K/16

2.2K 130 39
                                    

Selammmm!!!

Okuyanları üzen bir karar aldım. Bu kitabı 18. bölümde bitireceğim. Ve bölümleri ardı ardına atacağım. Çünkü çok okuyan yok ve diğer hikayelere yetişemiyorum. Üzgünüm...

İçimdeki heyecan duygusu, sevgimi bastırıyordu ve kaçmam gerekiyordu. Evet Batu'nun altından kaçmam gerekiyordu!

Çocuk yapmaktan ahanda, şu an vazgeçiyordum... Ya da geçmiyorum. Ama şimdi hazır değildim.

"Çocuklar, hadi yemeğe!" diye bağırdı, Asiye anne. Kurtarıcımsın, canımsın, balımsın. Al çocuğunu üzerimden!

Elimi Batu'nun göğsüne koyarak ittirsemde, geri gitmiyordu. Elimi çenesine yavaşça götürerek ittirdiğimde konuşmam için bir boşluk kalmıştı.

Fısıldayarak, "Bırak." dediğimde cıklayarak tekrar kapandı dudaklarıma.

"Çocuklar!?" Merdivenden gelen ayak sesleriyle tedirgin oluyordum. Bizi böyle yakalaması beni korkutuyordu ve utandıracaktı da.

Batu da sesleri fark etmiş olacak ki yavaşça üzerimden çekildi. Hızla ayaklanıp yutkundum ve tam gidecekken ince, uzun parmaklarını bileğime doladı.

Kulağıma eğilerek, "Bu iş burada bitmedi, güzelim. Bana yalan söyleyip beni bu kadar bekletmenin hıncını fena çıkartacağım." dedi, kalbimin deli gibi çarpmasını umursamadan.

Bileğimi ondan kurtarıp kapıya koşarcasına ilerledim. Kapıyı açtığımda kaşlarını çatmış bir şekilde Asiye anneyi gördüm. "Siz, beni duymuyor musunuz?"

"Şey... Asiye abla... Şey oldu..." devamını getiremeden Batu'nun sıcacık eli elime dolandı ve beni çekip Asiye annenin yanından geçerek aşağı indirdi.

Dış kapıya ilerlemesi beni biraz şaşırtmıştı. Ayakkabılarımı önüme koyarak hafifçe gülümsedi ve kendininkileri giydi. Benim giymediğimi görünce önümde diz çökerek ayakkabılarımı giydirdi.

"Nereye?" dedim. Dedim ama hiç umrunda olmadan anahtarı alarak evden çıktık.

"Ya, Batu! Nereye gidiyoruz!?"

"Bilmem." dedi neşeli sesiyle.

Bahçeden de çıkıp beni sahil yoluna doğru çekti. Hızlı adımlarına, ona göre kısa olan bacaklarımla, zar zor yetişiyordum.

Bunu fark etmiş olacak ki durup bana döndü ve yüzüme doğru eğildi. "Biraz hızlı yürü... Yoksa seni öperim."

"Burada mı!?" Bu zaten çok önemliydi! Kimse yoktu ki etrafta, öpebilirdi... Hayır, öpemezdi!

Öylece kaldığımı görünce gülerek alnıma dudaklarını bastırdı. Sen fesatsın kızım! Çocuk oradan öpmeyecekmiş.

Hiç beklemediğim anda beni kucağına alınca kollarımı boynuna doladım. "Batu!"

"Şştt! Biraz sessiz ol, güzelim."

Yavaşça yürürken bana bakıp göz kırptı ve önüne dönüp yürümeye devam etti...

Yaklaşık bir ay geçmiş, ama Batu bana bir kere olsun dokunmamıştı. Nedeni ise benim istemememdi. Çünkü içimde bir korku vardı.

Şimdi ise saat gecenin 1'i korku filmi açmış Batu'ya sarılmış bulunmaktayım. Yani güvendeyim...

"Güzelim, bu kadar korkma." diye fısıldadı kulağıma. Benim anlamadığım, o nasıl korkmuyordu?

|•| KADERİM |•|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin