ballı pankek ☘︎ 26

234 37 10
                                    


Lisa "biliyorum" dediği zaman şaşırmıştım. Benim bilmediğim ne bilebilirdi ki?

Lisa'ya sorgulayıcı bir bakış attım ve o da konuşmaya başladı.

"Ama gülmeyeceksin." dedi ve kıkırdadı.

"Gülmeyecek miyim? Ne?" dedim.

"Taehyung.." diye başladı Lisa.

"Hadi Lisa, meraktan öleceğim." dedim ve güldüm.

"Taehyung sana şarkı yazıyormuş."

Lisa önce küçük bir şekilde kıkırdadı fakat sonra karnını tutup kahkahalar ile kendini yere attı.

"Gerçekten mi?" diye sordum.

"Evet." dedi Lisa.

Rose ile Jennie ise Lisa'ya şaşkınlıkla bakıyorlardı.

"Şarkı yazarak onu affedeceğimi sanıyor galiba." dedim ve güldüm. Gerçekten Lisa kadar gülebilirdim ama o kadar şaşırmıştım ki şaşkınlığım gülmemi engelliyordu.

Bu sorudan sonra birkaç tane daha şişe çevirdik ve arkamıza yaslandık.

Bir süre sonra ben saatime baktım. Çok geç olmuştu ve yatmamız gerekiyordu.

"Kızlar hadi yatalım." dedim ama onlar çoktan uyumaya başlamışlardı bile.

Lisa yarı uykulu bir şekilde bana baktı.

"Şimdi değil. Daha erken." dedi.

"O yüzden mi uyuyorsun Lisa? Hadi." dedim ve daha sonra herkes yataklarına geçti ve uyudu.

Yatağa geçtim ve gözümü kapattım fakat hiç uykum yoktu. Bu yüzden düşüncelere daldım. Taehyung bana şarkı yazıyordu. Demek ki bugün elinde gördüğüm kağıt da şarkı sözleri yazılıydı. Sözleri tam okuyamamıştım.

Diğer yanıma uzanıp tavana baktım. O anda gürültülü bir ses geldiğinde duraksadım. Kulağımı sese verdim.

Tekrar bir şey kırılma sesi gibi bir ses geldiğinde yataktan kalktım ve aşağıya doğru ilerlemeye başladım.

Merdivenlerin oraya geldiğimde etrafa baktım. Kimse yoktu. O ses nereden gelmişti?

Aşağıya yavaş adımlarla indim ve arkama döndüm. Hırsız falan girmiş olabilir miydi? Biraz daha ilerledim ve sessizce bir odanın ışığını açtım.

İçeride kimse yoktu. Belki de yanlış duymuşumdur derken o ses bir daha geldi.

Arkama döndüm ve diğer odaya doğru gittim. Arkamda bir el hissedince o tarafa döndüm.

"Ne yapıyorsun burada?"

Gelen Rose idi.

"Sen de o sesi duydun mu?" diye sordum.

"Ah, evet. Ben de sen sandım." dedi ve diğer odaya birlikte yürüdük.

Işığı açtğımızda çok şaşırdık çünkü camdan sarkmaya çalışan ve yüzü görünmeyen bir adam eve girmeye çalışıyordu.

Rose'ye elimle 'sessiz ol' işareti yapsam da o bir anda çığlığı bastı.

"Aaaaaaaaaa!"

Hırsız ya da yüzü görünmeyen adam da bu tarafa döndü ve camdan atlayıp yanımıza geldi. Bize yaklaştı.

Rose çok korkuyordu. Arkamızdan Lisa ve Jennie de geldi fakat onşar da korkmaktan başka bir şey yapamadılar.

Yüzü görünmeyen adamın karnına sert bir tekme geçirdim ve o da bana saldırmaya başladı.

Rose de korka korka adamın yanına gitti ve ona bir tokat attı. Adam sinirlenmiş gözüküyordu.

Lisa da ona saldırmaya başlayınca çok öfkelenmişti ve Lisa ve Rose'yi bileklerinden tutup kavradı. Onları kendine çekti ve kenara itti.

Rose çok fena düştü ve kafasını kenara vurdu. Lisa da aynı şekilde yaralanmıştı.

Ben ve Jennie polisi arayacaktık ama buna vaktimiz yoktu. Yüzü görünmeyen adam bize yaklaşmıştı.

Jennie adamın dikkatini kendine çekti ve hızla koştu. Ben ise gizlice diğer odaya gidip telefonumu cebimden çıkardım.

Birini aramalıydım ama kim?

ballı pankek. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin