❦︎chapter 12

555 61 20
                                    

oy sınırı: 10
yorum sınırı: 15

༻࿙SUSPICION࿚༺

☁︎☔︎☁︎

Aradan haftalar geçmişti. Sonunda kendilerine uygun, kasabanın merkezinden çok az uzaklıkta olan bir ev bulabilmişlerdi. Otelde rahat hareket edemiyorlardı. Levi sürekli birileri tarafından dinlendiklerini hissettiğini söyleyip odanın her tarafını kontrol ediyordu. Bu durum Diana'nın ev bulma konusunda daha da hırslanmasına sebep olmuştu. Ayrıca neredeyse her gün kavga ettikleri için yan odalarda kalanlardan çok kez şikayet almışlardı. Onlar için bir eve taşınmak zorunluluk haline gelmişti.                                                                 

"Oi! Oranın tozunu daha yeni aldım. Koliyi oraya koymayı aklından bile geçirme."

Diana bir göz devirme eşliğinde koliyi Levi'ın daha temizlemediği köşeye koydu. Bu koliyle birlikte eve taşıyacakları eşyalar bitmişti. Sıra temizlik ve düzenlemedeydi. Gerçi  Levi eve adımını attığı andan beri temizlik yapıyordu. Ama sürekli kapının ve pencerelerin açılıp kapanmasından dolayı içeri tekrar toz dolmuştu. Diana Levi'ın eşyaların yerleştirilmesinin öncesinde temizliğe başlamasına hiçbir anlam verememişti. Temizlikle uğraşmak yüzünden kolileri içeri taşırken Diana'ya yardım da etmemişti. Diana bütün kolileri tek başına taşımak zorunda kalmıştı. Bu yüzden Levi'a biraz kızgındı ve konuştukça onu terslemeye çalışıyordu. Ancak Levi kendini temizliğe o kadar kaptırmıştı ki şimdiye kadar her konuştuklarında Diana'nın onu terslediğini fark edememişti bile.

"Acaba temizliğe biraz ara verip kolilerdeki eşyaları yerleştirmeme mi yardımcı olsanız Yüzbaşı?"

Levi neredeyse 10 dakikadır yok etmeye çalıştığı lekeden gözlerini ayırıp arkasına döndü ve Diana'nın etrafındaki kolilere göz attı. En az 10 tane koli vardı. Bunların hepsini tek başına ve hiç yakınmadan taşımış olması Levi'ı gerçekten şaşırtmıştı. Aynı zamanda ona yardım etmediği için pişmanlık da duyuyordu. Çünkü Diana yardıma ihtiyacı olsa da bunu söylemezdi.

 Marley'de birlikte geçirdikleri yaklaşık bir ay boyunca Diana hakkında daha fazla şey öğrenmişti. Paradise'teyken de Diana dikkatini çekmişti, bu yüzden onu biraz gözlemleme fırsatı bulmuştu ama onunla baş başa vakit geçirince gözlemlerinde yanıldığını anlamıştı. Diana, görev başındayken gerçekten de ciddi ve katı birine dönüşüyordu. Levi Paradise'teyken onu sadece görev başında gördüğü için normalde de katı bir kişiliğe sahip olduğunu düşünmüştü. Ama şu 1 ay içerisinde Diana'nın düşündüğünün tam aksine, aslında çok duygusal ve kırılgan bir yapıya sahip olduğunu öğrenmişti. Gün içinde karşılaştıkları küçücük bir olayı kafasına takıp, saatlerce o şey için ağlayabiliyordu. Kendisini serbest bıraktığında gerçekten çok duygusal bir yapıya sahip olduğunu herkes fark edebilirdi.

"Şu lanet lekeyi sil-"

Kapının çalınmasıyla Levi'ın cümlesi yarım kalmıştı. Bu da kimdi? Şüpheci bir şekilde birbirlerine baktılar. Birini bekliyorlar mıydı ki? Kapı daha sert çalınmaya başladı. Yaklaşık bir dakikadır dışarıdaki kişiyi bekletiyorlardı.

