Louis Partridge | En yakın arkadaşımın abisi

22.bölüm

Gece yarısı su içmek için uyandım. Yatağımın yanında duran bardaktan suyumu içip tekrar gözlerimi kapattım

Bir türlü uyuyamayıp telefonumu elime aldım. Millie halâ uyuyordu. Louisle dün ki tartışmamızdan sonra konuşmamıştık

Biraz telefonumla oyalandıktan sonra Louisin profiline girdim. Hiç hikaye atmaması beni şüphelendirmişti

Millie'nin telefonunu alıp şifresini girdim ve Louisin profiline girdim. Ağzım açık ekrana bakıyordum çünkü bir sürü hikayesi vardı sadece bana gizlemişti

Neden bana gizlediğini anlamıyordum. Tam Louise yazıcakken üstten Louisin arkadaşının canlı yayına geçtiği bildirimini gördüm

Canlı yayına girdim nasıl olsa beni tanımıyodu. Partidelerdi ve belli ki sarhoşlardı. Louis sarışın bir kızla dans ediyordu. Kaşlarımı çattım. Kız bildiğin Louise asılıyordu. Ya da fazla tepki veriyordum sadece arkadaşlardır

Sakinleşerek geri kalan yayını izledim. O kızdan başka kimseyle muhattap olmamıştı. O an gördüğüm şeyle telefonu elimden düşürdüm

Kız Louisi öpüyordu ve Louis geri çekilmedi. Herkesde tezahürat yapıyodu. Gözümden bir damla yaşın aktığını hissettim. Louisin geri çekilmesi gerekirken sadece daha ileri gidiyordu

Daha fazla dayanamayıp canlıdan çıktım. İki dakika boyunca sadece duvarla bakıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum

Telefon rehberime girip Louisi aradım. Tabiki beni meşgule atmıştı. Ben yine karşımda ki duvara bakarken Millie gözlerini açmıştı

M: sorun mu var ?
A: hayır uyu sen
M: anlat
A: sabah konuşuruz

Dik bir pozisyona geçti ve yatakta oturdu

M: hayır şimdi anlatıyorsun

Millie'ye gördüklerimi anlattım

M: bu sefer değiştiğine inanmıştım ve şimdi de seni mi aldatıyor ,seni !?

Çaresiz bir şekilde kafamı salladım

M: inanamıyorum gerçekten akıllanmaz bir orospu çocuğu !

Millie benden çok daha fazla tepki gösteriyordu. Ne yapacağımı ne hissedeceğimi dahi bilmiyordum

M: kafası yerine gelince illahaki açacak o telefonu
A: açınca ne diyeceğim
M: ayrılacaksın andrea ne demek ne diyeceğim

Louisi seviyordum yaptığı şeye rağmen ama ondan ayrılmak ne kadar canımı yaksa da bunu yapmam lazımdı

A: sen yat uyu artık sabah konuşuruz
M: cidden uyuyacağımı mı düşündün

Sinirlerimin bozukluğuyla gülmeye başladım Millie de güldü. Sabaha kadar bekleyecektik

Londra da saat 12 ye gelirken New yorkda 7'ydi. Millie ile yatağıma oturduk. Louisi arayacaktım. Derin bir nefes aldım ve numarasını tuşladım. Daha telefonu açmadan ağlama isteğim gelmişti. Telefonu 3.çalışta açtı

L: alo

Sanırım benim aramamla uyanmıştı. Sesi uykulu geliyordu.

L: andrea ?

Cevap veremedim. Ne diyeceğimi de bilmiyordum. Millie'nin elimi tutmasıyla gücümü topladım

A: Louis dün gece neredeydin aradım ama ulaşamadım

Dedim imalı bir şekilde

L: eee odamda ödevlerimi bitirmeye çalışıyordum
A: hımm yanında ki o sarışın çıtırla mı birlikte

Ciddiyetimi koruyamıyordum

L: ne saçmalıyorsun?
A: SAÇMALIYOR MUYUM !? Louis dün olan her şeyi gördüm canlıya girdim o kızın seni öpüşünü ve seninde geri çekilmeyip daha ileri gittiğini her şeyi gördüm

Derin bir sessizlik

L: andrea lütfen
A: siktir git

Telefonu yüzüne kapattım. Çok boş hissediyordum o kadar boş ki tarif bile edemiyordum

A: şimdi ne olacak ?
M: yoluna bakıcaksın andrea üniversiteye gidip kariyerine odaklanacaksın kimseye ihtiyacın olmadığını defalarca kendine hatırlatacaksın
A: peki ya Louisle yüz yüze gelirsem
M: yüzüne bakabileceğini düşünmüyorum

En hızlı şekilde kendimi toparlamam lazımdı ve bu yüzden konuyu kapattım