𝐶ℎ𝑎𝑝𝑡𝑒𝑟 16

2.2K 188 151
                                    

Athena, Dippet'in hemen ardından girdi müdür ofisine. Peşinden de Dumbledore.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun! İç savaş çıkarmak mı istiyorsun yoksa!?" diye bağırdı müdür Dippet. Dumbledore gayet sakindi, bağırıp çağırmanın Athena'nın fikirleri üzerinde ve yaptıklarını değiştirme konusunda bir işe yaramayacağını biliyordu.

"İç savaş çoktan çıktı profesör, bilmiyormuş gibi davranmayın. Riddle masum değildir, bunu göremeyecek kadar kör, sözlerimi göz ardı edecek kadar düşüncesiz olamazsınız"

Dippet sinirle bıraktı kendini müdür koltuğuna. Başını ellerinin arasına aldı, dirseklerini masaya dayadı ve ofladı. Göz ucuyla Dumbledore'a baktı Athena, hiç bir şey yapmıyordu adam.

'Biliyor çünkü' diye düşündü Athena. 'Haklı olduğumu biliyor, ancak kanıt bulması gerektiğinin farkında. Aksi takdirde, gelen bir suçlamayla okuldaki gücü yerle bir olur'

"Athena Ravenclaw"
Dippet yavaşça ayağa kalktı. Duygusuz yüz ifadesi bile bitkinliğini ve çaresizliğini gölgeleyemiyor gibiydi, Athena'ya ne olduğunu anlamadığı bir çeşit bakış attı. "Yaralama ve kargaşaya teşvik etme kuralını çiğnediğin için okuldan atılmış bulunuyorsun. Topla eşyalarını, 2 günün var gitmek için"

Athena, o an sinirden bir kahkaha patlatmamak için kendini çok zor tuttu. Ne yapacaktı giderse? Tom'un yükselmesini bir mağarada falan bekleyip sonra ölümün kollarına mı atlayacaktı? Giderse, nasıl engel olacaktı onun planlarına?

Bilmiyordu. Belki de ilk defa ne yapması gerektiği konusunda fikri yoktu. Atılacağını düşünmüştü elbet, hatta saklanabileceği mekanları da gözden geçirmişti, ancak Dippet'in bu kadar saçmalamasının düşük bir olasılık olduğunu sanıyordu, düşüncenin gerisini getirmemişti. Denese bile bir cevap bulamayacağının farkındaydı sanki.

"Oh, Müdür Dippet... Bu okulda 2 senelik bile ömrünüz anca kaldı. Emekli olacaksınız, Tom Riddle mezun olacak. Planlarının ufak bir kızı öldürmek ile son bulacağını sanıyorsanız kendinizi kandırmaya devam edin. İnsanların ölüm sebebi olmayı vicdan sızlatıcı bulmuyorsanız doğru şeyi yapıyorsunuz, Tom Riddle'a destek veriyorsunuz. Bu anı asla unutmayın, Profesör! Bu an, insanlığın geri kalanına sırtınızı döndüğünüz andır."

Athena bu sözleri her iki profesöre de söylemişti, hemen ardından çıktı salondan.

Korkuyordu. İtiraf etmek istemiyordu ama aksini söylemek saçmalık olurdu, Dippet'in onu atmasından daha saçma değildi elbet.

Bilmiyordu. Giderse ne yapacağını bilmiyordu. Şu durumda ölüsü bile daha çok işe yarardı sanki.

Bilmiyordu, ve bilmek için tek bir seçeneği vardı.

Zaten çok az dağıtmış olduğu valizini toparladı hızlıca. Sonra ise durumuna çözüm bulabilecek tek kişiyle görüşmek için fırladı koridora. Gecenin bu vaktinde sessizliğin bürüdüğü koridorlarda adım sesleri yankılanıyordu Athena'nın. Uzun koridorları geçti, ve sonunda sessizliğin bittiği kısa koridora geldiğinde durdu.

"Helena... Yardımına ihtiyacım var."

Kısık sesle şarkı mırıldanan Gri Leydi sustu bir anda. Arkasını dönmedi ancak, sanki yüzüne bakmak istemiyordu kızın.

"Ne için geldiğini biliyorum" dedi Helena. Yavaşça döndü bu sefer arkasını, yüzünde nasılsa rahatlık ve gerginlik karışımı bir ifade vardı.

"Önce sana hikayemi anlatacağım" dedi Helena. "Ölüm hikayemi"

Athena, Helena'nın dilinden sır gibi saklanan ölüm sebebinin hikayesini her zaman merak etmişti, gitmeden önce bunu dinleyecek olması onu az da olsa heyecanlandırmıştı. Ancak acelesi olduğu da bir gerçekti. Yine de Helena'ya müdahale etmedi. Ve Gri Leydi konuşmaya başladı:

𝑻𝒘𝒐 𝑯𝒆𝒊𝒓 ~ 𝑻𝒐𝒎 𝑴𝒂𝒓𝒗𝒐𝒍𝒐 𝑹𝒊𝒅𝒅𝒍𝒆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin