17 yıl önce hemşirenin yaptığı bir hata sonucu karışan iki bebek,hastaneden gelen bir aramayla yapılan DNA testi,çocukların gerçek aileleriyle yaşamaya başlamasıyla yaşananlarrrr
12/C yazısını görünce sınıfa girdik. Öğretmen Arda'ya yerine oturmasını ve bana da kendimi tanıtmamı söyledi. Bende "Ben Arya Ak- pardon Arya Soydan yeni bir eve geçtiğim için bu okula nakil oldum."
"Çetin Soydan'la bir bağlantın var mı?"
"Evet var ama şu an açıklayamam." dedim ve Arda'nın yanına oturdum. Hoca bana sinir oldu ama çok takmadım. Kafamı sıraya koyup uyumaya başladım. Çünkü bayadır doğru düzgün uyuyamıyorum. Hep erken kaldırıyorlar.
Bir süre sonra birinin "Arya uyan artık!" diyerek beni sarsmasıyla uyandım. Arda "sonunda" dedi ona sorduğumda öğlen arasına kadar uyuduğunu öğrendim. Kantine inip yemek yiyecektik. Ben acıkmamıştım aslında. Arda "ben lavaboya gidicem sen kantine inebilirsin, giriş katında" dedi ve yanımdan ayrıldı ben de aşağı ya indim. Kantine geldiğimde herkes yemeğini almış masalara oturmuştu sadece bir masa boştu. Bende kantinden karam ve su alıp o masaya oturdum. Kafamı bitirip suyumu içtikten sonra kantinin çıkışında bir kalabalık olduğunu gördüm. İçeriden Egemen'in sesini duyunca hemen Egemen'in yanına gitmemle Egemen'e yumruk atılması bir oldu. Zaten o sinirle çocukları baya dövmüştüm. Sinirim geçtiğinde hemen konuşmaya başladım "ŞİMDİ HERKES İYİ DİNLESİN ! Eğer bir daha Egemen'e karışan olursa karşısında beni bulur ve inanın ki bu yaptığım sadece başlangıçtı. Kardeşime karışacak olan kendini direk okulun dışında bulur." dedim ve hemen sonra da müdür bizi odasına çağırdı ve ailemizi çağırdı. Ama ben yeni nakil olduğum için benim ailemin numarası hala kayıtlı değildi o yüzden benim Egemen'le kardeş olduğumu bilmiyordu. Herkes gelince müdür benim çocukları dövmem konusunda haksız olduğunu söyleyerek bana disiplin cezası uygun gördüğünü söyledi. Ki tam o zaman Çetin Bey lafa atıldı
"Sen ben kızıma disiplin cezası verecek yetkiyi nereden buluyorsun ?! An itibariyle kovuldun." dedi. Müdürün çok şaşırdığı her halinden belliydi. Daha fazla orada kalmayarak odadan çıktık. Arda da bizi kapıda bekliyormuş, bizde hemen arabaya bindik. Yolda Çetin Bey konuşmaya başlıyordu ki ben
"Ben özür dilerim onları sadece uyarmalıydım. Benim haklı olduğumu gösteren bir kanıt yok yani o cezayı haketmiştim."
"Hayır bilakis siz kesinlikle haklısınız ve kanıt da var sizin sözleriniz. Ve siz ne söylerseniz ben tamamen arkanızdayım. Hem kardeşini koruman çok iyi bir davranış bu konuda seni tebrik ederim ve teşekkür ederim."
"Teşekkür etmeye gerek yok benim yerimde kim olsa aynısını yapardı."
"Emin ol hiç kimse yapmazdı kimse böyle bir cezayı göze alıp kardeşini korumazdı."
"Galiba senin için değerli kişiler yada gelecekte değerli olacak kişiler için göze alınırdı." diyip Egemen'e baktım. Artık bana nefretle değil parıldayan gözlerle bakıyordu. Eve geldik. Yemek yedikten sonra kahve içmeye karar verdik. Ben yaparım diyince Zehra Hanımın gözleri parladı. Hemen mutfağa geçtim çalışan kadınlardan birine malzemelerin yerini sordum ve Türk kahvelerini hazırladım. Getirirken
"Ben sade içerim türk kahvesini size de sade yaptım Arda'yla Egemen'e de orta yaptım. Umarım beğenirsiniz." dedim ve yerime oturdum.
