Gryffindor kulesi merdivenlerine yöneldi Athena. Doğru düzgün uyumamıştı. Ve morarmış göz kapakları, giydiği koyu renk kıyafet yüzünden renklerini siyaha döndürmüş gibi görünen gözleri ile korkutucu görünüyordu. Beyni çalışma hızını arttırmıştı, artık düşüncelerini sakinleştirecek bir Tom olmadığı için Ravenclaw Varisi tam anlamıyla çıldırmak üzereydi.
Tom'a her ne kadar kızgın olsa da bu yüksek olasılığın gerçekleşeceğini zaten biliyordu. Onun sinirini ikiye, hatta beşe katlayan, Athena'nın birlik olduğunu düşündüğü insanın Tom konusunda yeterli çabayı sarf etmemesiydi.
"Elimden bir şey gelmiyor, Bayan Ravenclaw. Riddle'ın o küçük masum kızı öldürdüğünü kanıtlayamıyoruz, ve suçu kanıtlanana kadar herkes masumdur."
"Ama suçlu olduğunu biliyorsunuz!" diye çıkışmıştı Athena. "En azından biraz daha uğraş gösterebilirsiniz yakalanması konusunda! Biri öldü bu okulda Profesör Dumbledore! Bu durum yeterince teşvik edici değil mi yoksa!?"
"Ah, elbette öyle." demişti Dumbledore, samimi olmayan gülümsemesiyle. "Ancak, bulunduğumuz durumda kaçık veya aptal durumuna düşmek istemiyorsak okulumuzun en iyi öğrencisini bir anda suçlayamayız. Sen, başarı konusunda okulda ikinci sırada olup rakip elemeye çalışan 18 yaşındaki ufak bir kız gibi, ben ise bu 18 yaşındaki kızı umutsuzca destekleyen 79 yaşındaki yaşlı bir Profesör gibi görünürüm."
"Hayır... Bu okulun en iyi öğrencisinin kayıtlara bakıldığında 'ben' olduğumu bilir herkes. Tom ile yarışamayacağım tek konu kötülüktür, öyle ki ben bile diadem olmadan kötülük konusunda yeterli beyin gücüne sahip olamam. Ben Ravenclaw Varisi'yim Dumbledore, elbet bana inananlar ve önlemini alanlar olacaktır! Sadece benim Tom'u suçladığımı duyurun okula, tek arzum budur!"
"Yapamam-"
"Elbette yapabilirsiniz! Okulda Müdür Dippet'ten bile daha çok sözünüz geçiyor!"
"Yapmayacağım"
Dumbledore'un sakin ama keskin söylediği bu söz, Athena'nın hışımla odayı terk etmesine sebep olmuştu. Arkasından çarparak kapattığı kapının ardından, Gryffindor Kulesi merdivenlerine yöneldi bu sefer. Ve şimdi ikişer ikişer çıkıyordu merdivenleri."Papatya"
Müdür Dippet'in ofisine girmek için heykele şifresini neredeyse tükürür gibi söyledi. Neyse ki heykel, tablolar gibi konuşamıyordu. Böylece Athena 'zeki olup da terbiyesiz olmak' gibi azarlamaları dinlemek zorunda kalmadı. Kapıyı tıklattı, ve Dippet "Gir" kelimesinin 'G' sini daha yeni söylerken daldı odaya.
"Müdür Dippet, iyi akşamlar. Size bir konu danışmak için burdayım ben" Direkt konuya girmiş ve nefes almadan konuşmuştu Athena. Dippet ise kız telaşla yanına gelene kadar halinden gayet memnundu anlaşılan.
"Buyrun, Bayan Ravenclaw. Lütfen oturun. Çay?"
"Hayır" Athena, sandalyeye oturmamaya da karar vermişti, böylece ciddiyetini daha iyi aşılayacaktı karşı tarafa. Dippet, olması gerekenden daha ciddi görünen Ravenclaw Varisi'nin yüzünü endişeyle süzdü.
"Eğer, size Myrtle Warren'ı öldüren kişiyi bildiğimi ancak kanıtımın olmadığını söyleseydim hakkımda ne düşünürdünüz Profesör Dippet?" diye girdi söze Athena.
"Ben... Korkarım ki kanıtınız olmadığı için size inanmamın oldukça zor olduğunu söylerdim. Ancak elbette söyleyecekleriniz içimde bir şüphe oluştururdu." diyerek cevap verdi Dippet. Ortamın ciddi havasından etkilenmişti ve bu yüzden sandalyesinden yavaşça kalkıp karşısına dikildi Athena'nın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑻𝒘𝒐 𝑯𝒆𝒊𝒓 ~ 𝑻𝒐𝒎 𝑴𝒂𝒓𝒗𝒐𝒍𝒐 𝑹𝒊𝒅𝒅𝒍𝒆
FanficBu iki varisin atalarının onlara bıraktığı görevler farklı olsa da, onların amaçları aynı. Sihir Dünyası'nı kendi yöntemleriyle yönetmek... ~Aşk ve rekabet aynı anda işleniyor bu kitapta, taşların birbirine sürtüp alev çıkarmasına benzer değil mi si...