§Lee Haechan
Efsaneler... Özellikle de vampirler ile ilgili olan salak saçma efsaneler. Bilir misiniz?
Sarımsaktan korkarlar, aynada gözükmezler, güneş ışığı onlara zarar verir küle çevirir, haç işaretiden korkarlar, kutsal su onları yakar gibi efsaneler... Bilir misiniz bunların hepsini?
O saçma ve iğrenç vampir aşk filmlerinde bunları vurgularlar. Bu benim dişlerimi kaşındırıyor. Bunları yazanları bularak gerçeği gösterdikten sonra kanını doya doya içmek istiyorum. Ama dua edebilirler... Ben insan kanı ile beslenmem.
Gerçekleri size anlatabilirim şimdi.
Biz vampirler aynada görünürüz, bu bir yalandır. Her zaman aynada kendimi kontrol etmeye bayılırım ve bunu nasıl yapacağım ya?
Sarımsak efsanesi... Korkmuyoruz. Sarımsak bizim vücudumuz ve dişlerimiz için iyi değil. Sonuçta biliyorsunuz vampirler neden kana ihtiyaç duyar? Ölü bir bedene sahip olduğumuz için kanın içerisindeki minerallere ihtiyacımız vardı. Yaşamak için yani ve sarımsak reaksiyon yaratarak bizim acı çekmemizi sağlayabilirdi. Hem kötü kokuyordu hem de birkaç zararı vardı. Korku asla yok!
Kutsal su ve Haç efsanesi ise birer papaz uydurmasıydı. Para kazanmak için böyle saçma şeyler uyduran insanların sayısı bir hayli fazlaydı.
Ve güneş ışığı... Biz ölü bedenleriz. Vücudumuz yara alsa bile yenileriz, çok güçlüyüzdür hatta ama UV ışınları tenimize zarar verir. Evet biraz doğru olabilir ama küle dönmeyiz. Sadece birkaç ay acı verici yanıklar oluşabilir ama güneşin bizi öldürmesi için günlerce güneşte kalmamız gerekir.
İşte gerçekleri öğrendiniz mi? Gidebilirsiniz.
§§§§§
"Babam bugün beni bıraktı. Arabamı bakıma verdiğim için... Abim bırakacaktı ama onun dersi vardı." Renjun gülümseyerek anlatıyordu. Babasının onu bırakmasını her zaman daha çok seviyordu. Ama arkadaşı Jaemin onu dinlemeyecek kadar düşünceliydi. "NaNa iyi misin?"
"Huh? Özür dilerim Yok şey sadece uykusuz kaldım. Dün gece bizim evin dışından sürekli sesler geldi. O nedenle uyuyamadım. Babam inip dışarıya baktı ama hiçbir şey yoktu." Jaemin ellerini çenesine yaslayarak uykulu gözlerini kapatmıştı. "Nasıl sesler?"
"Bilmiyorum anlayamadım ki. Takur tukur sesler geliyordu. Sanırım dün yağan yağmurda çatıda bir sorun oluştu." Mantıklı olabilirdi. Dün sabah ve akşam çok sert yağmurlar yağmıştı. Jaemin'ler de binanın en üst katında oturdukları için çatı sesi gelmiş olabilirdi. "Olabilir NaNa, çok sert yağdı çünkü. Biraz uyu istersen hm? Biraz vaktimiz var. Yani senin dersine bir saat var benimkine 1.5."
"Jeno umarım beni bu berbat halim ile görmez..." NaNa dudaklarını büzdüğü zaman Renjun uzanarak onun saçlarını okşadı. "Bence o senin güzelliğinin farkında NaNa, hem neyin var? Tatlı bir tavşancığa benziyorsun."
Jaemin'in görünüşüne kafasını takmasının tek sebebi Jeno olabilirdi. Renjun'a göre Jeno sadece kendisini önemseyen o kibirli çocuklardan birisiydi ama işte arkadaşı sevdiği için bir şey diyemiyordu. Elini onun saçlarından çekerek uyumasını izlemişti.
Renjun gülümserken NaNa ise direkt uyuyakalmştı. Gerçekten çok yorgun duruyordu Jaemin ve hazır derslerine varken uyuması en mantıklısıydı. Renjun ise o uyurken kitabının işaretlediği sayfasını açarak gözlerini okuduğu kitaba dikti.
Uzun zamandır merak ettiği bir kitaptı aslında ama eline alıp da okuma fırsatı bulamamıştı. Doğa üstü varlıkları anlatıyordu kitabı. Periler, elfler, kurt adamlar, vampirler... Bir sürü şey hakkında bilgi vardı kitabında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙄𝙣 𝙏𝙝𝙚 𝙈𝙤𝙤𝙣 𝙊𝙛 𝙉𝙞𝙜𝙝𝙩 § 𝖱𝖾𝗇𝖧𝗒𝗎𝖼𝗄
FanfictionBen sadece senin korumanım, yıllardır seninleyim. Bebekliğin, çocukluğun ve ergenliğin her zaman yanındaydım... Majestemin emaneti sensin ve sana bakmak zorundayım. Ama bu hissettiğim aşk mı yoksa sana karşı edindiğim bir koruma duygusu mu? °Düzenle...