Bölüm 8

37 2 0
                                        


Merhabalar, sizlerden ufak bir ricam var. Hikayeyi okurken eleştirilerinizi belirtirseniz çok çok mutlu olurum.

Keyifli okumalar diliyorum.

Herkes ayaklanmış gelinle damadın dışarıya gelmelerini bekliyordu. Düğüne davet edilenlerin listesi o kadar kalabalıktı ki gece boyunca herkesle tek tek konuşmaya çalışsanız bile yapılamazdı. Poyraz düğünü avantaja çevirerek iş dünyasında kendine yeni bir imaj çizdi. Böylece senelerdir her seferinde Poyrazın yetersiz olduğunu hala çocuk olduğunu ileriye süren ihtiyar heyetini susturmuştu. Kendileriyle anlaşma yapan şirketlerin kendisiyle ticari evlilik yapmak istemelerinin önünü kesmişti. Yani bu düğün Poyraz için inanılmaz fırsatlar ve ayrıcalıklar yaratmıştı. Bunların yanına ekstra bir de arkadaştan çok kardeş gibi gördüğü Petek'in bir nevi intikamını almıştı kendince. Hoş Petek böyle bir şey talep etmemişti kendisinden. Diğer yandan bu düğüne en tepkili insan Simge idi. Yıllar öncesinde Simgenin kız kardeşi Selin bir trafik kazasında can vermişti. Selinle Poyraz birbirlerine aşıktı. Eğer kaza olmasaydı bir hafta sonrasında nişanlanıyor olacaklardı. Fakat birlikte yürüdükleri yolda Selinin nişan ayrıntılarını konşurkenki heyecanı yüzünden yaptığı ufak bir hatayla yola fırlamıştı. Hız sınırlarını aşan bir araba Seline çarpıp kızcağazın oracıkta kan kaybından ölmesine sebep olmuştu. Poyrazın kucağında can verirken son nefesinde Poyraza söz verdirmişti.

''Ben öldükten sonra sevmediğin hiçbir kadınla evlenmeyeceksin. Deli gibi aşık olduğun zaman gönül rahatlığıyla evlenmeni istiyorum. Söz ver bana!'' Poyraz bir yandan yardım isterken bir yandan da kıza söz vermişti. Kız ablasına dönüp ''Abla ona göz kulak ol. Olur mu?'' diye ablasından da rica da bulunmuştu.

Fakat şimdi merdivenin başında kız kardeşinin âşık olduğu adam damatlıkla durmuş kolunda hiç sevmediği bir kızla evleniyordu. Simge defalarca kız kardeşine verilmiş sözü hatırlatsa da Poyraz ayağına gelen fırsatı elinin tersiyle itmek istememişti. Sonunda verdiği sözü tutacağını bu işi fazla uzatmayacağını söylemişti ama Simgenin içindeki ses hiç de öyle demiyordu. Kızdan anlayamadığı bir şey seziyordu. Gerekse ilk göz göze gelişleri gerekse ilk yan yana gelişleri. Simgeyi aşırı rahatsız ediyordu. Son kez arkadaşının gözüne baktı. Poyraz, Simgenin gözleri ona değer değmez çekti.

Diğer yandan Poyraz için avantajlarla dolu olan düğün Işıl için birçok dezavantaj barındırıyordu. Ama şimdi önemli olan bu dezavantajları kendi lehine çevirmekti. Babası kızı kendisinden başka bir kişinin daha kısıtlayabilecek olmasını ve kızın artık evde olmayacağını kendine fırsat görüyordu. Işıl bunun gayet farkındaydı o yüzden ilk yapacağı şey bunun gerçek olmadığı hatta evliliğin kendisine daha da özgürlük getirdiğini kanıtlamalıydı. Kanıtlamalıydı ki bozmadığı düğünden pişman olup Poyrazdan boşanmaları için ısrar etmeliydi. Yanında duran adama baktı. Peki bu adam ona ne kadar yardım edecekti?

Ve merdivenlerden ilk adımı atmaya başladılar. İkisi de aynı anda adım atarak tablo gibi görüntü sunuyorlardı. Işılın gelinliğinin eteği bir iki merdiven sonrasından onları takip ederken duvağı da eteğe eşlik ediyordu. Çiçekte kullanılan pastel tonlar Poyrazla Işılın siyah beyaz bir fotoğrafta olduğunu gösterir gibiydi. Işıl kendileri için oluşturulan geçiş koridoru boyunca tek bir şeye odaklanmıştı. Annesine. Poyraz ise Bahçede duran üzeri aydınlatılmış, merdivenlerin sonundan bile görülebilen masaya odaklanmıştı. Nikah memuru onları ayakta bekliyordu. Poyrazın arkadaşları her ne kadar mutlu olmasalar da gülümsemekten başka çareleri yoktu.

Masaya geçtiklerinde nikah memuru klasik sorularını sorarak kimlik teyitlerini yaptıktan sonra asıl soruyu sordu.

''Hakan Soyadan kızı Işıl soydan, Tuğrul Karol oğlu Poyraz Karolu hiçbir baskı ve tehdit altından kalmadan kocalığa kabul ediyor musunuz?''

ANLAŞILMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin