(Bilgilendirme: Denize düşmüş uçak fotoğrafıdır. -Art-)
👁🗨: "Olaylar gelişecek gibi."
[x]
Anayola geldiklerinde etrafa bakındılar. Jimin sıkıntıyla baktı Jungkook ve Jennie'ye. "Arabamız yok, nasıl gideceğiz?"
"Ya öleceğiz ya da kaçacağız başka çare kesinlikle yok. Zaten gebermesek polis bizim sicil kaydımızı inceler ömür boyu hapis yatar orada gebeririz bir çözüm bulun acilen." Dedi Lalisa. Jimin ve V etrafa bakındılar düşünerek.
"Ah..." Rose karnını tutarak yavaşça doğrulurken Jennie kendisini tuttu. "N'apıyorsun, n'apıyorsun, açılacak dikişin şimdi!"
"Karışma." Rose doğrulduktan sonra ilerlemeye başladı. "Takip edin beni."
Rose önden diğerleri peşinden anayolun kenarına doğru ilerlediler. Rose karnını tutarken topallayarak sağ tarafında kalan alt geçite doğru adımlayınca V seslendi arkadan. "Dikkatli ol, mağara başımıza yıkılabilir."
"Artık en ufak ihtimalden saçma sapan bile olsa şüphelenecek duruma geldiğimize inanamıyorum." Diye fısıldadı Jennie Lalisa'nın kulağına. Lalisa ona hak verdi. "Bunca yaşadığımız şeyden sonra intihar etmemiz gerekiyordu."
Mağaranın içine girdiklerinde damlayan su sesi, kulaklarda yankı yaptı tıpkı mağaranın eskimiş duvarlarında yaptığı gibi. Jimin birkaç adım yaklaşıp Rose'nin kolundan ve belinden tuttu düşmemesi için. Rose çatık kaşlarıyla kendisine bakınca Jimin fısıldadı. "Bayılır kalırsın diye tutuyorum, başka bir niyetim yok. Aramızdan birini kaybedemeyiz."
Rose bir şey demeyerek başını önüne çevirdi ve adımlamaya devam etti. Çaktırmadan diğerlerine baktı, ardından irkildi hafiften ve Jimin'in elinden kurtulmaya çalıştı. Fısıldadı başını çevirip. "Elini çeker misin?"
"Üzgünüm çekemem, bir şey olur ondan sonra yine tutamamazlık yapmak istemiyorum."
"Huylanıyorum." Dediğinde Jimin kendisine baktı. Rose burnundan nefes vererek başını çevirdi ve belli etmeden kıpırdanarak Jimin'in elinden kurtulmaya çalışırken Jimin daha da sıktı elini. Rose kaş çatıp kendisine baktı başını çevirerek. "Çek dedim."
Jimin bir şey demedi bir süreliğine, burnunun ucunda göz hizasını görebildiği genç kıza karşı çattığı kaşlarını düzeltti ve dudaklarını aralayıp dudaklarına fısıldadı nefesini vererek. "Çekemem, zorlama."
Rose sinirle bakışlarını kaçırıp başını önüne çevirince Jimin dudaklarını ıslattı diliyle, ardından Rose'ye belli etmeden baş parmağını hafifçe beline sürterek okşadıktan sonra adımlamasına yardım etti.
"Senden nefret ediyorum." Diye mırıldandı Rose. Jimin gayet sakin bir şekilde yanıtladı. "Benden nefret etmiyorsun. Sadece nefret etmek istiyorsun çünkü pisliğin tekiyim."
"Evet öylesin, nasıl bildin?" Rose başını çevirip kendisine baktığında Jimin tebessüm etti. "Canı yanan tek sen değilsin."
"Tabii."
"Senin ne kadar yanıyorsa benim de o kadar yanıyor içim, bir de senin üzüldüğünü bilmek eklenince üstüne," başını çevirip burnunu burnuna dokundurdu, bakışlarını bakışlarına çıkardı. "Her şekilde senden daha fazla acı çekiyorum yani. Ama seni ayakta tutabilmem için kendi acılarımı göz ardı etmem gerekiyor."
Rose bakışlarını seri bir şekilde gözlerinde ve yüz hatlarında dolandırıp çektiğinde Jimin hafifçe kulağına eğilirken belindeki elini sıktı, ardından okşamaya başladı tenini. "Hayat enerjini öldürdüğüm için özür dilerim Rose. Bana karşı çok duygusal ve kırılgan biriydin ama seni göremedim, seni tüm bu belaya bulaştırdığım için beni affetmeni diliyorum. Gerçek Jimin olarak, duygusuz Jimin olarak beni affetmeni istiyorum Rose. Çünkü ben pisliğin tekiyim.
Benim duygularımı getiren sensin, seni duygusuz olarak görmek canımı acıtıyor." Dedi titreyen sesiyle, ardından yutkunarak.
[MEZAR PARTISI: DORDUNCU KITAP]
"Bu Jimin yedi bitirdi beni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
◄[SEQ/AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.IV) | #thriller (✓)
Action"Bunca olaydan sonra yanlarından kaçmış olan ikizlerle karşılaşan Rose, kaş çatarak ikisine bakar. Bir gariplik vardır, ikizler sandıkları kişiler midir?" Karakterler: #kimtaehyung #jeonjungkook #manobanlalisa #parkjimin #parkroseanne #kimjennie Kat...