Kahveden bir yudum alınca tadının çok güzel olduğunu farkettim. Herkes birer yudum alınca hepsinden beğeni sözleri geldi. Kahveler bitince çalışanlardan biri fincanları topladı biz de biraz televizyon izleyip odalarımıza çıktık. Hemen avokadolu pijamalarımı giydim ve koltuğa oturdum. Hava yağmurluydu ve gitgide yağmur şiddetleniyordu. Şimşekler çakmaya başladı. Yağmur bana çok huzur veriyordu. Ne kadar şiddetli yağmur yağarsa o kadar mutlu hissediyordum.
Bir süre sonra kapının çalınmasıyla "gel" dedim. İçeri elinde yastıkla giren bir Egemen gördüm. "Şey ben yağmurdan yani uyuyamadım da yanına gelmeye karar verdim." ben olayı anlamaya çalışırken Egemen "Sen de onun gibi dalga geçiceksin." diyip kapıya yöneldi. Hemen onu durdurup benimle yatabileceğini söyledim. Zaten uykum da gelmişti.
Hemen yatağıma geldi. Kafasını usulca boyun girintime soktu. Bende saçlarını okşamaya başladım. Kokusuyla mayışırken en son duyduğum şey "iyi geceler abla"ydı.
Sabah duyduğum fısıltılarla uyandım. Gözümü açtığımda karşımda kızgın bir Arda ve çok mutlu Zehra hanım ve Çetin beyi gördüm. Sonra Arda "hadi kalkın artık !" diye hafif bağırarak söylendi. Bende "Sessiz ol Arda zaten geç uyudu." dedim. O da "Siz niye birlikte uyudunuz ?!" dedi ben de "Hiç sadece benimle uyumak istedi ve birlikte uyuduk. Hadi kahvaltıya inin siz ben de geliyorum Egemen biraz daha uyusun." dedim ve odamdan çıktılar. Arda niye böyle tepki verdi ki ? Kıskanmış olabilir mi acaba ama niye kıskansın ki kardeşi o. Aman ben hazırlanıp aşağıya iniyim diye düşündüm ve odamdaki lavaboya gittim. Söylemiş miydim odamda lavabo da var. Lavabodaki işlerimi halledip giyinme odama girdim. Giyinme odam da var. Ve bunları giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Giyinme odasından çıktığımda Egemen'in uyanmış olduğunu gördüm. "Günaydın umarım iyi uyumuşsundur." dedim. "Annemgile söyledin mi? Of ya onlar bilmiyordu." dedi. Ben de "Sakin ol kimseye söylemedim. Hem sen normalde gök gürültülü olduğunda ne yapıyorsun?" "Benim uyku haplarım var ama bitmişler sadece abim biliyordu." "Tmm eğer anlatmak istersen ben hep burdayım,haydi hazırlan da kahvaltıya gel." "Şey aslında kötü bir başlangıç yaptık, bana bir şans daha versen olur mu yani yeniden başlasak, ben senin gerçekten kardeşin olmaya çalışsam?" "Tmm herkes ikinci bir şansı hak eder hadi üzerini değiştir de aşağı inelim bizi bekliyorlar" dedikten sonra sonra bana sarıldı ve "İkinci şansımı doğru kullanıcam" dedi. Devamında onun odasına indik hazırlanan kadar bekledim ve birlikte kahvaltıya indik. Sevinçli bir şekilde "günaydın" dediğimde Egemen de dahil herkesin günaydın dediğini gördüm. Diğerleri siz "barıştınız mı" diye sorunca ben "Birbirimize bir şans vermeyi denedik" dedim Egemen de beni onaylayınca herkes sevidi ve kahvaltımızı yaptık.