Diana sonunda hatırladı ve elini alnına vurup "Ah, doğru ya! Mobilyaları bugün getireceklerdi. Onlar olmalı." dedi.

İkisi de rahat bir nefes vermişti. Kapılarının çalınması onlar için çok alışılmadık ve tehlikeli bir durumdu. Buradaki kimseyi tanımıyorlardı ve muhtemelen kimse de onların gerçekte kim olduğunu bilmiyordu. Olması gereken de buydu zaten.

Diana üstündeki yorgunluğu gizlemesini umarak gülümsedi ve kapıyı açtı. Doğru tahmin etmişti. Karşısındaki adamlar mobilyaları taşıyorlardı.

"Beklettiğim için özür dilerim beyler."  Adamların geçebilmesi için kenara geçti ve elleriyle içeri göstererek "İçeri geçebilirsiniz." dedi.

Levi uzun uğraşlar sonucunda yerdeki lekeyi silebilmişti. Elinin tersiyle alnındaki terleri silip ayağa kalktı. Birkaç adam mobilyaları kapıdan geçirmeye çalışıyordu. İçeri girebildiklerinde Levi, "Olduğunuz yere bırakın. Gerisini biz hallederiz." dedi. Sesi emir verir gibi çıkmıştı ve bunun adamları az da olsa sinirlendirdiği belliydi. Levi ne yaptığını anlayıp sessizce küfür etti. Böyle küçük şeylere bile dikkat etmeleri gerekiyordu.

Bir adam Diana'nın dikkatini çekmişti. Eve girdiğinden beri etrafı inceliyordu ve Levi emir verir gibi konuştuğunda diğerlerinin aksine sinirli değil de şüpheci bir bakış atmıştı. Bunu Levi da fark etti mi diye düşünürken Levi'ın da o adamı izlediğini gördü. Muhtemelen bunu o da fark etmişti.

Adamlar işlerini hallettikten sonra Diana hepsine teşekkür etti ve çıkmaları için kapıyı açtı. Hepsi çıktıktan sonra hızla kapıyı kapattı ve yatak odasına gidip cüzdanını aldı.

"Ne oluyor? Dışarı mı çıkacaksın?"

"Sen de fark ettin değil mi?"

"Eğer şu uzun boylu adamı kastediyorsan evet. Biraz şüpheli davranıyordu."

"Her ihtimale karşı onu takip etmeliyim."

"Kendimizi belli edecek hiçbir şey yapmadık velet. Eğer askerlerden biriyse bile elinde bir kanıt olduğunu sanmıyorum."

"Olsun, işi şansa bırakamam."

"Bu kadar bü-"

Levi cümlesini tamamlayamadan Diana evden çıkmıştı. Kaybedecek zamanı yoktu. O adamın askerlerden biri olması ve onları araştırmak için görevlendirilmesi küçük bir ihtimal olsa dahi Diana bu ihtimalin peşinden gitmeliydi. Ve aslında adamı takip etmek istemesindeki tek sebep bu ihtimal değildi. Diana, heyecanı özlemişti.

☁︎☔︎☁︎

merhabaa! uzun süredir ilham pek yanıma uğramıyordu ve bu yüzden yeni bölüm yazamamıştım. isteksizce yazmamın sonucunda kötü bir bölüm ortaya çıkacağına hiç yazmam daha iyi diye düşündüm. ama nasıl oldu bilmiyorum, bu aralar içimde bir yazma isteği doğdu. eğer böyle devam ederse (umarım böyle devam eder) her hafta bir bölüm yazıp atmaya çalışırım. ama geçen bölüme gelen oy sayısı okuma sayısına oranla bayağı düşüktü. ve bu yazma isteğimi bir tık da olsa azalttı açıkçası. yani  bölümü beğendiyseniz oy verip, yorum yaparsanız çok mutlu olurum♡︎

gelecek bölümde görüşmek üzere...

ᴘʟᴜᴠɪᴏᴘʜɪʟᴇ | 𝗹𝗲𝘃𝗶 𝗮𝗰𝗸𝗲𝗿𝗺𝗮𝗻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin