10. Bölüm : Sadece Ölümcül Bir Aşk Daha (Final)

81 9 95
                                    

(Arkadaşlar bu son bölüm olduğu için daha bir özenmeye çalıştım. Yukarıdaki müziği açarak okuyabilirsiniz finali. Bu bölüme özel bol boooool yorum bekliyorum. Sizi seviyorum. Hadi hikayeye!)

Beşi de ne olduğunu az çok kavrayabilmişti sonunda. Ve şu anda sadece kendileri kurtulmamıştı, Victoria ve Yağmur da kurtulmuştu.

Serum ellerindeydi.

Bir anda hastanenin yakınında olduklarını fark ettiler, ne yapacaklarını biliyorlardı. Yani... Sanırım.

"B-biz... Hastane! Hastaneye gitmeliyiz! Victoria orada! Ve... Ve Yağmur da."

Cem zar zor yerden kalkıp üstündeki tozu toprağı silkeledi.

"Tamam Diana sakin ol. Sorun çıkmayacak. Bak serumları da aldık. Hiç bir sorun yok. Önce biraz dinlenelim istersen-"

"Hayır. Hayır! Olmaz. Çabuk olmalıyız. Zamanımız az olabilir. O adam geri gelebilir. Şimdi... Şimdi gitmeliyiz!"

Cem Diana'yı durduramayacağını anladığı zaman zorlamamaya karar verdi.

"Tamam gidelim, ama sakin ol."

Diana bu lafı zerre takmadı. Koşar adım hastaneye doğru yol aldı.

Diğerleri ona yetişmek için koşuyordu resmen. Gerçekten de çok hızlı bir kadındı.

En sonunda hastanenin önüne vardıklarında içeriye girdiler. İşte, her şey aynıydı. Yine o bembeyaz duvarlar. Yine acı, yine hüzün. Hastaneler hep bundan ibaret olmamış mıdır zaten?

Diana bir anda Özgür'e döndü.

"Doktor arkadaşın kaçıncı katta?"

Özgür bir anda gelen soru ile birkaç saniye olanı idrak edemedi.

"Ş-şey... Odası 3. Katta ama şu anda nerededir bilmiyorum."

"Güzel"

Birlikte koşa koşa 3. Kata doğru yol aldılar. İnsanların garip bakışlarını pek takmıyorlardı. Sonuçta daha önemli işleri vardı.

En sonunda onun odası gözüktü. Üstünde ismi yazılıydı. Mesut Toprak.

Doktorun odasına geldiklerinde kapıdan içeriye daldılar. Adam onların girmesini beklemiyor gibiydi. Başta şoka uğrasa da sonradan toparlandı.

"S-siz geldiniz sonunda."

Özgür diğer hiç kimsenin konuşmasına fırsat vermedi.

"Bak Mesut biz serumu bulduk. Yapımının tamamlanması için de sadede iki malzeme kaldı. Ölülerin kanı -yani Victoria ve Yağmur'un kanı- ve onlarla aynı kandan kişilerin kanı. Diana zaten burada, Yağmur'un ailesine de ulaşırız. Lütfen."

Özgür hayatında kurduğu en ağır ve ciddi cümlenin ardından sadece yalvarır gözlerle baktı Mesut'a.

"Tamam, sorun yok. Tek problem - daha doğrusu problem gibi görülen şey- morgdan cesetleri almak. Ama siz merak etmeyin, ben hallederim. Evim hemen şurada..."

Bunu diyerek camdan hastanenin hemen yanındaki bir evi gösterdi.

"En iyisi cesetleri oraya götürmek. Açıkçası hala delirdiğinizi düşünüyorum ama Özgür, sen benim hayatımı kurtarmıştın. Bu yüzden... Ne kadar beni tehlikeye atsa da bu olay... Yardım etmeye devam edeceğim. Ben morga gidiyorum. İşim bir saate kadar uzayabilir. Siz benim evime gidin. Alın, bu yedek anahtar."

Bunu dedikten sonra onlara bir anahtar fırlattı. Diğerleri bu hayat kurtarma mevzusunu çok anlamasalar da içini çok deşmemeye karar verdiler.

Exanimum -Morte 1-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin