Saat öğlen 1 gibi uyanmıştım. Geç kaldım korkusuyla telefonumu elime aldım neyse ki kimse aramamıştı. Vakit kaybetmeden kahvaltımı yapıp duşa girdim. Saçlarımı maşa yapıp hafif bir makyaj yaptım ve elbise mi giydim. Louise 'nerdesin' diye mesaj atıp ayakkabılarımı giydim ve aşağı indim. Merdivenlerde Louisin koltukta annemle birlikte oturduğunu gördüm. İkisi birden bana döndü. Louis beni baştan aşağı süzerken ayağa kalkıp yanıma geldi. Anneme soru soran gözlerle baktım. Ne konuştuklarını merak etmiştim bana gülümseyip göz kırptı.
A: ne zamandır burdasın
L: yaklaşık 1 saattir
A: haber verseydin hızlı hazırlanırdım
L: gerek kalmadı annenle sohbet ettik
A: ne konuştunuz
L: öyle klasik şeyler işte önemli değil hadi gidelim
Beni geçiştirdiği belliydi. Nasıl olsa annemden öğrenecektim. Annemi öpüp Louisin koluna girdim ve kapıdan çıktık. Kapıda babasının arabası vardı bana kapıyı açtı. Onunla gülerek dalga geçtim
A: kırk yıl düşünsem arabaya bineceğini düşünmezdim
L: seni motora bu elbiseyle bindiremeyeceğime göre
Dalga geçtiğimi anlamamıştı sanırım. Aramızda soğukluk hissetmiştim. Yarım saat sonra bir deniz kıyısına gelmiştik. Millie bizi görüp hemen yanımıza geldi. Louisin anne ve babası da oradaydı. Bir kaç fotoğraf çekildikten sonra bizim için ayırtılan yere geçip oturduk. Bir kaç kişi sahneye çıkıp sertifikasını aldıktan sonra sıra Louise gelmişti
Sahneye doğru yürüdü ve hocalarıyla el sıkışıp sertifikasını aldı. Ve işte artık mevzundu sebebini bilmediğim bir şekilde kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. Millie beni o halde görünce gülmeye başladı. Sahneden inip yanımıza gelince ilk ailesiyle sarıldı. Sonra bana döndüğünde ellerimi boynuna doladım ve ona sıkıca sarıldım
M: sabaha kadar böyle mi duracaksınız
Göz yaşlarımı silip gülmeye başladım. Herkes birbiriyle vedalaşıyordu. Seneye ben de bu durumu yaşayacaktım ve şimdiden çok üzücüydü. Akşama doğru şarkılar çalmaya başladı. Önce yavaş bir şeyler çaldı. Louis bana elini dansa kalkmak için uzattı. Elini tutup kalktım. Eli belimde ve benim elimde omzundaydı.
L: dün ki tavrım için üzgünüm bu senin hayatın istediğini yapabilirsin eğer greenwich üniversitesine gidersen ben yine ilişkimizi yürütmek istiyorum. Hayatımı seninle devam ettirmek istiyorum andrea
Başımı yerden kaldırıp Louisin gözlerine baktım. Son sözü kalbime çok dokunmuştu. Kafamı onun göğsüne yasladım ve bir şey demedim. Bir kaç dakika öyle kaldıktan sonra aklıma bir fikir geldi.
A: son saatlerimizi güzel geçirmek ister misin
Anlamamış gibi yüzüme baktı. Elini tutup peşimden çekiştirdim
M: nereye ?
A: hemen geliyoruz
Arabaya binip sürücü koltuğuna geçtim. Louis'den anahtarları alıp arabayı çalıştırdım. Kısa bir yoldan sonra durdum. Ve arabadan indim. Louis geldiğim yeri anlamış olacak ki gülmeye başladı. Benden hoşlandığını söylediği zaman ki iskeleye götürmüştüm onu
L: sanırım burda kalmayı düşünmeye başlayacağım
Ormandan içeri girip gölün üstünde ki iskeleye çıkıp oturduk. Tekrar ayaklarımızı sarkıttık ordan. Başımı omzuna koymuştum ve gölün güzelliğini izliyorduk
L: buraya son gelişimizde sana senden hoşlandığımı söylemiştim. Her ne kadar kötü bir başlangıç olsa da. Şimdi de sana
Evet işte geliyordu.
L: seni sevdiğimi söylüyorum
A: susmam için dudaklarımı kapatmayacak mısın ilki gibi
Dedim gülerek
L: ah pardon unutmuşum
Diyerek dudağımdan öptü. Sanırım onu son kez öpüşümdü. Sulu gözlerim daha fazla dayanamayıp tekrar ağlamaya başladı. Louis geri çekilip beni kolunun altına aldı ve saçımla oynamaya başladı. Ortam da ki duygusallık gitsin diye konuyu değiştim
A: diğerlerinin yanına gidip eğlenelim biraz
Kalkıp geldiğimiz yoldan döndük ve arabaya bindik. Mevzuniyetin yapıldığı alana döndük. Louis arkadaşlarının yanına dönerken ben de Millie'nin yanına gittim
M: kızım bu ne hâl makyajın ağlamaktan hep akmış gel düzeltelim
Millie'yle lavaboya gidip makyajımı düzelttim. Dönüp gözlerimle louisi aradım göremeyince etrafa bakındım. Sahnenin arkasında emily'le birlikteydi. Bu gece sorun çıkarmayacaktım. Güler bir yüzle yanlarına gittim
A: neler oluyor
E: sadece vedalaşmak istedim yanlış anlaşılacak bir şey yok
Sesi çok yumuşak gelmişti
E: her neyse Louis kendine iyi bak ve bu arada çok yakışıyorsunuz
A: teşekkürler
Neydi bu şimdi? Louisle birlikte ailesinin yanına geri döndük ve oturduk. Mevzuniyet gece bitmişti ve çok yorulmuştum. Louis beni evime bıraktığında son gecemiz olduğunun farkındaydım. Arabada durup öylece birbirimize baktık.
A: sabah görüşürüz o zaman
Son kez
L: görüşürüz
Arabadan inip eve girdim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Louis Partridge | En yakın arkadaşımın abisi
Jugendliteratur- " Yaşadığımız bunca şeyden sonra halâ arkadaşız deme bana Louis" dedim gözlerimden yaşlar süzülürken Bileklerimden sertçe tutup beni duvara yasladı ve gözlerimde ki yaşları eliyle sildi. Yüzünde boş bir bakış vardı. Gözlerime uzun uzun baktı sonr...
