Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☁︎☔︎☁︎
Yüzbaşı odaları temizleyen askerlerin yanına gidince yalnız kalmıştım. Bunu fırsat bilerek güverteye çıktım ve okyanusun kokusunu içime çektim. Geminin demir parmaklıklarına tutunarak aşağı, okyanusun derinliklerine baktım. Derin maviliği ve maviliğin içinde yüzen küçük balıkları görünce içime huzur doldu. Yüzümde küçük bir gülümsemeyle, uzanıp berrak suya dokunabilmeyi diledim.
-ᴛᴀɴʀɪsᴀʟ ʙᴀᴋɪş ᴀᴄ̧ɪsɪ-
Genç kadın güvertede okyanusun güzelliğine hayran kalırken, genç adam geminin içinde temizlik yapan askerleri azarlamakla meşguldü. Her yerin düzgünce temizlendiğinden emin olmak istiyordu. Bir süre sonra yorulduğunu ve askerleri daha fazla azarlayamayacağını anlayıp genç kadını aramaya koyuldu. Mutfağa baktıktan sonra aklına genç kadının okyanusu ne kadar sevdiği geldi ve okyanusa bakabilmek için güverteye gideceğini düşündü. Güverteye çıkınca yanılmadığını anladı.
Genç kadının kumral saçları rüzgarla savruluyor, muhteşem bir görüntü yaratıyordu. Kafasındaki şapkanın uçmaması için bir eliyle şapkayı, bir eliyle parmaklıkları tutuyordu genç kadın. Yüzbaşı, onu incelerken üzerindeki beyaz zarif elbiseyle ne kadar güzel göründüğünü düşündü. Şu anda yanına gidip ona sarılmak ve o gülümserken boynuna nazikçe öpücükler kondurmayı istiyordu. Ama yapamazdı, genç kadının kafasını karıştırmak istemiyordu. Bir süre daha aralarındaki resmiyet devam etmeliydi.
-ᴅɪᴀɴᴀ-
Birden biri beni izliyormuş gibi hissettim. İki elimi de parmaklığa dayayıp doğruldum ve yavaşça arkamı döndüm. Yüzbaşı Levi. Gözünde anlayamadığım bir parlaklıkla büyülenmiş gibi bana bakıyordu. Gülümsememi daha da büyüttüm ve bir şey demeden tekrar önümde uzanan okyanusa döndüm. Dirseklerimi parmaklıklara yaslayıp yüzümü ellerimin arasına aldım. Biraz sonra o da yanıma geldi ve sırtını parmaklıklara dayadı. Benim aksime okyanusa bakmıyordu, bana bakıyordu.
Yanaklarımın kızardığını hissettim. Bana bakıyordu biliyordum, ben de ona bakmak istiyordum ama bakarsam ne yapacağımı bilmiyordum. Hem bakarsam kesin kafasını başka yere çevirir, bana bakmayı keserdi. Beni izlemesini seviyordum. Bunun biraz daha sürmesine izin verecektim.
Birkaç dakika geçti. O benden gözünü ayırmamıştı, ben de okyanustan. Ona bakmak için içim içimi yiyordu. Sonunda dayanamadım ve tam gözlerinin içine baktım. Tahmin ettiğim gibi anında kafasını çevirmişti. Şimdi o da okyanusu izliyordu.
-ᴛᴀɴʀɪsᴀʟ ʙᴀᴋɪş ᴀᴄ̧ɪsɪ-
"Çok güzel, değil mi?" diye sordu Diana, Levi'a dönüp.
