≈BÖLÜM 5≈

335 41 107
                                    

*satır arası yorumları eksik etmeyelim lütfen:)

°°°

Bora sağolsun bizi eve kadar bırakmış iyi olduğumuza emin olup öyle gitmişti.
Eve girdiğimde herkes oturmuş gelmemizi bekliyordu az biraz çıtlattığım için haberleri vardı.

Eve girer girmez ablam Kumsal'ın yanına gelip ona sarıldı iyi olduğunu anlayınca derin bir nefes alıp ne olduğunu sorguladı.Eniştem hala hasta olduğu için ona söylememişti.

Kumsal'ı yatırıp yanımıza geldi. Annem ağlamaktan kızarmış gözlerle

"Ne oldu kızım anlat artık" dedi.

Miray hanımın ablamı arayıp ulaşamayınca beni arayışını ve sonrasında olanları baştan sona anlattım. Adamların beni takip ettiğinide söyledim.

Babam eve gelince tekrar bağırış çağırış oldu. Tahmin ettiğim gibi adamlara parayı veremediği için adamlar peşine takılmıştı. Anlattığına göre bahsettiği adamlar Kutlusoy'lardı.

Magazinden tanıdığım kadarıyla çok çok zenginlerdi ama bu zenginlikleri sonradan olmaydı.
Bir röportajını okumuştum gazeteci kadın

"Daha çok gençsiniz bu kadar serveti nasıl elde ettiniz? " diye sormuştu.

"İş demek insan demek insanlar konusunda hep iyi olmuşumdur onları neyin motive ettiğini teşvik ettiğini ve ilham verdiğini bilirim. " diyerek şaşırtıcı bir cevap vermişti.

Bence bu olay sadece bu kadar değildi. Bu kadar zenginliğin içinde üç-beş kuruş için neden bizimle tehdit etsindi ki sonuçta isteseler bu parayı söke söke alırlardı.

🌀

Biraz nefes almaya her şeyden uzaklaşmaya ihtiyacım vardı.

Tabii uzaklaşa uzaklaşa en fazla sahile yakın olan parka gidebiliyordum ki annem bu kaçırılma olayından sonra ona bile yalnız gitmeme müsaade etmiyordu.
Kumsal'ı da alıp dışarı çıktım hem o da biraz hava almış olurdu ne kadar hissettirmemeye çalışsa da çok etkilenmişti.

Yolu biraz uzatıp geze geze parka gittik.

"Teyzecim hadi sen oyna ben de burda oturuyorum bir şey olursa bana seslen anlaştık mı?"

" Tamam teysem" diyip yanağımdan kocaman öptü. Bir "teysem" diyişiyle bile bana her şeyi yaptırabilirdi ben de onu öptüm ve koşarak ilerleyişini izledim.

Çantama attığım termosumdan kahvemi çıkarıp yudumladım.
Az sonra yanıma benimkinden biraz farklı olarak çakır gözlere sahip bir kız çocuğu ve aynı gözlere sahip kahverengi saçlı çok güzel bir kadın geldi.
Boş yer olmadığından yanıma oturmak için izin istedi
Tebessüm ederek oturabileceklerini söyledim.

Kız çocuğu suratı asmış dudaklarını bükerek oturdu kadının yanına.
Kadın kız çocuğunun yüzünü elleri arasına alarak konuşmaya başladı.

-Duhâcığım! Hadi ama annecim surat asmayı bırak lütfen. Baban asla kaçırmazdı park gününü. Biliyorsun acil toplantısı çıktığı için gelemedi. '

Tahmin ettiğim gibi kadın annesiydi.
İsminin Duhâ olduğunu öğrendiğim kız ellerini göğsüne bağlamış annesinin dediklerine omuz silkiyordu.

Onun bu hallerine tebessüm ettim farkında değildi ama bu haliyle yanakları tam sıkmalık duruyordu.
Ani bir kararla konuşmaya karar verdim hem böylelikle biraz olsun düşüncelerden uzaklaşırdım.

Annesine bakarak tebessüm ettim ve

-Merhaba ben Yüsra.'

diyerek elimi uzattım.

~MAĞMUM~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin