09 | Gittiği Yere Peşinden Bir Güruh Getirdiği İçin

63 6 1
                                    

Wanda Maximoff ölmemişti. Kalbi, geçirdiği krize direnmeyi başarmış ve durmamıştı. Fasilite içinde çalışan doktorlar da Tony tarafından izne gönderildiği için Wanda'yla robotlar ilgilenmişti. Tepeden aşağı inen kollar, insan vücudunu andıran bedenlere sahip robotlar ve havada gezinen ufak dronelar kurtarmıştı Wanda Maximoff'u.

Tony, fasilitedeki doktorların başındaki isim olan Helen Cho'yu ve kadının en güvendiği diğer üç doktoru çağırmıştı. Sağlık robotları Wanda'nın hayatını kurtarmış olsa da insan bir doktorun da düşüncelerini almaları elzemdi.

Doktorlar gelmeden önce Wanda'yı başka bir yere taşımışlardı. Havada süzülerek, yere değmeden ilerleyen bir sedyenin üzerine yatırmışlardı kadını ve acil bölümünden alıp özel bir odaya götürmüşlerdi. Her zamanki yatalak hastaların yattığı hasta odalarından ziyade daha özel, daha laboratuvarvari bir odaya yatırmışlardı onu.

Helen Cho ve yanında bir erkek iki kadın doktor geldiğinde, o laboratuvarvari olan odaya gitmişler, o an durumu stabil olan ve hasta yatağında sessizce yatan Wanda'yı incelemişlerdi.

Dört doktor beraber incelemiş olsalar da bir şey bulamamışlardı. Avengers kadar kendileri de inanamamıştı ve şaşırmıştı yaptıkları muayene sonuçlarını değerlendirirken. Tekrar muayene edip sonuçlarını kontrol edebilirlerdi ama hiç kimse Wanda'yı o denli rahatsız etmek için istekli değildi.

Doktorlar, yapabilecekleri her şeyi yaptıktan sonra Avengers onlara geldikleri için teşekkür etmiş ve dört tıp insanını da dışarıya uğurlamıştı. Doktorlar gelirken kullandıkları arabalara geri yürürken onlara camdan bakan Avengers birbirleri arasında az önce gerçekleşen şeyin nasıl mümkün olmuş olabileceğini tartışmıştı.

Doctor Strange'i çağırmaya o ana kadar pek istekli olmamışlardı ama yaşanan durumun ertesinde, bir şeyler söyleyebileceğini tahmin ederek bir kez daha ulaşmayı denemişlerdi ve bir kez daha başarısız olmuşlardı.

Dolayısıyla, onlar da yapabilecekler her şeyi yaptıklarını düşünmüş ve kafa dağıtmak için herkes fasilitenin başka bir yerine gitmişti.

Clint Barton hariç. O, odanın yakınlarında beklemeye devam ediyordu ve sık aralıklı vakitlerle kapının yanındaki geniş camdan bakıp kontrol ediyordu. Defalarca kontrol etse de hiçbir şey değişmiyordu ama bir şeyin değişmiyor olması onu yaptığından vazgeçirmiyordu da. Kapının ardındaki odanın duvarları turkuaz renkliydi. Yatak, Clint'in içeriye bakmak kullandığı camların tam ortasında denk geliyordu.

Camın ne kadar dibine yaklaşırsa yaklaşsın yeni bir şey göremiyordu. Eğer söz konusu olan, kilometreler öteye pusmuş ve hedefini vurmayı bekleyen bir nişancı olsaydı, nişancıyı görüp okuyla müdahale ettikten sonra Wanda'nın hayatını kurtarabilirdi.

Odanın yanından ayrılmaya karar verdi. Fasilitenin diğer ucundaki kahve otomatına doğru gittiği sırada düşünmeye koyuldu: Ortada bir keskin nişancı yoktu. Savaşın tamamı, problemin tamamı Wanda'nın bedeni içinde olup bitiyordu. Doktorların dediğine göre aslında Wanda'nın bedeni de değildi söz konusu olan. Ne kalbi ne de diğer organları kalp krizi geçirme riski olan bir insanınkine benzer değerlere sahipti; yakın bile değildi. Bilimin göremediği bir şey neden olmuştu kızın geçirdiği kalp krizine.

ı hem doktor hem büyücü olan tek bir tanıdıkları vardı ve ona da ulaşamıyorlardı.

Clint, bardağa kahve döken otomatı izlerken bir yandan da düşünüyordu: Doctor Strange gelse ve onun sağlığını düzeltecek bir yol bulsa ya da en azından sorununun ne olduğunu tespit etse bile kızın başındaki problemlerden yalnızca biri çözülecekti. İnsanların ona duyduğu nefret ve o nefretin neden olduğu sorunların hiçbirini çözemezdi Doctor Strange.

Medeniyetten Men Edilen || Wanda MaximoffHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin