Medya: Angelina Michelle (elizabeth mary wilson)
Yeni bölümle karşınızdayım. Satır arası yorum yapıp vote verirseniz sevinirim😽
*
*
"Lucy! Şu hamlelerini daha sert yap! Kann, karşındakine acıma! Bu saha içerisindeyken kimse arkadaşınız değil, anlayın şunu!"
Terör estiriyorum.
Kelimenin tam anlamıyla terör estiriyorum.
Bir hafta oldu. Bu lanet olasıca eşleşme ve beraberlik haberini aldığım zamandan beri tamı tamına bir hafta oldu. Sinirlerimin tepemde olduğu 7 gün. 168 saat. 10080 dakika.
Her an birbirinden nefret eden, görmezden gelen veya görüp meydan okuyup gıcık eden biriyle geçirdiğim süre.
Alex bazı noktalarında abarttığımı ve çakma lidere – bu benim ona kendi aramızda taktığım lakap- gereksiz nefret beslediğimi düşünse de ben hiç öyle düşünmüyordum. Başta birbirimizi görmezden gelmeye karar vermiştik sözsüz bir anlaşma ile. Ama buna çok dayanamamış olmalı ki bana bakarak göz devirmeler ve yan yana geçerken omuz ile minik çarpmalar başlamıştı.
Ben bu duruma gıcık olunca da ona karşılık vermeye başladım ve biz iki adet yürüyen pimi çekilmiş bombaya döndük.
Şuan ise ben bir yandan, Christian bir yandan kendi birliklerimizi eğitiyoruz. Akşam olmak üzereydi ve bu birliklerimizin bugünkü üçüncü eğitimi. Yeni programla beraber sıkı bir programımız vardı. Gerçi değişen tek şey antrenmanların ne zaman oldukları ve süreleri. Ama bu bile Christian'a katlanamadığım için çekilemez geliyor.
Sanırım benimle aynı hissediyor olmalı ki o da kendi birliğine terör estiriyor. Aramızdaki gerilimin herkes farkındaydı. Genel olarak BVG liderleriyle çok iletişimimiz yok ama aynı masada oturup yemek yiyebiliyoruz, arada minik sohbetler edebiliyoruz ve selamlaşıp birbirimize gülümseyebiliyoruz. Ama durum Christian ve benim için böyle işlemiyor maalesef.
"Ronald eğer hemen o yattığın yerden kalkmazsan Thomas yerine benimle dövüşürsün! Düşme bahanesiyle yattığınızı göremeyecek kadar salak olduğumu düşünüyorsanız eğer gelin ve bana bunu söyleyin!"
Benim bağırışlarıma Christian'ın da sesleri karıştı. Odağımı onun birliğine ve yan gözle birazda olsa ona çevirdim.
"Anya! Saldırmak için Samuel'i beklemeyi bırak artık. Değişin siz. Samuel, Josef'le eşleş. Kat ve Anya sizde berabersiniz."
İşine o kadar odaklanmış bir biçimde konuşuyordu ki şuan onun hareketlerini incelediğimin farkında bile değildi. Çok sinirli görünüyordu ve sanırım bunu yansıtmaktan da hiç kaçınmıyor.
Bir haftada gözlemlediğim kadarıyla sert bir yapısı vardı. Herkese karşı koyduğu bir mesafesi, arasına ördüğü duvar mevcuttu. Diğer liderler ile oldukça yakındı. Yakınlıkları çok çabuk belli oluyordu. Ama bu sert duruşuna rağmen birliğindeki çaylaklarla kurduğu bağ ilginçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL LİDER
Teen FictionLider olmak için yetenek gerekir, vicdandan arınmış bir beden, soğukkanlılık, karşındaki kim olursa olsun öldürebilecek kadar korkusuzluk, gece gündüz demeden çalışmak, bu uğurda çok şey feda etmek gerekir. Dünya ikiye ayrılır insanlar ve suikastçı...