Vaziyet alın tayfa. Bu adam biraz romantikleşti. Yani sanırım.
Kalbimde büyük bir sıkışma hissederken beynimin gerisinden bir çığlık yükseldi.
Hayır. Hayır. Hayır. Hayır!
Seth'in baskısını hissederek elimi Alegro'nun ensesine attım. Kalbim deli gibi çarpıyor, boynuma açtığım kesikten akan kanlar kıyafetime karışıyordu.
"Ben avcı Lorenzo. Bahşedilen ile Seth. Bir vampir kalbini kabul ediyor ve prensi sadık eşim olarak seçiyorum." Alegro gözlerini gözlerime dikerek hoş bir şekilde gülümsedi. Dışardan duyulan kıyamet sesini yok sayarak devam ettim.
"Bana armağan olan Seth ile bu isteğimi geri çevirmeyin. Benim adım budur. Beni bununla kabul edin." Deli gibi çarpan kalbime sol serçe parmağımda ki yanma hissi de eklendiğinde derin bir nefes aldım. Alegro sol elimi tutup parmaklarını parmaklarıma geçirdiğinde kısa bir anda olsa o bağı hissettim.
Bir tüy kadar hafif ama ateşten bir zincir kadar da kuvvetli.
Birden etrafımızı saran sis dağıldığında ayaklarımızı yere bastık. Alegro bir güneş gibi parlarken benim bedenimden yayılan karanlık ile birbirimizi tamamlıyorduk. Ensesinde ki elim ile onu kendime çekerek dudaklarına kapandım. Hızla bana sokulduğunda tenini ne kadar özlediğimi fark ettim.
Benim tatlı prensim. Dudaklarını bana sunuyor, mutluluk göz yaşlarını benim yüzüme bulaştırıyordu. Onu derin bir tutku ile öperken sağımda hissettiğim hareket ile hançerimi savurdum. Yarıda kesilen bir çığlık ile gözlerimizi açarak birbirimizden ayrıldık.
Elimin tersi ile yanağını okşayarak gülümsedim.
"Hadi şu karmaşaya son verelim güzelim." Alegro gülümseyerek sol elini havaya kaldırıp tüm göğü yıldız gibi kaplayan kelebekleri avcuna topladı. Ortaya çıkan devasa küre ile ona bir kez daha hayran kaldım. Gücü ve hakimiyeti muazzamdı.
Gecenin üstüne çöken perdeyi yırtıp güneşi bile kıskandıracak bir ışık meydana getirdiğinde, koca alanda ki her bir vampir ve insan donup kaldı.
Alegro'nun yüzünde sadece bu gece gördüğüm o tehlikeli gülümseme yine yüzünde yer etti.
"Daha fazla kan dökebilir ve erkenden ölümü ellerimizden tadabilirsiniz! Sizi iki şekilde karşılayacağız! Cehennemin ateşi!" Bir anda elini savurduğunda bütün ışık yok oldu. Sağına geçip, savaşın başından beri içimi kemiren o hissi dışarıya saldım.
Bedenimden yayılan dumanlı is büyük bir patlama ile etrafa yayıldı. Ay ve yıldızlar dahil bu patlama ile sönerken havaya bir kahkaha saldım. Göz gözü görmezken, bu zifiri karanlıkta herkesi seçebiliyordum.
"Ya da gecenin öfkesi! Tercih sizin, ister yanıp kül olun. İsterseniz de karanlıktan çıkacak canavara boyun eğin!" Kendimi geri çektiğimde etrafa yayılan boğuk hava ile herkes sersemlemişti. Kanca'nın bile kılıcını toprağa saplamış, kabzasına dayanarak ayakta durduğunu fark ettim. Alegro elimi tuttuğunda gecenin başında ki sözlerimi bu sefer beraber tekrar ettik.
"Diz çökün!" Büyük bir gümbürtüyle, kan ile çamur haline gelmiş ve cesetlerle dolu toprağa hayatta kalan herkes hızla diz çöktü. Kanca gür sesi ile geceyi böldü.
"Kralı selamlayın!" Emri ile kalabalık var gücü ile bağırdı.
"Krala selam olsun! Krala selam olsun! Krala selam olsun!"
*-*-*-*-*
"Kralım." Kanca selam vererek içeri girdiğinde, Alegro benden uzaklaşacakken onu geri çektim. Sofada yayılıp sırtımı dayamış, Alegor da bacaklarımın arasına girmiş sırtını göğsüme dayamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Hançeri
VampiroSoğuk teni yüzünden sert olmasını beklediğim cildi gerçek olamayacak kadar yumuşaktı. Ellerimin arasında can verecek olan adamın gözlerinin içine baktım. Gördüğüm şey ise geri adım atmama yetmişti.