Medeniyetten Men Edilen || Wanda Maximoff

08 | Kabusları Onu Ölümüne Kovaladığı İçin

Steve Rogers kapıyı açtı ve içeri girdiği sırada "Tony," dedi. Kapıyı kapatmak için arkasına döndüğünde "Fury ile konuşmamız lazım," diye eklerken kapıyı kapadı.

"Şu an işi var," dedi Tony.

Steve, beklemediği cevap karşısında sessiz kaldı ve Tony'e döndü. Steve'e sırtı dönük olan Tony yana çekildi ve sarışın adam Fury'nin hologramı ile karşı karşıya kaldı.

Fury'nin birebir orandaki hologramı ellerini arkasında bağlamış bir şekilde duruyorken Tony, "Çünkü benimle konuşuyor," diyerek lafını bitirdi.

Hologram Fury, yüzünü hafif sola çevirip, kenara çekilmiş olan Tony'e baktı ama ses çıkarmadı.

Steve, Fury'nin hologramını görünce durduğu yerden ileriye birkaç adım daha atıp hızla hologramın önüne geldi. Hologramların hangi ara bu kadar gerçekçi göründüğünü hiçbir zaman anlayamamıştı Steve. Eğer hologram işine alışık olmasaydı çok yakınından bakmadığı sürece gerçekle ayırt edemezdi. Hiçbir parazit, renk farklılığı ya da bulanıklık yoktu.

Teknolojiye şaşırmayı bırakıp "Fury..." dedi adam.

"Steve Rogers..." diye aynı tonlamayla yanıtladı Fury.

"Bucky ve Sam'i buraya sen göndermişsin?" dedi Steve doğrudan.

"Doğru," dedi, Fury Steve ile aynı açıklığı paylaşarak. "Ben gönderdim."

Durdurulamaz bir tren ve yerinden oynatılamaz bir engel çarpışmak üzereydi adeta. İkisinin arasındaki bakışmanın dışında kalan Tony, gözlerini iki adamın yüzü arasında dolaştırarak aralarındaki gerginliğin yükselişini keyifle seyretti.

"Ne için?" dedi Steve Rogers.

"Kızın neden olduğu tehlikenin ne boyutta olduğunun farkında mısın Rogers?"

"Bir problem yok," dedi Steve. "Wanda şu anda bir problem teşkil etmemekte. Westend'deki görevi başarıyla, sorun çıkarmadan hallettik."

"Westend'den başarıyla dönüp dönmediğinizi sormuyorum," dedi Fury. "Westend'deki durum neden gerçekleşti onu soruyorum. Bunun olmasına nasıl izin verdiğinizi ve durdurmak konusunda nasıl bu kadar geç kaldığınızı soruyorum."

"Sword bizi bilgilendirir bilgilendirmez harekete geçtik. Durumu haber etmek konusunda neden geç kaldıklarını da bize sormayacağını düşünüyorum ama orayı da sen yönettiğin için ben sana sorabilirim. Sword durumu bize haber etmekte neden geç kaldı?"

"Ben tahmin edebilirim," dedi Tony araya girerek. Hologram Fury ile Steve aynı anda baktı Tony'e.

Üzerindeki bakışlardan hiçbir şekilde etkilenmeyen Tony, "Çünkü, aslında bunu tek başına halletmek istedin, değil mi? Görevi bize ulaştırmadan önce kendi halletmek istedin."

Fury'nin öfkesi sakin tutmaya çabaladığı yüzüne rağmen belli oluyordu. "Tüm dünyayı korumakla görevlendirilmiş bir ekip olarak ülkenizin sınırlarında gerçekleşen bu çaptaki bir olayı fark etmeniz için Sword'un istihbaratını almaya mı mecbursunuz? Ayrıca, Sword'u doğrudan yöneten ben değilim."

"Kim peki?" diyerek konuşmak için ağzını açmış Steve'den önce davrandı Tony.

"Gizli bilgi."

"Senin tam anlamıyla güvenip Sword'u tamamen teslim edebileceğin hiç kimse yok," dedi Tony Stark. "Muhtemelen klonundur."

"Konuyu dağıtma lütfen," dedi Steve ve bir nefes alıp, dikkatini Fury'e odakladı. "Wakanda savaşında Vision'ı kaybettik, kendini feda etti ama kendini nasıl feda ettiğini biliyor musun? Biliyorsundur, bir şekilde kayıtlarını görmüşsündür, Wakanda'da bağlantılarının olmadığını hiç sanmıyorum. Her neyse, Wanda, Vision'ın fedakarlığına ortak olarak, o durumda olsalar birçok insanın yapmaya cesaret edemeyeceği bir harekette bulundu. Her şey geçtikten sonra da odasında kalmasına ve kendini dinlemesine izin verdik ama burada kaldıkça durumu daha iyiye gitmiyordu. Savaşta aldığı o yarayı iyileştirmesinin fasilite içerisinde mümkün olmayacağı anladık ve uzaklaşmasına izin verdik, en fazla bir ya da iki haftalığınaydı."