Multimedya: zeynep'in yüzüğü
lütfen votelerinizi benden eksik etmeyin. :D
‘’Git baran git.’’
Baran bana anlamayan boş gözlerle bakarken konuşmama devam ettim
‘’ neyim ben sürtük felan mı? Beni bir öpücükle kandırabileceğini mi düşünüyorsun? Eğer öyle düşünüyorsan yanılıyorsun tamam mı? Tam 1 haftadır ne beni aradın ne de sordun 1 hafta sonra çıkıp beni öpüp gönlümü alabileceğini mi düşünüyorsun?’’ dedim bağırarak. Baran cevap vermeyince tekrardan konuşmaya başladım.
‘’ bak birbirimizi daha tanımıyoruz bile çıkmaya başlayalı 1 hafta oldu ama ben seninle doğru düzgün bir saat bile geçiremedim. Ben sürtük değilim anladın mı? Beni sürtük gibi kullanmana izin vermeyeceğim o yüzden git baran’’
‘’ gitmemi gerçekten istiyormusun?’’
‘’evet’’ dedim kendimden emin bir şekilde. Baran cevap vermeden arkasını dönüp evden çıktı. Bense olduğum yerde diz çöküp düşünmeye başladım. Nerede hata yapıyordum ben? Neden hayatımda doğru düzgün insanlar yok? Neden yanlış seçimler yapıyordum? İlk aşkım bora’ydı ilklerimi onunla yaşadım hep ama daha sonra pişman oldum. Yanlış aşkı seçmiştim ve ben o seçimin pişmanlığını içimde bitiremeden baranla tanışmıştım belkide baranı yara bandı olarak kullanmıştım. Kim bilir? İçimde kanayan yaraya yara bandı olmuştu baran. Bir nebze acımı dindirmişti. Ama yara bandı adi bir mal olunca hemen sökülmüştü yaramdan. Bunu nasıl yaptım ben ? baranı kullanmışmıydım? Bu kadar kısa sürede bu kadar çabuk nasıl gelişti olaylar? Keşke böyle durumlarda bana yol gösteren bir rehber kitabım olsaydı.
‘’kitap yok ama abin var’’ dedi içimdeki ses. Evet abim vardı benim küçüklüğümden beri başım sıkışınca hep onun yanına gider ondan fikir alırdım. Aslında kızlarında başı sıkışınca abinden yardım alırlardı. Abimle konuşunca bana terapi gibi geliyordu insan rahatlıyor içindeki acıyı bir nebzede olsa alıyordu. Abim böyle birisiydi işte. Vakit kaybetmeden cebimden telefonu çıkartıp abimi aradım. Üçüncü çalışında açılmıştı.
‘’alo abi’’
‘’güzelim’’
‘’abi’’ dedim titrek bir sesle.
‘’ne oldu mira bir şey mi oldu? ‘’
‘’ hayır abi sadece seni çok özledim’’. Evet gerçekten çok özlemiştim onu görmeyeli baya olmuştu.
‘’bende seni özledim birtanem’’ dedi gülerek.
‘’ abi sana soru sorabilirmiyim?’’ dedim çocukça çıkan sesimle.
‘’sor bakalım başımın belası’’
‘’ aşık olduğunu nasıl anlarsın?’’dedim utanarak ve korkarak. Abim ne kadar anlayışlı birisi olsada aşırı derecede kıskançtır. Bir keresinde ecenin sevgilisi olduğunu öğrendiğinde çocuğun ağzını burnunu kırmış daha sonra eceyle konuşmalarına izin vermişti. ‘ bunu neden yaptın?’ dediğimizde ise ‘ nasrettin hoca misali su testisi kırdıktan sonra ne işe yarar’ demişti. Abim bi süre düşündü sanki bir şey diyecekmiş gibi oldu ama konuşmadı.
‘’abi ordamısın?’’ dedim çekinerek.
‘’ burdayım güzelim. Bak ne diyeceğim ben size süpriz yapmayı düşünüyordum ama sen süprizi bozdun.’’
‘’ne süprizi’’dedim kaşlarımı çatarak.
‘’yanınıza geliyorum evde bavulumu topluyorum gece yarısı ucağa bineceğim. Ama sen beni arayınca işler değişti tabi. Benim kapatmam lazım işim var. Hee bu arada sorunu yanına geldiğim zaman cevaplayağım’’ dedi alay ederek. Ben daha cevap vermeden telefonu suratıma kapattı. Abimin huyudur bu telefonunu kapatacaksa telefondaki kişiyi dinlemeden suratına kapatır. Abimin sesini duymak beni mutlu etmişti üstelik bize geleceğini öğrendiğimde ise baran aklımdan ucup gitmişti hemen mutfağa gidip abimin sevdiği hamur işinden yapmaya başladım. Üstümü değiştirmediğim için kendime lanet okudum çünkü heryerim un olmuştu. Mutfakta işim bittiğinde odaya çıkıp üstümü değiştirmek için mutfaktan hızlı adımlarla çıkmaya başladım. Merdivenlerin tam ortasındayken kapı açıldı ve ece’yle zeynep’in bağırışları evin sessizliğini bozmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nereden çıktın karşıma ?
ChickLitKendilerinden bir haber bu dört çılgın kız yanlış kişilere aşık olunca başlarına olmadık belayı açtılar... Gerçekten nereden çıktılar karşılarına?