When were high- LP
Pembe mezar- Model
Aslan gibi- Sıla
We are the champions- Queen
&&&
Işıl'ın gözleri kocaman olmuş teni kırmızılaşmaya başlamıştı. Nefes almak için çırpındıkça boynundaki damarlar ortaya çıkıyor ve git gide yüzü kıpkırmızı bir hale dönüyordu. Ayakları ile bir ileri bir geri hareket ederken çırpınışları cevapsız kalıyordu. Acilen alerji iğnesi yapılmalıydı ki alerjisi baskılansın. Poyraz kollarında resmen yaşam mücadelesi veren kıza baktı. O an, kısacık bir an gözlerinin önüne Selin gelmişti. O da bu şekilde kolları arasında çırpınmış ama onu kurtarmaya gücü yetmemişti. Kendisine elektrik verilmiş gibi irkildi ve kızı kucakladığı gibi ayağa kalktı. ''Hayır,'' dedi kendi kendine, ''Hayır bu sefer öyle olmasına izin vermeyeceğim.''
''Kaan arabanın anahtarını al. Hastaneye gidelim!'' diye bağırdı.
Kaan dediğini yapıp anahtarlıktan hızlıca arabanın anahtarını aldı ve dışarıya koştu. Arkasından aynı hızla Poyraz gelmişti. Arabanın kilidi açılır açılmaz Poyraz Işıl'ı arabanın arkasına yatar pozisyonda yerleştirdi. Kaan'ın elinden anahtarı aldı ve direksiyonun başına geçti. Işıl hala arkada kendince çaba gösteriyordu. Petek kızın yanına bindi yardımcı olmak istiyordu ama elinden bir şey gelmiyordu. Kendini fazlasıyla suçlu hissediyordu. Poyraz'la Kaan öne geçtiler.
Poyraz gaza bastıkça sanki yol uzuyormuş gibi geliyordu. Hastaneye varana kadar Poyraz hakimiyetini kaybetmemek için zor bir mücadele vermişti. O yolu aşana kadar da içinden sadece kızın başına bir şey gelmemesini istedi. Dikiz aynasından her baktığında gördüğü tek şey eli ile boğazının hava almasına yardımcı olmaya çalışan kızdı.
Hastanenin önüne geldiğinde sert bir frenle durdu. Arabadan fırladığı gibi Işıl'ı kucağına aldı ve içeriye koştu. Acilin kapısından girer girmez hemşireler kendisine yönelmişti.
''Sorun ne?'' diye soran hemşire aynı zamanda da nereye yatıracağını gösteriyordu Poyraz'a. ''Alerji,'' dedi Poyraz sesi endişeli bir şekilde çıkarken. ''Frambuaz alerjisi.''
Poyraz Işıl'ı yatağa yatırdığı gibi etrafı bir anda hemşirelerle doldu. Birisi Kendisini kolundan tutup uzaklaştırdı. Poyraz direnince ''Beyefendi lütfen zorluk çıkartmayın,'' dedi ve alanın dışına çıkarttı. Kaan Poyraz'a baktı. Poyraz ne yapacağını şaşırmış bir haldeydi ve odaklandığı tek bir şey vardı şu an. O da içeride yatan kızdı. Kolundan tutup arkadaşını yanına çekti. Diğerleri de gelmişti.
''Poyraz sakin ol tamam. Hastanedeyiz şu an, içeride müdahale ediliyor.'' Poyraz elini saçlarına daldırdı. Hala sanki kolları arasında kız çırpınıyormuş gibi geliyordu. Arkadaşının dedikleri bir kulağından giriyor diğerinden çıkıyordu. Işıl'ı yeniden sakince nefes aldığını görmeden rahatlamayacaktı.
Petek köşede durmuş ne olacağını bekliyordu. Ufacık bir şey bile olsa her şey onun yüzünden olacaktı. İçindeki vicdan azabını dindirmesinin tek yolu Işıl'ı yeniden rahat bir şekilde nefes aldığını görmekti. Simge Petek'in omzuna elini koydu.
''Sen iyi misin?'' Petek kafasını salladı sadece ama gözü tedavi alanından ayrılmıyordu. Simge'nin de aklına tıpkı Poyraz da olduğu gibi kız kardeşi gelmişti. Bu yüzden kimseye belli etmese bile gergindi ve korkuyordu. Poyraz bir ileri bir geri yürüyerek gerginliğini bastırmaya çalışıyordu. Ama maalesef işe yaramıyordu. Sonunda az önce kendisini dışarıya çıkartan hemşire geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞILMAK
Teen FictionHerkesin anlaşılmak istediği bir an vardır. fakat o anları kimseye söyleyemezsiniz.