, oğlunun düşmesini engellemiş hızla kolları arasına almıştı onu. Ten'e doğru düşmesi de onu tutmasını sağlayan bir diğer maddeydi ancak nasıl bu kadar güçlü olabilirdi? "Bir şeyin var mı? Düşerken acıdı mı iyi misin? Başın mı dönüyor?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙄𝙣 𝙏𝙝𝙚 𝙈𝙤𝙤𝙣 𝙊𝙛 𝙉𝙞𝙜𝙝𝙩 § 𝖱𝖾𝗇𝖧𝗒𝗎𝖼𝗄
FanfictionBen sadece senin korumanım, yıllardır seninleyim. Bebekliğin, çocukluğun ve ergenliğin her zaman yanındaydım... Majestemin emaneti sensin ve sana bakmak zorundayım. Ama bu hissettiğim aşk mı yoksa sana karşı edindiğim bir koruma duygusu mu? °Düzenle...