Derin okyanus misali, kaybolan yıllar, kaybedilen günler, her gelen günün ardından Güneş ile Ayın doğuşu Batışı. Geçen günlerde. Aylardan yaz mevsimi günlerden 22 Haziran idi. Mağazanın tabelasından anlaşılacağı gibi kırtasiyeden aldığı kitapla çıkan bir öğrenci bulunuyordu. O öğrenci, ada da mahsur kalmış biri gibi ne yapacağını hangi yöne gideceğini bilemiyordu.
Sanki çelişkide kalmıştı. Karşısına iki seçenek çıkıyor ve her ikiside mantıklı ama yinede ne yapacağını bilemiyordu. İçindeki derinliğin sessizliğiyle yol yürümeye devam ederken nasıl yürüdüğünü bilmeden otobüs durağına gelip evine gidecek olan otobüsü beklemeye koyuldu. Bir süre sonra güneş ikindi vaktinden çıkıp yerini akşamın karanlığına bırakırken O öğrenci, evine gelip odasına geçmişti. O öğrenci masasının başına geçip oturduğunda içi huzurlu ve mutluluk doluydu. Oda sessiz kasvetliyken O öğrenci, kendi içerisinde karışık duygular barındırmaktaydı. O öğrenci içinde bitmez tükenmez bir ümit bulunduruyordu. İnancını hala yitirmemişti.
Çünkü, kaldığı yerden çalışmaya devam etti. Günlük çalışmasını bitirdiğinde mola almak için balkona çıkmıştı. O da biliyordu ki at gözüyle değil ultra açıyla bakıldığında daha rahat nefes alınırdı. O da öyle yapıyordu. Her yaz gecesi olduğu gibi gökyüzü açık , dolunay, yıldızlar gülümsüyordu adeta. Öğrenci, dolunaya kalbinin hissettiğiyle manasını arayarak bakt. Dolunayın iç kısmında tebessüm eden bir surat gördüğünde yüzünde güller açılıvermişti. Can dostunu orada görür gibi hayal etmişti. Yine dolunaya bakarak Ruhuna , dostunun şu sözü düşüvermişti.
"Umut , insanın ne kadar azimli , inançlı
olduğu kadar vardır."Bu düşüncelerinin anlamını kavramaya çalışan O öğrenci, usulca yatağına gidip başını koyduğunda yeni güne dinç ve azimli uyanmanın heyecanında. Sabahın ilk ışıkları daha doğmadan uyanan ve ders başına geçen O öğrenci, senenin başından beri haykırırcasına meydan okuyordu.
Son üç gün boyunca sıkı , denetim , azimle kalemini ve aklını o güne hazırlamıştı. Sınavına son gün kalan O öğrenci, başbelaları; stres , korku ve aşırı heyecanın baskılarıyla uğraşmakta. Son gününü sakin geçiren ve gözlerini kapatıp güzel rüyalar gören O öğrenci, sabahleyin çalan alarmıyla aniden uyanıp bir yıldır uğraştığı didindiği azimle çabayla hazırlandığı günün sınav zamanı gelmişti. Kalbinin küt küt nabız atışının hızla artması heyecanını gösteren bir ikondu. Sınav yapılacak okuluna gelip salonuna geçip oturduğunda hala içinde birşeyler ters gidecek diye bir umut taşıyordu.
Azimle çabayla ter döküp istediği üniveristenin gelmesi için taşıdığı umut. Görevlinin "Süre doldu." Demesiyle kalemi bırakan ve bina kapısından dışarı çıkıp derin bir nefes alıp veren ve gözünü kapatıp açtığında...
4 AY SONRA
Hayalini kurduğu ve bıkmadan azimle çalışmanın birlikteliğiyle hayaline bir adım daha yaklaşmış ve O öğrenci çalıştığı günden itibaren şunun ayrımını çok iyi yapabilmişti.
" Herkesin şansı olur, ama marifet
Çalışmanın ile şansın olmasıdır."SON
. ************
Cancağızlarım, hikayeyi gece yayınladım o nedenle hayırlı geceler. Kısa Hikayeyi nasıl buldunuz. Ne anladınız sevdiniz mi daha doğrusu ben yazabildim mi anlatabildim mi? Bu tür hikayeler hoşunuza gidiyor mu? Yorumlarınız benim için çok önemli Yorum bölümünde yorumlarınızı bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamanı Yakalamak
Short StoryHayatlarının karmaşıklığı yüzünden sorunları eksilmeyenlerin hikayesi