Son 2 ayımızın her gününü birlikte geçirmiştik. Yarın Louisin mezuniyeti vardı ve sonra ki gün New Yorka gidiyordu. İlişkimizin ilerleyeceğinden bile şüpheliydim. Bu zamana kadar geleceği düşünmeden yaşamıştık ama artık geleceğimizi de düşünmeliydik. Yarın ki mevzuniyete Louisle birlikte gidiyordum. Üzerimi değiştirip Millie'yle buluştum ve yarın için giyecek bir şeyler almaya gittim. Millie elime bir sürü elbise tutuştururken kabine doğru yürüyordum
A: millie daha normal ve sade şeyler mi baksan
M: hayır andrea sürekli sade şeyler giyiyorsun bu özel bir günCevap vermeden kıyafetleri sırayla denedim. Hiç birini beğenmemiştim. Kabinden çıkıp mağazaya kendim baktım. Sonunda bulduğum elbiseyi millieye gösterirken gözlerini devirdi
M: yine mi siyah
Gülerek tekrar kabine girip elbiseyi denedim. Yerlere kadar uzanan ,vücuduma yapışıp fiziğimi belli eden, göğüs ve sırt dekoltesi olan bir elbiseydi. Üstüme tam oturmuştu ve beğenmiştim. Kabinden çıkıp Millie'ye göstermek için etrafımda döndüm
M: gerçekten o kadar kıyafetin arasından bunun sana en yakışan olduğuna inanamıyorum
Kabine girip tekrar üstümü giydim ve çıktım. Ayakkabı ve aksesuarları da halledip mağazadan çıktık
A: sanırım acıktım bir şeyler mi yesek
M: direk karşıda pizzacı var oraya gidelimKarşıya geçip pizzacıya girdik. Joshun bize yan masadan seslendiğini gördük ve yanına gittik. Millie ile josh sonunda çıkıyorlardı. Joshun yanında ise Noah vardı. Noah la aram biraz düzelmişti. Josh ile kardeş oldukları için sürekli yüz yüze geliyorduk. Masaya oturup sipariş verdik. Onlar kendi arasında konuşurken ben de onları dinliyordum.
N: neyin var andrea biraz mutsuz gibisin
A: hayır yorgunum sadeceMillie gülerek söze girdi
M: iki gün sonra sevgilin başka bir ülkeye gideceği için mutsuz olmayasın
Millie'nin koluna vurdum
A: abin o senin neden bu kadar mutlusun ki
M: sonunda ondan kurtuluyorum ben sadece senin için üzülüyorum ne yapacaksınız, uzak mesafe ilişkisi yürütebilecek misiniz ?
A: bilmiyorum
N: uzak mesafe ilişkisi yapılmaz ya
A: bırakta buna biz karar verelim
N: ohoo tamam sakin ol bişe demedimKonuşmamız pizzaların gelmesiyle bölündü. Kendi aralarında sohbet ederken ben yine kendi hislerimle baş başaydım.
Louis'den 1 yeni mesaj*
L: nerdesin
A: şehir merkezinde ki pizzacıda
L: Millie'yle mi
A: Noah ve josh da var
L: onun yanında ne işin var
A: hadi ama Louis aşmıştık bunları
L: her neyse işim bitti benim de konum atda yanınıza geliyimLouise konum attıktan 10 dakika sonra yanımıza gelmişti. Yanıma oturup beni kolunun altına aldı başımı omzuna yasladım. Sanırım bunu son kez yapışımdı. Louisle Noah arasında ki gerginlik 2 aydır olduğu gibi halâ devam ediyordu. Herkes sessiz kaldığı sırada Noah tekrar söze girdi. Çıkaracağı gerginlikten korkuyordum
N: ee Louis sen burda yokken Andrea'ya kim göz kulak olucak
L: kimsenin ona göz kulak olmasına gerek yok kendi başının çaresine bakabilir
N: tabiki öyle amaSözünü yarıda kesti
L: ama ne ?
N: yani sen burda yokken ya ona bir erkek asılırsa sonuçta güzel kız senden başka çok talibi var
A: Noah şu sesini keser misin artıkLouis sandığımın tersine çok sakin bir cevap vermişti
L: andreaya olan güvenim ve sevgim sonsuz oraya gittiğimde ki tek sorun onu özleyecek olmam
Kafamı kaldırıp Louise baktım. Bana döndü
L: kalkalım mı ?
