~3✨🍓

9.3K 451 221
                                    

Merhabalarrr. Öncelikle söylemek istiyorum, bölümü yazıp yanlışlıkla sildim. Aferin bana bir alkış👏🏻👏🏻. Sık sık bölüm yazmaya çalışıyorum. Bölüm yazarken aralarda Nurgülüm ile konuşup fikir alış verşi yapıyoruz. Şunu söylemeliyim ki fazla bölüm yazsam bile atmayı düşünmüyorum. 4 günde bir atarım diye düşündüm. Çünkü en az 1000 kelime yazıyorum. Evet fikirleriniz olursa yazmayı unutmayın.

Hatırlatma
Ara ara ateşini kontrol ediyordum. Bazen Ayaz'da geliyor kontrol ediyordu. Gözlerimdeki ayrılığa daha fazla dayanamadım ve kendimi uykuya bıraktım...

Anka'dan

Uyandığımda çok rahat bir yerde yattığımı hissettim. İyi de ben bankta uyumamış mıydım? Gözlerimi açtığımda hiç bilmedğim bir yerde olduğumu fark ettim. Neredeyim lan ben? Nasıl geldim buraya? Çok halsizsizim ama kalkmam gerekiyor.

Doğrulduğum gibi üzerimde kendi kıyafetlerim olmadığını gördüm. Kim değiştirdi benim üstümü lan, kimin kıyafetleri bunlar? Delirmek üzereyim. Hızlıca yataktan kalkıp yürümeye başladım, tabi bir yere kadar. Gözüm karardı. Öyle hızlı kalkarsan böyle gözün kararır işte.

E bu odada iki tane kapı var? Aaa nasıl anladın Anka? Helal olsun sana be. Reis her şeyi şıp diye anlıyor. Biri çıkış kapısı diğeri de banyo herhalde. Acaba hangisi banyo? Keşke bu kadar düşüneceğim sürede baksaydım. Şu an evden çıkmış olabilirdim.

En yakın kapıyı açtığımda lavabo olduğunu gördüm. Girip tuvaletimi yaptım. Sonra da evimi ve yüzümü yıkadım. Ne? İşimi hallettim mi deseydim? Brnim için çok büyük bir iş değil aslında her gün olan bir şey. Ne anlatıyorum şu an?

Aynadan kendime baktığım da, rengimin olmadığını fark ettim. Zengin adamların eline düşmüştüm. Yani odanın içerisinde banyo var. Eşyalar pahalı. Acaba organ mafyalarının eline mi düştüm? Vay ben nerelere gidem? Kimlere soram? Bir saniye sakin olmam gerekiyor. Burdan kaçmam lazım. Sivri ucu olan bir şey var mı diye etrafa bakarken, kıyafetlerimi gördüm. Kıyafetlerim nemli mi, bana mı öyle geliyor? Yok, valla nemli. Yoksa... Duşa mı soktular beni. Ay tansiyonum düştü. Bayılacağım şimdi. İyi de benim tansiyonum yokki.

Hemen kıyafetlerimi giydim ve üzerimde ki tişörtü çantama attım. Buradan çıkınca polise verirdim. Çoğu insandan daha başarılı olan, K-9'lar koklar hepsini bulurdu. Lan benim kokum sinmiş olmasın. Kim vurduya gitmeyelim. Bakayım. Çantamdan çıkartıp kokladım. Azıcık sinmiş gibi ama azıcık. Bir şey olmaz. Yani inşAllah bir şey olmaz.

Tişörtü çantama geri koyup, diğer kapıya yöneldim. Kapıyı çok yavaşça açıp etrafı kolaçan ettim ve kimse olmadığını görünce hızla odadan çıktım. Kaçtığım hemen anlaşılmasın diye kapıyı geri kapattım. İleride, masanın üzerinde gördüğüm vazoyu kaptım ve merdivenlere yöneldim. Evet merdiven. Nedir yani? Bizim binada da merdiven var. Aynı şey sanki.

Elimde vazo, yavaşça merdivenlerden iniyorken, içimden dua okuyordum. Allah'ım, o evde çaylarına tükürdüm, yeri geldi 'bir şey olmaz' diyerek yere düşen şeyi yedirdim. Sen affet yarabbim. Son merdivenlere gelince koltukta arkaları dönük iki kişi oturuyordu. Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm Bismillahirrahmanirrahîm. Son merdivenden indiğimde yer gıcırdamıştı.

Çok güzel bana bakıyorlardı. Elimdeki vazoyu gösterdim ve onlara salladım.

"Eğer bana yaklaşırsanız, beyninizi patlatırım."

Birbirlerine bakıp kahkaha atmaya başladılar. Komik mi? Evet.

"Gülmeyin, ben psikopatım. Hem bende mafyayım. Pis organ kaçakçıları sizi."

Fragola🍓  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin