❦︎chapter 3

823 77 11
                                    


༻࿙OCEAN࿚༺

                    ༻࿙OCEAN࿚༺

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

☁︎☔︎☁︎


Kahkahalarımın arasında, koşarak Yüzbaşı'nın yanına gittim. Elini tutup çekiştirmeye başladım.

"Hadi Yüzbaşı! Birazcık eğlenceden zarar gelmez."

"Eğer üşütürsem evet, zarar gelir."

"Üşütmezsiniz merak etmeyin."

"Hiç sanmıyorum velet. Hava soğuk."

"Ahh, siz de ne mızıkçı çıktınız! Eğer üşürseniz size kendi ceketimi veririm. Hadi gelin!"

İsteksizce bana direnmeyi bıraktı. Kaçmaması için elini daha da sıkı tuttum ve koşmaya başladım. O da arkamdan benimle birlikte koşuyordu. Sinirli sinirli bir bana bir de bulutlara bakıyordu. Bunu görünce bir kahkaha daha attım.

-ᴛᴀɴʀɪsᴀʟ ʙᴀᴋɪş ᴀᴄ̧ɪsɪ-

Genç kadının kahkahası, Yüzbaşı'nın kulağına bir melodi gibi geliyordu. Dinlemekten asla usanmayacağı bir melodi... 'Keşke kahkahalarında sana katılabilsem. Her kahkahanda yanında olabilsem.' diye geçirdi içinden. Ama yapamazdı. Eğer yaparsa Diana'ya karşı olan duygularını kabul etmiş olurdu. Ve bunu kaldıramazdı. Hayatında aşka yer yoktu, başka bir zayıflığa yer yoktu. Bir parçası ona burada en büyük gülümsemesini verip onu sevdiğini dile getirmesini söylerken, diğer yanı ona karşı olan hislerini yok etmesini söylüyordu. Kendisiyle bir savaş içindeydi genç adam. Ve hangi tarafın kazanacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.

Diana, Levi'a bakarken 'En az yağmur kadar güzel. Hayır, hayır. Yağmurdan daha güzel.' diye geçirdi içinden. Bu adamın onu nasıl bu kadar etkilediğini aklı almıyordu ama ona sırılsıklam aşık olduğunu çok iyi biliyordu. Diana, kendisini yağmur yağarken hep daha huzurlu, daha özgür hissetmişti. Şimdi bir de yanında sevdiği adam vardı. 'Bu hayatımın en güzel günü olmalı.' diye mırıldandı. Şimdiye kadar yağmura aşıktı, ama şimdi karşısında yağmura olan aşkından bile daha güzel olan adam duruyordu. Sırılsıklam aşık olduğu adam...

-ᴅɪᴀɴᴀ-

"Bu hayatımın en güzel günü olmalı."

Levi'ın elini bıraktım ve ellerimi dizlerime dayayıp biraz soluklandım. Ayaklarım beni taşımaya daha fazla dayanamadı ve kendimi yere attım. Toprağın ıslaklığı ve soğukluğu vücudumu ürpertirken, aldırış etmeyip kollarımı ve bacaklarımı daha da açarak deniz yıldızı pozisyonunu aldım. Böylesi çok daha rahattı.

"Oi, kalksana. Her yerin çamur olacak."

"Sizin de öyle."

Çevik bir hareketle yerimde doğruldum ve biraz daha ötemde duran Levi'ın tişörtünden çekip yere oturmasını sağladım. Biliyordum, bu yaptıklarımdan sonra pişman olacaktım ama kafam düzgün düşünemeyecek kadar güzeldi.

ᴘʟᴜᴠɪᴏᴘʜɪʟᴇ | 𝗹𝗲𝘃𝗶 𝗮𝗰𝗸𝗲𝗿𝗺𝗮𝗻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin