Bölüm 7

31 2 1
                                        


Yaşanılan ufak gerilmeden sonra Poyraz ve Kaan araya girmiş gergin havayı bozmuşlardı. Gece sorunsuz bitebilmişti fakat Işıl'ın suratı hep asıktı. Bu birçok kişinin dikkatini çekmişti. Poyrazın arkadaşları sık sık kızı izleyip analiz ediyorlardı. Verdiği tepkilerden yaptığı hareketlere kadar. Serverle Kaan kızın şu anki hareketlerinden çok daha fazlasını görmüşlerdi. Fakat Canla Utku kıza ayrı bir şekilde şaşırmışlardı. Poyraz sık sık Işıla gözlerini dikerek bakıyordu özellikle de kahve meselesinden sonra. Aklına asla böyle bir şey yapacağı gelmemişti. Işılsa olabildiğince Poyrazın bakışlarından kaçıyordu. Annesinin delici bakışları olmasaydı gidip en uzağa oturup kimseye karışmadan gecenin bitmesini bekleyecekti ama ona da izin verilmiyordu. Işıl başının ağrıdığını hissetti. Poyraz Işılın kız arkadaşlarının mutfağa gitmesini fırsat bilip kalkıp Işılın yanındaki sandalyeye oturdu. Işıl yanına oturan adama yandan baktı.

''Çok eğleniyor gibisin.'' Işıl kafasını yan yatırıp düşünüyormuş gibi yaptıktan sonra ''Senden fazla değil.'' Deyip gülümsedi. Fakat kızın gülümsemelerinin hiçbiri şu ana kadar samimi değildi. Poyraz kızın gülümsemesine karşılık sadece baktı. Ne cevap verdi ne de gülümsedi. Işıl, Poyraz böyle yapınca sinir oluyordu. Kafasını farklı bir yere çevirdi.

''Merti de çağırsaydın keşke.''

Işıl hızla kafasını poyraza çevirdi. Bu adamın derdi tasası Mertti ama kurban giden kendisi olmuştu. İki tarafında tehditlerine maruz kalmış, yetmemiş bir de Poyrazla evlenmeye mecbur bırakılıyordu. ''Sen çağırsaydın ya ne de olsa siz iyi anlaşıyorsunuz!'' Işıl kinayeli bir şekilde konuşuyordu. Poyraz kızın gözlerinin içine baktı. Işıl bakışmadan rahatsız olmuştu. Işıl hararetli bir şekilde konuşan annesine baktı. Fakat hemen çaprazından kıkırdama sesi gelince o sese doğru döndü. Canla Utku neyi bu kadar komik bulmuşlardı bilinmiyordu ama ikisi de otuz iki diş sırıtarak gülüyorlardı. Sesleri çıkmasın diye de kendilerini engellemeye çalışıyorlardı. Işıl ikisi de kendisine dönüp bakana kadar gözlerini dikti. Önce Can, onun uyarmasıyla da Utku Işıla dönmüştü. İkisi de Işıla dönünce Işıl tek kaşını kaldırarak onlara baktı. İkisi de anında ciddiyete bürünmüştü. Bu bir nevi uyarıydı. Kızlar ellerinde tepsilerle mutfaktan çıktılar. Çay getirmişlerdi. Gizem büyüklere dağıtırken Elif ise Poyrazın arkadaşlarına dağıtıyordu. Elif Poyrazı arkadaşının yanında görünce kaşlarını kaldırarak Işıla baktı baktı. Işıl kafasını hafifçe iki tarafa sallayarak tepki verdi. Elif çayı Poyraza doğru uzattı ve iğnelemek için ''Buyur Enişteciğim.'' Dedi. Işıl arkadaşının lafını duyunca tükürüğü boğazına kaçtı ve öksürmeye başladı. Poyraz ise tam çayı alırken donakalmıştı. Işılın öksürmesiyle Poyraz yandan Işıla baktıktan sonra sessizce çayı aldı. Kıza bir şey demedi. Işıl yerinden kalkıp Elifin kolundan tutarak mutfağa sürükledi. Gizem de hemen peşlerine takıldı. Işıl ikisini de karşısına aldı. ''Kızım siz delirdiniz mi?'' diye sordu. Gizemle elif birbirine baktıktan sonra ''Hayır.'' Dediler aynı anda. ''Niye böyle yapıyorsunuz o zaman? Biriniz tuzlu kahve yapıyorsunuz diğeriniz 'Enişte' diye hitab ediyor''. Işıl isyan ediyordu neredeyse. ''Ne olacak ya eğlenelim biraz.'' Dedi Gizem. Destek almak ister gibi de omuzuyla Elifi ittirdi. Elifte ''Evet Işıl ya.'' Dedi. Işıl ikisine de inanamıyormuş gibi baktı. ''Beni kurban etmeden mi eğlenseniz acaba.'' Dedi gözlerini belerterek. ''Ay aman.'' Dedi Gizem Işılı geçiştirerek. Işıl tam bir şey daha söyleyecekken Akın geldi. ''Gelsenize içeriye.'' Dedi. İki kız hızla mutfaktan çıkarken Işıl birkaç saniye daha bekledi. Ama daha fazla beklemeden kızların peşine takıldı. Annesi gözlerini Işıla dikmiş bakıyordu. Işıl da annesine bakmaya başladı. Kadın çok ciddi bakıyordu. Muhtemelen mutfağa gitmeleri yüzündendi. Sonunda Sevilay Hanım kıza uyarıcı bir şekilde bakarak kafasını çevirdi. Işıl neredeyse yerine sinmişti.

ANLAŞILMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin