≈BÖLÜM 6≈

322 44 103
                                    

*satır arası yorumları unutmayalım lütfen :)

°°°

Bütün gece odamda düşünüp durdum. Bütün planı kafamda kurdum ama bu plandan kimsenin haberi olmamalıydı.
Annemin bile!

Her şeyi tek başıma ayarlayıp sessizce halledecektim fakat planımı devreye sokabilmem için bir kaç güne ihtiyacım vardı. Bu yüzden hem sabırlı bir o kadarda aceleci olmalıydım.
Yoksa her an kararımdan vazgeçebilirdim. Çünkü sonunda annemin zarar görme ihtimali vardı.

Adamlardan aldığı 500.000₺ idi. Paranın hepsini yemişti. Her zaman yaptığı gibi içkiye kumara ve diğer şeylere kısacası şu an tek bir kuruşu dahi kalmamıştı.
Adamların her dakika peşindeydi onu tehdit etmişlerdi. Asıl sorun bu parayı ne biz verebilirdik ne de babam(!)...

Ben beni satmasına müsaade etmeyeceğim. Ben bir mal değilim!

Adamlar ona zarar verecekse versindi. Bu benim umurumda bile değildi. O beni umursamayıp beni satıyorsa ben de onu umursamayacaktım!

°°°

Günlerdir okuldan bihaber yaşıyordum. Bora, Alara ve Asya beni sürekli aramış ama telefonlarına bakmamıştım.

Telefonun sesi ile kafamı oraya çevirdim. Bora arıyordu tekrar.
Kısa bir mesaj atıp hasta olduğumu bir süre dinleneceğimi söyledim.

Annemler bana evlilik konusunda bir şey demiyordu. Annem kendi başına halletmeye çalışıyordu babam ise öğrenip bir şeyler yapmamam için söylemiyordu. Dinlediğim gün annemi kesin bir dille uyarmıştı bu konuda. Ben de elbette yapmam gerekeni yapıp haberim olduğunu fark ettirmiyordum. Mesela her sabah okula diye çıkıp planım için gerekli şeyleri yapıyordum.

Geçen dört günün ardından her şeyim tamamdı. Bu gece sessizce gidecektim.
Kendime kalacak bir yer ve bir süre beni idare edebilecek para ayarlamıştım.

Son bir kez arkadaşlarımı görmek için okula gittim. Her zaman yaptığım gibi neşeli bir şekilde girdim sınıfa.

Alara ve Asya bana sarılıp çok özlediklerini ve okulun bensiz hiç çekilmediğini anlatıyordu.

"Bir daha bu kadar çok devamsızlık yapma kızım, anlatacak o kadar çok dedikodu birikti ki anlatmak tüm günümü alır." diye hızlı hızlı konuşmaya başladı.

Asya kıkırdayarak söze girdi.
" Bir nefes al kızım ya, kız hastaydı yeni iyileşti bir nasılsın diye sor bırak milleti."

Buruk bir tebessümle onların atışmalarını izledim.

" Asya bırak kızı anlatsın ya sonra içinde birikiyor nereye boşaltacağını bilmiyor kabak yine başımıza patlıyor." Dedim gülerek Asya'da bana katılarak gülmeye başladı.

" Gülün siz gülün ben olmasam haliniz harap ne güzel işte milletin her şeyini öğreniyorsunuz size de eğlence çıkıyor." Sonunda o da dayanamayıp gülmeye başladı.

Gülerken gözlerim sınıfın kapısına kaydı. Karşımda Bora'yı görünce gülüşüm solmuştu. Onları nasıl bırakacaktım.

Bora yanımıza gelip oturdu. Alara ve Asya ile de samimi olmuşlardı.
Alara ve Asya onun ailesinin öldüğünü biliyordu sadece.

Onları samimi görünce içime istemsiz bir huzur kondu. En azından ben yokken birbirlerine destek olurlardı.
Bora yalnız kalmaz kızları ise koruyacak biri olurdu. Bu yüzden içim rahattı.
Beni huzursuz eden tek şey annemdi.
Benim yüzümden zarar görmesinden deli gibi korksam da yapmak zorundaydım.

~MAĞMUM~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin