ballı pankek ☘︎ 16

325 47 11
                                    


Taehyung arabayı parkedip indi. Başını kaldırdı ve otele baktı. Bu gece otelde kalacaktık. Yanımda olmasını istemiyordum ama başka çarem yoktu.

Bana baktı.

"İnebilirsin." dedi.

İndim ve otele doğru yürümeye başladık. Küçük bir oteldi ve pek güzele benzemiyordu. Yine de yapacak başka bir şey olmadığından burada kalacaktık.

İçeri girdik.

"Şey bir oda tutacaktık." dedi Taehyung.

Oda belirlenmişti ama ben Taehyung ile aynı odada mı kalacaktım? İstemiyordum.

"Aynı odada mı kalacağız?" dedim Taehyung'a dönüp.

"Evet."

"İstemiyorum." dedim.

"Her istediğimiz olmuyor, jisoo. Senin beni sevmeni istiyorum. Oluyor mu?" dedi. Neden her şeyi bize bağlıyordu?

"Konu bu değil." dedim. Ne olursa olsun aynı odada kalmamalıydık.

"O zaman sesini çıkarmayı bırak ve odaya gir" dedi.

"Seninle aynı odada kalmayacağım." dedim ve odanın kapısının önünde dikildim.

"Eninde sonunda bana geleceksin." dedi ve odaya girdi.

Asla o odaya girmezdim. Odanın kapısının kenarında bekliyordum. Başım ağrımaya başlamıştı. Kafamı yana yatırarak gözümü kapattım.

Taehyung'dan...

Jisoo odaya gelmek istememişti. Israr etmemiştim çünkü orada kalamazdı. Odaya girmek zorundaydı.

Gece jisoo'yu düşündüm ve gözüme uyku girmedi. Ben de kapının deliğinden ona bakmaya karar verdim. Hala oradaydı fakat uyuyordu. Kapının kenarında uyuyakalmıştı. Kendi kendime gülümsedim ve jisoo'nun yanına gelip eğildim. Çok güzel uyuyordu.

Onu kucağıma alıp odaya soktum ve yatağa yatırdım. Uyanmamıştı.

Ben de yatağa oturdum ve jisoo'yu izlemeye başladım. Keşke onu kandırmasaydım... ona doğruları söyleseydim... ama artık çok geçti. Benden nefret etmesine inanmamıştım. Beni seviyordu ve nasıl bir anda duygularını değişitebilmişti anlamıyordum. Yanına eğildim ve yumuşakça sarıldım.

Saçlarını okşadım ve yanağına minik bir öpücük kondurdum.

Ben de yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım.

Uzun süre uyumuştum ve beni kaldıran şey Jisoo'nun sesiydi.

"Seni seviyordum." dedi. Hala gözleri kapalıydı. Rüyasında konuşuyordu.

"O zaman bir kez daha sev." dedim. Duymuyordu ama yine de söylemeye devam ettim.

"O kadar kolay mı?" dedi. Sanki bana cevap veriyordu.

"Dene." dediğim anda göz kapakları yavaşça açılmıştı. Bana baktı.

"B-ben neredeyim?" dedi.

"Kapının önünde uyumana izin vereceğimimi sandın?" dedim.

Cevap vermedi.

"Neden aynı yataktayız?" dedi.

"Çünkü bir yatak var." dedim.

"Çok açıklayıcıydı. Hem ben kapının önünde de yatardım. Yeter ki seninle yatmayayım." dedi.

"Benden o kadar mı nefret ediyorsun?" dedim.

"Senden ne nefret ediyorum ne de sana aşığım. Hiçbiri. Hissizlik." dedi. İnanmadım.

"Bana aşıksın , jisoo. Hala beni seviyorsun." dedim.

Sessiz kaldık.

"Eve gitmek istiyorum." dedi.

"Gideceğiz." dedim ve yataktan kalkıp odadan çıktık.

Arabaya doğru yürüdük. Arabayı Jisoo'nun evine doğru sürdüm.

Varmıştık. Jisoo'ya görüşürüz dedim. Cevap vermeden eve girdi.

Keşke beni sevmeyi deneseydi...

Jisoo'dan...

Eve girdim ve odamın kapısını açtım. Bugün önemli bir gündü. Taehyung unutmuştu.

Bugün Ha eun ile olan kavga vardı ve ben çok iyi hazırlanmıştım. Hemen dolabıma baktım ve üstüme kısa kol bir tişört ve altıma da bol bir eşofman giyip evden çıktım. Kimseye haber vermemiştim. Sadece ben ve Ha eun olacaktık.

ballı pankek. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin