7.bölüm

3.4K 113 77
                                    

Okuldan sonra antremanım vardı. Okulun amigo kız takımındaydım. Millie'yle vedalaşıp soyunma odasına gittim. Louisin sevgilisi takım kaptanımızdı. İsmi Emily. İçeri girdiğimde emily ağlıyordu. Yanına gidip neler olduğunu sordum. Bana bağırdı
E: hepsi senin yüzünden !
A: ne ?
E: Louis benden ayrıldı
A: bunun benimle ne ilgilisi var ?
E: NE İLGİSİ Mİ VAR

Yerinden kalkmış üstüme yürüyordu. Etraftaki diğer kızlar onu sakinleştirmeye çalıştı. Hiç bir şey anlamıyordum.
E: hep sendin hep senden hoşlandı bunu hep biliyordum ama halâ salak gibi louisle ilişkime devam ettim.

Ağzım açık emily'i dinledim. Ne tepki vereceğimi veya ne yapacağımı bilemedim
A: ben-
E: sakın beni teselli etmeye çalışma. En son ihtiyacım olan şey senden teselli almak

Susmamın en mantıklı şey olacağını düşündüm. Emily'nin bana patlamasını saçma buldum ama bir şey diyemedim. Hızlıca üstümü değiştirip erkenden soyunma odasından çıktım. Sahaya çıktığımda futbol takımı vardı gözlerimle Louisi arıyordum sanırım daha gelmemişti. Koçun yanına gidip oturdum.
Koç: merhaba andrea
A: merhaba
Koç: kaç gündür düşünüyordum da antremanlarını hiç aksatmadın ve gayet başarılısın. Takım kaptanlığını sana vereceğim

Emily Louis olayı yüzünden zaten bana sinirliydi bir de bundan sonra sanırım hastanelik olacaktık
A: emily gayet takım kaptanlığında iyi neden böyle düşündünüz
Koç: takımı bir arada tutamıyor ve çok agresif halleri var bir de antremanlarını çok aksatıyor
A: anladım teşekkür ederim

Diğer kızlarda sahaya çıktığında koç hepimizi bir şey söylemek için topladı
Koç: haftaya futbol takımının Liverpool şehrinde turnuvası var doğal olarak siz de geliyorsunuz. Yolculuk otobüsle olacak ve yaklaşık 4 saat sürecek sorusu olan var mı ?

Bir kız sordu "kaç gün kalacağız"
Koç: 1 hafta ihtiyaçlarınız okul tarafından karşılanacak ve bu arada

İşte geliyor
Koç: emily takım kaptanlığını senden almak zorundayım
E: ne !? Kime vereceksiniz peki
Koç: andrea

Emily bana sinirli bir şekilde döndü ve sahayı terk etti

Koç: pekala 2 tur koşun

Koşuya başladığımda gözlerim hep sahadaydı. Neden antremanına gelmemişti üstelik haftaya turnuvası vardı. Koşuyu bitirdikten sonra asıl hareketlere geçtik. O sırada emily tekrar yanımıza geldi ve bize katıldı. Sahaya baktığımda Louisi gördüm. Yedek kulübesinde oturmuş bana bakıyordu hemen gözlerimi kaçırdım ve kendi antremanıma odaklandım.

Antrenman çıkışı okulun önünde Noah'ı bekliyordum birlikte proje için onun evine gidecektik. O sırada yanıma emily geldi
E: bugün ki gereksiz davranışım yüzünden özür dilerim bu seninle alakalı değildi
A: önemli değil
E: kendine iyi bak umarım mutlu olursunuz

Bana sarıldı ve gitti. Söylediği cümleleri daha çok düşünmeye başladım. Gözlerimi yerden kaldırdığımda karşımdan gelen Louisi gördüm. Gözlerimi devirdiğim sırada söze girdi
L: ikinizi konuşurken gördüm ne söyledi
A: seni ilgilendirmez
L: tabiki ilgilendirir eski sevgilim
A: pekala

Derin bir nefes aldım
A: aranız benim yüzümden bozulmuş benden hoşlanıyor muşsun ama üzgünüm ki hislerimiz karşılıklı değil yani emily'i daha fazla üzmene gerek yok beni kafandan çıkarabilirsin "biz" diye bir şey olmayacak