Başımı salladım ve uzattığı elini tuttum. Millie'yle vedalaşıp ordan çıktık. Uzattığı kaskı takıp motora bindim. Yola çıktığımız sırada nereye gittiğimizi bilmiyordum. Bir kaç dakika sonra durduğumuzda büyük bir saat kulesinin önündeydik. Louis elimi tutup beni çekiştirdi
A: nereye ?
Cevap vermedi. Saat kulesinin arkasına geçip kapıyı açtı
A: burası kapatılmamış mıydı
L: artık değilEn üste çıktığımız sırada tüm şehrin manzarası gözüküyordu. Bir kaç dakika şehrin güzelliğine baktıktan sonra oturup ayaklarımızı aşağı sarkıttık. Uzun bir süre sessiz kaldıktan sonra sessizliği bozup söze girdim
A: Louis konuşmalıyız
L: eğer bu bir ayrılık konuşmasıysa kendimi şurdan aşağı atarımGülmeye başladım
A: ne yapacağız
L: hiç bir şey andrea 1 sene dayanacağız hatta tatillerde buraya geleceğim
A: peki 1 sene sonra ?
L: olduğum üniversiteye geleceksinDerin bir nefes aldım
A: Louis bana sormadan neden benim hayatım hakkında plan yapıorsun. Benim hedefimde New York hiç olmadı. Küçüklüğümden beri Millie'yle istediğim üniversite greenwich ve sen bunu sürekli görmezden gelip işi zorlaştırıyorsun
Bir şey söylemedi
A: bir şey desene
L: hava esmeye başladı gel seni eve bırakayim
A: konuyu değiştirme !
L: ne diyebilirim andrea haklısın kendi hayatın istediğin gibi yaşa. Benden ayrılmak istiyorsan da ayrıl bu kadar bahane bulup uzatma
A: bahane? Hayallerim bir bahane mi ? Son 3 aydır hayatımdasın senin için hayallerimi değiştirebileceğimi mi düşündün
L: her neyse bunu sonra konuşabilir miyiz
A: sonrası olmayacak 2 gün sonra gidiyorsun ve kim bilir bir daha ne zaman yüz yüze geleceğizBir şey demeden kalktı ve kapıya doğru yürüdü. Konuşmayacağını anladım ve bende aynısını yaptım. Aşağı inip tekrar motora bindik. Evimin önüne geldiğimizde ne diyeceğimi bilemedim
L: yarın görüşürüz
A: görüşürüzMotorla gittiği sırada arkasından baka kaldım ve eve girip kapıyı arkamdan kapatıp yere çöktüm. Bir kaç dakika sonra annem beni o halde gördü. Evde olduğunu düşünmemiştim
K: ne oldu !?
Yerden kalktım
A: önemli bir şey değil ya
K: tabiki öyle çabuk anlatıyorsunKoltuğa geçip anneme her şeyi anlattım
A: ne yapacağımı bilmiyorum
K: tatlım bence New York üniversitesine de bir şans vermelisin orası da çok iyi
A: ama Londra'yı, sizi ,arkadaşlarımı ve millie'yi özellikle Millie'yi bırakamam bizim küçüklükten beri hayalimizdi greenwich
K: kendin söylüyorsun küçüklük hayalinizdi. Artık neredeyse yetişkinsiniz. Millie'yle hiç üniversite hayalinizi yeni konuştunuz mu ?
A: hayır
K: konuşmalısınız belki onun da hedefleri değişmiştirKafamı sallayıp anneme sarıldım ve odama çıkıp kendimi yatağa attım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Louis Partridge | En yakın arkadaşımın abisi
Teen Fiction- " Yaşadığımız bunca şeyden sonra halâ arkadaşız deme bana Louis" dedim gözlerimden yaşlar süzülürken Bileklerimden sertçe tutup beni duvara yasladı ve gözlerimde ki yaşları eliyle sildi. Yüzünde boş bir bakış vardı. Gözlerime uzun uzun baktı sonr...