Cevap bile veremedi. Noah çoktan gelmişti arabasına  binip okuldan çıktık. Acaba çok mu ağır konuştum diye tüm yol düşündüm ama bu sabahtan sonra hakettiğini de biliyordum. Noah'ın evine geldiğimizde arabadan indik. Noah kapıyı açtı ve odasına çıktık çantamı bir kenara bıraktım ve koltuğa oturdum
N: bir şeyler içmek ister misin
A: hayır teşekkür ederim hemen başlayalım da çabuk bitsin
N: tabi
A: ee konumuz nedir ?

Noah yüzüme bakıyordu
A: e hadi

Yanıma oturdu
N: andrea sana bir şey söylemem lazım
A: dinliyorum

Biraz daha yüzüme baktıktan sonra yaklaşıp beni dudağımdan öptü. Yerimden kalktım
A: ne yaptığını sanıyorsun
N: istediğini sanmıştım
A: hayır !

Eşyalarımı toplamaya çalışırken konuşmaya başladı
N: Louisin seni neden sevmediği belli oluyor kendini beğenmişliğin ve egon yetiyor

İnanamamış gibi noah'a baktım
A: bak ne diyeceğim noah siktir git

Çanta mı alıp merdivenlerden indim. Sinirden çoktan gözlerim dolmuştu. Ağlamamaya çalışıyordum. Kapıyı sertçe kapatıp dışarı çıktım hızlı adımlarla eve doğru yürürken biri bileğimden tutup kendine çekti
A: Louis ?

Kafamı göğüsüne yaslamış sıkıca bana ben de ona sarılıyordum. Tuttuğum göz yaşlarımı bıraktım. Şuan neye ağladığımı bile bilmiyordum. Elleriyle saçlarımı okşamaya başladı. Kafamı kaldırıp ona baktım
A: ne işin var burda
L: peşinizden geldim seni onunla bu saatte tek bırakacağımı düşünmedin herhalde

Gülmeye başladım ve tekrar ona sarıldım.
L: neler oldu
A: şuan anlatmak istemiyorum sonra konuşuruz
L: nasıl istersen , gel seni evine bırakıyım
A: aslında eve gitmek istemiyorum
L: nere gitmek istiyorsun ?
A: bilmiyorum gerçekten

Louis motoruna bindi bana da kask uzattı. Sorgulamadan bindim. Ona dünya da ki herkesten çok güvendiğimi fark ettim. Yaklaşık 15 dakika sonra ormanda durduk. Motordan indik
A: burası neresi

Elimden tutup ormandan içeri girdik. Biraz yürüdükten sonra karşımıza göl çıktı. Hayatımda görebileceğim en güzel manzaraydı. İskelenin ucuna oturduk. Dakikalarca birbirimizle konuşmadık sadece sustuk. Sonra ona noahla olanları anlattım
L: seni sevmediğimi nerden çıkarmış her ne kadar karşılıklı olmasa da hislerimiz bugün bana dediğin gibi andrea senden hoşlanıyorum ve bundan eminim

Ağzım açık kalmıştım. Kalbim çarpmaya başladı. Ne diyeceğimi bilmiyodum
A: Louis

Eliyle beni susturdu
L: bana hemen cevap vermek zorunda değilsin hatta hiç cevap vermek zorunda değilsin sadece bilmeni istedim

Sanırım konuyu dağıtmak istedi
L: hava kararmaya başladı annen endişelenmesin seni eve bırakayım

Uzattığı eli sayesinde kalktım ve birlikte tekrar motora bindik. Evimin önüne geldiğimde motordan inip Louisi yanağından öptüm
L: hoşçakal
A: hoşçakal

Ve eve girdim. Olanları kafamdan çıkaramadım ben de Louise olan hislerimden emindim ama Millie'ye nasıl söyleyeceğimi hatta söyleyebilecek miyim onu bile bilmiyordum. Yatağıma uzanıp gözlerimi kapattım.

Louis Partridge | En yakın arkadaşımın abisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin